Meme Büyütme

1 - Silikon Protezler İle Meme Büyütme

İlk meme protezleri 1963 yılında ABD’de kullanılmasıyla başlamıştır. Bu tarihten sonra da meme protezi kullanımı her yıl giderek artmıştır.

Meme büyütme ameliyatlarında amaç, memeyi sadece büyütmek değil, şekillendirmektir. Konulacak protezin seçiminde hastanın isteklerinin yanı sıra, vücut yapısı, göğüs kafesinin durumu, cilt yapısı gibi faktörler de göz önüne alınmaktadır.

Meme Büyütme Operasyonuyla İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Kimler Meme Büyütme Ameliyatı İçin Uygundur?

Memeleri küçük olan ya da orta büyüklükte olan kişiler ile doğum sonrası süt verme ile memelerinin içi boşalmış olan kişiler meme büyütme ameliyatları için ideal hastalardır.

Meme Büyütme Ameliyatları Hangi Yaşlarda Yapılmalıdır?

Memeler büyümesini tamamlamış ise ,18 yaşından sonra protez ameliyatları gerçekleştirilebilir. Ancak özel durumlarda 18 yaş öncesinde protez ameliyatları yapılabilir.

Meme Büyütme İşlemlerinde Ne Tür Protezler Kullanılmaktadır?

Meme büyütme işlemlerinde sıklıkla silikon protezler kullanılır. Silikon protezler ilk üretildikleri zamandan beri büyük bir değişim geçirmişlerdir. 1963 yılından beri beşinci jenerasyon protezler kullanılmaktadır. Önceki modellerde sık karşılaşılan jel kaçağı, protezin patlaması, protezlerin deforme olması gibi sorunlara son kuşak protezlerde rastlanmamaktadır. Bu konuda üretici firmalar ömür boyu garanti vermektedirler. Kapsül kontraktürü oranları ise en aza indirilmiş durumdadır. Beşinci kuşak protezlerin özellikleri koheziv, yani akışkanlığı az bir jel içermeleri, protez yüzeylerinin pürtüklü olması, şekillerinin anatomik ya da yuvarlak olması ve vücut içindeyken de şekillerini koruyabilmeleridir. 

Silikon Dışı Protez Kullanmak Mümkün Müdür?

Silikon dışında kullanılan protezler; içi serum fizyolojik (tuzlu su) ile dolu olan protezlerdir. Bunların kullanımı son yıllarda azalma göstermektedir. Silikona uygulanan yasakların kalkması ve silikon teknolojisinin gelişmesi nedeni ile artık bu protezler pek kullanılmamaktadır.

Silikon Protezler Kanser Yapar mı?

1993 yılında Food and Drug Administration (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) (FDA), silikon protezlerin kullanımını 10 yıllığına durdurmuştu. Bunun sebebi, meme kanseri üzerindeki etkisinin belirsiz olması, mamografik incelemeleri bozabileceği endişesi, bir takım eklem hastalıklarına yol açabileceği şüphesiydi. Bu 10 yıl boyunca yapılan çalışmalar, bu şüphelerin tümünün yersiz olduğunu kanıtlamıştır. 2003 yılından itibaren ABD’de tekrar serbest bırakılmıştır. Mevcut verilerle silikon protezlerin meme kanseri üzerinde herhangi bir etkisinin olmadığı söylenebilir.

