Meme Kanseri Riskini Nasıl Azaltabiliriz?

Yazar Ertuğrul YaltıGenel Cerrah • 6 Nisan 2021 • Yorumlar:

Meme kanseri risk faktörlerinde bahsettiğimiz gibi, meme kanseri riskini arttıran faktörlerden bir kısmını değiştiremeyiz, kadın olmak, yaşlanmak vs..gibi, ama değiştiremeyeceğimiz bu risk faktörleri için medikal danışmanlık alabiliriz. Değiştirebileceğimiz risk aktörleri içinse gayret gösterebiliriz.

NORMAL RİSK GRUBUNDAKİ KADINLARIN YAPMASI GEREKENELER

Kilo almamak, şişmanlamamak: Özellikle menopozdan sonra alınan fazla kilolar kanser riskini arttırmaktadır, özellikle bel çevresinde toplanan yağ dokusu riski daha çok arttırır, çünkü yağ dokusu menopozdaki kadında başlıca östrojen kaynağıdır. Östrojen meme kanseri riskini arttıran hormonlardan biridir. İdeal olan Vücut Kitle İndeksini 27'nin altında tutmaktır.

Fizik aktivite: Birçok çalışma orta veya yoğun fizik aktivitenin meme kanseri riskini azalttığını göstermiştir. Önemli olan egzersizlerin düzenli olması ve haftanın günlerine bölünmüş olmasıdır. Haftada toplamda 150-300 dakika orta şiddette veya 75-150 dakika yoğun  spor önerilmektedir, ideal olan 300 dakikadır.

  • Orta şiddette aktivite: Nefesimizin ve kalp atışlarımızın hızlı bir yürüyüşteki kadar artmasıdır. Bu bizzat hızlı yürüyüşün kendisi de olabilir.

  • Yoğun aktivite: Hızlı yürüyüştekinden daha hızlı nabız, nefes alma ve terlemeye neden olan aktivitedir.

Alkol almamak veya alkol miktarını sınırlamak: Günde bir alkollü içecekten fazlası meme kanseri riskini arttırmaktadır. 

Bir alkollü içecek ile kastedilen:  360 ml bira, 150 ml şarap, 40 ml (%40 alkol oranı)  likor gibi.

Sağlıklı beslenme: Meyve sebze gibi lifli ve vitamin , mineral içeren gıdalarla beslenmek vücudun genel sağlığı için iyidir ancak pestisid içermesi ve taze olması kaydıyla. İşlenmiş gıda (ambalajlı ve katkı maddesi içeren gıdalar), fabrikasyon et ve et ürünleri, hormon içeren süt ve süt ürünleri uzak durulması gereken besinlerdir.

Doğum yapmak ve emzirmek : 30 yaşından önce doğum yapmak meme kanseri riskini azaltmaktadır. Hiç doğum yapmamış kadınla , 35 yaşından sonra doğum yapmış kadın arasında bir fark yoktur. Meme dokusu doğum ve emzirmekle , yani süt salgısı yaptıktan sonra gelişimini tamamlamış olur. Gelişimini tamamlamamış meme dokusu da dış etkenlere karşı hassastır, 35 yaşına kadar iç ve dış etkenlere maruz kaldıktan sonra doğum yapmak olayı geri çevirmemektedir. Emzirme süresinin 4-6 ay olması önerilmektedir.

Hormon replasman tedavisi almamak: Menapoza girmiş kadınlardaki hormonal değişikliğin birçok  olumsuz etkisi vardır :

  • Ateroskleroza bağlı kalp damar hastalıkları

  • Osteoporoz

  • Genitoüriner atrofi

  • Alzheimer ve demans yatkınlığı

  • Psikolojik çöküntü

  • Hipotiroidiye eğilim

  • Metabolizmanın düşmesi kilo alma

Tüm bu nedenlerden dolayı  uzun süre hormon replasman tedavisi protokolleri uygulandı, fakat burada kullanılan hormonlar vücudumuzda üretilen hormonlardan çok farklıydı. Bu hormon replasman tedavilerinin meme kanseri riskini belirgin bir şekilde arttırdığı gözlendi.

Son zamalarda vücudumuzdaki hormonlarla bire bir eşdeğer (bioidentical) hormonlarla yapılan hormon replasman tedavilerinin daha güvenli olduğu belirtilmektedir. Bu tedavileri yaparken kar zarar hesabı yapmak gerekir, yüksek risk grubundaki hastalara uygulamak sakıncalıdır.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)