Mutfağımızdaki eczane

Yazar Yasemin HüseyinDiyetisyen • 15 Kasım 2017 • Yorumlar:

Sağlıklı ve dengeli beslenmek iyi yaşamın temelidir.
Günümüzde sağlıklı besinlere ilgi arttıkça besinlerin
hastalıklarla ilişkisi daha fazla bilinir hale gelmiştir.
Mutfaklarımızda kullandığımız birçok gıda farkında
olsak da olmasak ta vücudumuzun şifa kaynağıdır.
Halsizliği gideren, gün içerisinde bize enerji veren,
vücudun savunma sistemini koruyan ve kolay
hastalanmamızı önleyen birçok besini sadece midemizi
doyurmak için değil, faydalarını bilerek beslenme
alışkanlıklarımızda farkındalık yaratarak tüketmeye
özen göstermeliyiz. Gün içerisinde stresten baş
ağrısına, şeker hastalığından kansere kadar birçok sağlık
sorunlarından yediklerimiz sorumludur. Dünyada artık
sağlığı koruyucu besinlere daha fazla yer verilirken
bilinçli tüketiciler gün geçtikçe artmaktadır.
Özellikle fonksiyonel besinler olarak adlandırdığımız bir
grup besin var ki hastalık riskini azaltıcı potansiyel
etkileri çok fazladır. Fonksiyonel besinler; içerdikleri
fizyolojik aktif bileşenleriyle hem sağlıklı beslenmeye
katkı sağlarlar hem de hastalıklarda bağışıklık sisteminin
güçlenmesinde aktif rol oynarlar.
Bu besinlerin sağlığı koruyucu etkilerine baktığımızda;

domates ve türevlerinde likopen: Domatese kırmızı
rengini veren maddedir. Antioksidan özelliği yüksek
olması bakımından akciğer, mide, meme ve servikal
kanser türlerine karşı koruyucu özelliği vardır.Domates
ve türevleri özellikle ısı ile temas ettiğinde likopenin
olumlu etkisi çok daha fazla artmaktadır.(pişirilen
yemeğe bol domates eklemek veya salça kullanmak
gibi…)
Elma ve soğanda kuarsetin:Elma ve soğandaki beyaz
rengi veren kuarsetin özellikle mide kanserine karşı
koruyucu özellik taşır. Ayrıca kalp-damar sağlığında
iyileştirici etkileri vardır
Üzüm ve üzümsü meyvelerde resveratrol: Çok güçlü bir
antioksidan olan resveratrol kan basıncını azaltıcı etkiye
sahip olup kalp sağlığını koruyucu özellik taşır.
Yaşlanma karşıtı olan bir madde olan resvaratrol cildin
sağlıklı ve diri bir görünüme sahip olmasını sağlar. Son
yıllarda güzellik sektörü de cilt sağlığı ve güzelliği için
üzüm çekirdeğinde bulunan resvarotrol maddesini
kullanmaktadır.
Sarımsakta bulunan kükürtlü bileşikler(diallil
disülfit):Kükürtlü bileşenlerden dolayı yedikten sonra
kokusundan dolayı çok sevilmeyen sarımsağın faydaları
saymakla bitmez, koroner kalp sağlığı ve kan basıncını

düşürücü etkiye sahiptir. Ayrıca kolon ve mide
kanserine karşı koruyucu özelliğinin yanı sıra oksidatif
stresi (düzensiz yaşam şekli, toksinlere maruz kalma,
aşırı yoğun egzersiz, iş stresi, uykusuzluktan oluşan
stres gibi.)azaltır. Günde 1 diş sarımsak tüketilmesi
koruyucu sağlık açısından kanıtlanmıştır.
Brokoli lahana ve karnabaharda izotiyosiyonatlar:Bu
sebzelerin tat ve kokusunda yoğun olarak bulunan
izotiyosiyonatlar özellikle rektum pankreas ve prostat
kanserlerinin oluşumunu önlemede, sinir sistemi
hastalıklarının azalmasında olumlu etki göstermektedir.
Yeşilçayda kateşin ve siyah çayda flavonoid:Antioksidan
özellikleri yeşil çayda daha fazla olmak kaydıyla her iki
çay çeşidi de kansere karşı koruyucu özellik taşır.
Özellikle yeşilçayda bulunan kateşinler yaşlanmayı
geciktirmede olan etkisi kanıtlanmıştır. İnflamasyonu
önlemede etkilidir. Hem yeşil hem de siyah çay
LDL(kötü huylu)kolesterolü azaltıcı etki gösterirler.
Flavonoidler Tümör oluşumunu engeller.
Soya fasulyesinde isoflavonlar:Soya fasulyesi ve
ürünlerinde bulunur.Fitoöstrojen içeriğinden dolayı
vücuttaki östrojen seviyesini hem arttırıp hem de
azaltan etkileri vardır.antioksidandırlar ve meme
kanserini engelleyici etkileri vardır.

İlaç gibi kullanılan diğer besinler
Probiyotikler: Bağırsak florasını olumlu yönde etkileyen
canlı mikroorganizmalar olan probiyotikler bağışıklık
sisteminin güçlenmesinde, sindirimi düzenleyici ve
bütün bağırsak kanserlerinde önleyici etkileri
kanıtlanmıştır.
İshali ve kabızlığı önler
Vitaminlerin emilimini arttırırlar
Bağırsak PH sını düşürürler(antimikrobiyal etkisi vardır)
Kolesterolü düşürür
Kaynakları: Kefir, yoğurt, turşu, şalgam ve boza en iyi
kaynaklarıdır

Prebiyotikler:Besinlerde bulunurlar ve besinlerin
sindirilemeyen bileşenleridir. Bağırsak florasında yararlı
bakterilerin sayısını ve aktivitesini arttırarak sağlığa
olumlu katkı sağlarlar.
Kalsiyum emilimini arttırırlar
Kansere karşı koruyucudur
Bağırsak hareketlerini düzenler

Diyabetikler için uygundur
Dışkı sıklığını arttırırlar
Trigliserit seviyesini düşürürler
Kaynakları: buğday ,soğan, pırasa ,kuşkonmaz,
sarımsak enginar ve muz en iyi kaynaklarıdır.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)