2 - Yağ Enjeksiyonu İle Meme Büyütme

Meme büyütme işlemlerinde protez dışında yağ enjeksiyonları son yıllarda gündeme gelen bir konudur. Yeterli büyüklükler sağlanabilmesi için, işlemin genellikle 2 seans uygulanması gerekmektedir. Yağ alımındaki gelişmiş teknolojiler sayesinde, kalıcılığı %80 gibi oranlara yükselmektedir. Kişinin kendi vücudundan elde edilmesi protezlerdeki gibi kapsül kontraktürü hematom, enfeksiyon gibi cerrahiye sekonder komplikasyonları içermemesi genellikle lokal anestezi altında uygulanabilir olması, iz sorunu olmaması avantajları arasındadır. Protezlere göre daha doğal bir sonuç vermektedir. Yağ enjeksiyonları ile yapılan meme büyütmede, vücudun her bölgesindeki fazla yağ kullanılabilmektedir. Vücudunda yeterli miktarda yağ bulunmayan çok zayıf hastalarda uygulanamayabilir. Oluşabilecek kalsifikasyonlar, ileri dönemlerde çekilecek kontrol mammografilerinde karışıklığa neden olabilir. Ancak doğru plana yapılan enjeksiyonlar bu riski azaltmaktadır. O nedenle 40 yaşın üzerindeki hastalarda uygulama öncesi baz mamografi ve meme usg sonuçlarının elde bulunması takipleri kolaylaştıracaktır.

3 - Dolgu Maddeleri İle Meme Büyütme

Hidrofilik jel içeren dolgu maddelerinin enjeksiyonları ile meme büyütme işlemleri yapılmaktadır. Ancak bu işlemlerin kalıcılığı protez ve yağ enjeksiyonuna göre daha düşüktür.

Ameliyat Öncesinde Neler Yapılmalı, Neler Yapılmamalı?

Ameliyattan 2~3 hafta öncesinde aspirin gibi kan sulandırıcıları ve sigarayı kesmek gerekmektedir.

Yeşil çay, keten tohumu, kiraz sapı, domates çekirdeği bitkisel ürünlerde yoğun tüketildiğinde kan sulandırıcı etki gösterir.

Tüm meme ameliyatlarından önce 40 yaş üzerindeki her hastanın mamografi/meme USG çektirmesi 40 yaş altındakilerin meme USG gereklidir. Memeye yapılan işlem öncesinde elde radyolojik bir görüntü olması sonraki takipler açısından çok önemlidir. Ameliyatın üzerinden 1 yıl tetkikler tekrarlanır.

Meme Büyütme Ameliyatlarında Anestezi Gerekir mi?

Protez ameliyatları genel anestezi altında uygulanır.

Yağ enjeksiyonu ve dolgu maddeleri ile meme büyütme işlemleri lokal anestezi veya sedasyon anestezisi altında uygulanabilir.

Meme Büyütme Ameliyatı Sonrası İz Kalır mı?

Silikon protez yerleştirmek için 4-5 cm’lik bir kesi yapılır. Protezler meme altından, meme başından ya da koltuk altından konulabilir. Çok nadir yapılan bir uygulama da göbek deliğinden protez yerleştirilmesidir. Göbek deliği ve koltuk altından sadece serum ile şişirilen protezler konulabildiği için artık çok tercih edilen uygulamalar değillerdir. Meme başı uygulamalarında iz daha az kalıyormuş gibi gözükse de, meme dokusunun kesilmesi ve kapsül kontraktürü oranlarının daha yüksek olması nedeni ile artık meme altı kesileri daha çok tercih edilmektedir. Ayrıca meme başı küçük hastalarda protezler meme başı kesilerinden yerleştirilemezler. Son dönemde tüm dünyada en sık meme altı kesileri tercih edilmekte ve en güvenli yaklaşım olarak kabul edilmektedir.

Yağ enjeksiyonu ve dolgu enjeksiyonları 2-3 milimlik bir kesiden yapılmaktadır. 

Protez Kas Altına mı, Üstüne mi Yerleştirilmektedir?

Protezler, zayıf ve meme dokusu yetersiz olan hastalarda kas altına yerleştirilmektedir. Protezin üst kısmı kas altında, alt kısmı meme altında kalmaktadır. Bu yöntem “dual-plan” olarak adlandırılmaktadır ve en çok bu teknik tercih edilmektedir. Cilt altı dokusu yeterince kalın olan hastalarda ise meme dokusunun ya da adale zarının (fasyanın) altına protez yerleştirilebilir.

Meme Büyütme Ameliyatı Sonrasında Neler Yaşanır?

