Metabolik Cerrahi

Yazar Mehmet Akgün Tepeli • 8 Ocak 2019 • Yorumlar:

Metabolik Cerrahi

Kilo fazlalığı, diyabet, kolesterol ve tansiyon yüksekliği ile seyreden tabloya Metabolik Sendrom ismi verilmektedir. Metabolik Sendromun ameliyat yöntemleri kullanılarak tedavi edilmesine Metabolik Cerrahi adı verilmektedir.

Tip 2 diyabet çok etkenli, heterojen ve dinamik bir hastalıklar yelpazesidir. Sadece hormonal değil, nöral, psikojenik ve çevresel faktörlerin de etkili olduğu bir süreçtir. Tip 2 diyabette klasik tedavi yöntemleri yeterli olmadığı zaman cerrahi tedavi gündeme gelebilir.

Uygun hastalarda tip 2 diyabet ve ona bağlı organ ve işgücü kaybı ile etkili bir mücadele etmek istiyorsak daha radikal, ama bir o kadar da rasyonel tedaviler uygulaması gerekir.

 

Diyabet Cerrahisi Ne Zaman Gündeme Gelir?

  • Kilo problemi olmayan kişilerde tedaviden yararlanabilir.

  • Bir diyabet hastası cerrahi tedavi olabilmesi için ya standart tedavilerle şekerini kontrol altına alamıyor olması ya da organ hasarı bulguları olması lazım. Tabii ki, organ kaybı olmadan ve insülin rezervleri tam tükenmeden başvurmanın da pek çok olumlu sonucu vardır.

  • Hastanın kan şekeri veya diğer metabolik sendrom bileşenlerini kontrol altında tutamıyor olması lazım.

 

Transit Bipartisyon

Ameliyat tekniği diğer tekniklere benzer şekilde bir tüp mide işlemine ilaveten, diğer işlemlerden farklı olarak ince bağırsağın son bölümünün tamamı midenin alt kısmına ikinci bir çıkış sağlanarak yapılır. Bu sayede yenilen yiyeceklerin ince bağırsakların tüm segmentlerinden geçişi sağlanır.

Bu uygulamada öncelikle ince bağırsakların kalın bağırsaklarla birleştiği noktadan itibaren 100 veya 120 cm sayılır ve bu kısım işaretlenir. 100 ila 120 cm arasındaki tercih hasta karakteristiklerine göre belirlenir.

Bu noktadan itibaren 150 cm daha sayılarak, ince bağırsakların kalın bağırsakla birleşme yerinden itibaren 250. cm’de ince bağırsak kesilir.

Kesilen alt uç mideye bağlantı yapılır. Üst uç ise daha önceden işaretlenmiş olan 100. cm’e bağlanır.

Bu sayede ince bağırsakların son 250 cm’lik kısmına direk yiyecek girişi sağlanmış olur.

Tek önemli nokta yiyeceklerin yaklaşık 1/3’ü doğal yol olan oniki parmak bağırsağından, 2/3’ü ise yeni yapılan bağlantı sayesinde ince bağırsakların son kısmından geçer.

Bu oranlar, ağız yolundan alınan kontrast madde veya işaretli izotoplarla yapılan görüntüleme yöntemleri ile belirlenmiştir.

İleal İnterpozisyon

İleal İnterpozisyon terimi en özet ifade ile ince bağırsağın son kısmı ile başlangıç kısmının yer değiştirmesi işlemidir. Bu ameliyat insülin direncine neden olan hormonları devre dışı bırakıp, insülin duyarlılığını artıran hormon seviyelerini yükseltmek prensibi üzerinden işlev görür.

Bu uygulama mide, oniki parmak barsağı ve ince barsakları içeren bir işlemdir. Midenin sol-üst-dış kısmı kapatılarak dışarı alınır, mide ile oniki parmak barsağı arasındaki bağlantı kapatılarak midenin yönü aşağıya çevrilir ve ince barsağın başlangıç kısmı ile son kısmı yer değiştirilir.

İleal İnterpozisyon ameliyatında midenin bir kısmının alınmasındaki temel amaç mide hacmini küçültmek değildir. Amaç, açlık hissini tetikleyen ghrelin hormonunun salgısını azaltmak ve barsaktaki yer değiştirmeye bağlı ortaya çıkabilen ve inatçı bulantı-kusmalarla seyreden “gastrik dilatasyon” durumunun engellenmesidir. Bu yüzden İleal İnterpozisyon ameliyatında, morbid obezite ameliyatı olarak yapılan “tüp mide” ameliyatından daha geniş mide bırakılır. Hastaların az yemek yemelerini sağlayan neden hormonal olarak oluşturulan yeni düzenlemedir. Bu nedenlerden dolayı İleal İnterpozisyon ameliyatı anatomik olarak ileri düzeyde bir sindirim sistemi cerrahisi olmakla birlikte, etki mekanizmaları açısından bakıldığında tam olarak bir “Metabolik Cerrahi” işlemidir.
İleal İnterpozisyon ameliyatında uygulanan her adımın bir hormonal hedefi vardır. Bu hedefler her hasta için pek çok çeşitli faktörler göz önüne alınarak değerlendirilir ve gerekirse hastanın durumuna göre değişiklikler yapılır. Bu anlamda İleal İnterpozisyon dinamik bir karar alma sürecidir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)