LASER GÖRME BOZUKLUKLARININ DÜZELTİLMESİ; BİLMENİZ GEREKENLER

Lasik yönteminde; Önceleri korneada bir kapakçık oluşturmak için mikrokeratom denilen bıçaklar kullanılırken günümüzde mikrokeratomların yerini femtosaniye laserler almıştır. Artık lazer uygulamalarında bıçak kullanımı birçok merkezde terk edilmiştir. Femtosaniye lazerler kullanılarak SMILE denilen bir yöntemle excimer lazere bile gerek kalmadan da miyop tedavileri yapılabilmektedir.

Excimer lazer cihazlarındaki wavefront sistemiyle kişinin göz yapısına özel bir tedavi planlanması yapılır. 

Her gözün kendine özgü bir yapısı vardır. Bu nedenle görme gücü kişiden kişiye farklılıklar gösterir. Örneğin 2 dioptri miyop olan herkesin gözü aynı özelikleri taşımaz ve dolayısıyla herkese aynı tedavi uygulanamaz. Wavefront sistemiyle gözün kırma gücü çok daha detaylı incelenebilmekte, kişinin günlük yaşamında fark etmediği düzeydeki yapısal bozukluklar dahi tespit edilebilmektedir. Böylece excimer lazer ile kişinin göz yapısına ÖZEL düzeltme programlanmaktadır.

Ancak Excimer lazerinde yetersiz kaldığı bazı hastalıklar mevcuttur. Örneğin Excimer lazer göz tembelliğini tedavi etmez. Keratokonus hastalarına, kornea kalınlığı yeterli olmayanlara, hamile hanımlara, romatizmal hastalığı olanlara, diyabetten dolayı göz içi kanaması olanlara Excimer Lazer ile tedavi yapılması uygun olmaz.

Lazer işleminde amaç gözlük veya lensten kurtulmaktır fakat önce göz sağlığını korumak daha önemlidir. Her göz lazere uygun olmayabilir, başarı oranı gözün yapısına bağlı olarak kişiden kişiye değişir. Bu sebeple başarılı bir lazer uygulaması için öncelikle hasta seçiminin doğru yapılması ve hastanın çok detaylı bilgilendirilmesi gerekir.

Lazer işleminden sonra ilk 3-4 saat gözlerde yaşarma, yanma, batma gibi küçük rahatsızlıklar olabilir. Saatler ilerledikçe görüntü netleşmeye başlayacaktır. Lazer işleminin ertesi günü normal günlük yaşantınıza dönebilir hatta 3. günden itibaren denize yada havuza girebilirsiniz.