Ameliyattan üç gün sonra banyo yapılabilir. Kontrol sonrasında hasta işine dönüp normal günlük aktivitelerine başlayabilir, araba kullanabilir. İlk 3 hafta yürüyüş dışında spor yapmaması gerekmektedir. Yine ilk 3 hafta sporcu sütyenini gece gündüz takması gerekmektedir. Üçüncü haftadan sonra kol ve göğüs hareketleri dışında tüm spor aktivitelerini yapabilir. Altıncı haftadan sonra her türlü spor aktivitesi serbesttir. Protezler ilk 3 hafta normalden daha yukarıda dururlar ve görüntüleri doğal olmaz. Üçüncü haftadan sonra yumuşamaya ve normal yerlerine inmeye başlarlar. Memeler tam şekillerini ancak 3. ayda alırlar. Sonraki kontroller özel bir durum olmadıkça 3. hafta, 3. ay, 6. ay ve birinci yılın sonunda yapılır. Ameliyat üzerinden bir yıl geçtiğinde kontrol mamografisi/USG çekilir.

Meme Büyütme Ameliyatı Sonrası Karşılaşılabilecek Sorunlar Nelerdir?

Erken dönemde kanama, enfeksiyon, yara iyileşmesi gibi sorunlar yaşanabilir. Ancak bunlar nadir gözlenen problemlerdir. Meme protezlerinde uzun dönemde en sık karşılaşılan sorunlar kapsül kontraktürü, simetri bozuklukları gibi estetik sorunlardır. Protez kaçakları ve patlamalar artık iyi marka protezlerde gözlenmemekte, bu konuda Allergan ve Mentor gibi markalar ömür boyu ürün garantisi vermektedirler. Kapsül kontraktürü vücudun protezi yabancı bir cisim olarak algılayarak onu sert bir kapsülle çevrelemesi ve bir tarafa doğru itmesidir. Kapsül kontraktürü geliştiğinde, şiddetine bağlı olarak memede sertleşmeye, asimetriye ve görüntü bozukluğuna yol açar. Görülme sıklığı %1 ile 5 arasında değişmektedir. Oluşursa hastanın tekrar ameliyat edilerek kapsülün çıkarılması ve protezin değiştirilmesi gerekir. Tekrarlarsa bir kez daha ameliyat yapılabilir, ancak üçüncü kez tekrarladığında protez işlemi iptal edilir. İnatçı kapsüller çok sık karşılaşılan bir durum değildir. Yeni kuşak protezlerde kapsül gelişme oranları düşüktür. Ayrıca meme altı kesilerinden girilmesi, kas altı uygulamaları ve pürtüklü yüzeyli protezlerde kapsül daha az gelişmektedir. Ameliyatta özenli bir teknik kullanılması ve abartılı büyüklükte protezlerin uygulanmaması da kapsül riskini azaltmaktadır. Protez sonrası karşılaşılabilen diğer sorunlar arasında asimetriler, protezlerin dışarıdan görünüyor olması, protez üzerinde dalgalanmaların görülmesi, hastanın protezlerin büyüklüğünden memnun olmaması, memelerin doğal gözükmemesi sayılabilir. Aşırı büyük protezlerin kullanılmaması, beşinci kuşak form stable protezlerin kullanılması, zayıf hastalarda protezlerin kas altına yerleştirilmesi ve özenli bir cerrahi ile bu sorunların tümü azaltılabilir.

Meme Büyütme Ameliyatlarında His Kaybı Oluyor mu?

Meme başlarında bazen geçici his kayıpları ya da aşırı hassasiyet durumları olabilir. Bu yakınmalar genellikle birkaç ay içerisinde tamamen düzelir. Kalıcı his kayıpları çok nadirdir. His kayıplarının en önemli nedeni aşırı büyük protezlerin kullanılmasıdır. Ayrıca kapsül kontraktürü gelişen hastalarda his kaybı ve ağrı olabilir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Dilek Bağdatlı Plastik Rekonstrüktif Ve Estetik Cerrahi Dr. Öğr. Üyesi

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)