İnsan, tek başına varlığını sürdürmekte zorluk yaşayan, birilerinin kendisiyle kurduğu yakın ilişkiye ihtiyacı olan tek canlı türüdür. İnsanın kurduğu yakın ilişkiler, bazen bir komşuluk ilişkisi, bazen mesai arkadaşlığı, akrabalık ilişkisi ve bazen de neredeyse her bireyin en çok ihtiyacını duyduğu romantik ilişkiler…
Romantik ilişkiler, bireylerin; yakınlaşma, bağlanma, karşılıklı olarak duygularını alıp-verme; duygusal anlamda birine yatırımda bulunma, güven ilişkisi kurma, saygı duyma, tutku, sevgi besleme, temasta bulunma gibi birçok ihtiyaçlarını karşılar. Bireyler genellikle ihtiyacında oldukları romantik ilişkilerin arayışındayken birçok kriter belirlemiş şekilde veya beklenti içerisinde olabiliyorlar. Bu beklentiler, kriterler de zaman zaman iyi, çoğu zaman da ilişki içerisindeki bireylere zarar verici olabiliyor. Yani bireyler için romantik ilişki başlatmanın zorluğu kadar, sürdürebilmenin de zorlukları vardır. Peki romantik ilişkilerin sağlıklı şekilde sürdürülebilmesi için çiftlerin nelere dikkat etmesi gerekir?
MUTLU İLİŞKİ YÜRÜTEBİLMEK İÇİN ÇİFTLER NELER YAPMALI?
Öncelikle çiftler ilişkilerinde ben değil, biz olabilmeye özen göstermeli, ağırlık vermelidir. Elbette çiftlerin bireysel yaşam alanları olmalı, bireysel kararlar da alabilmelidirler ancak ilişkide ki ben olma ihtiyacı, ‘Biz’ olmaya zarar vermeyecek şekilde dengelenebilmeli, çiftlerin birlikteliğini unutturacak düzeye çıkarılmamalıdır.
Çiftler, bireysel olarak mutlu olunan ve mutsuz olunan kaynaklarını belirleyebilmeli, bunlar çiftler arasında paylaşıldıktan sonra, çift olarak yani ‘Biz’ olarak mutlu oldukları ve mutsuz oldukları durumları belirginleştirmelidirler.
Çiftlerin ilişkilerinde özellikle belirli bir zaman geçtikten sonra aksattıkları veya unuttukları bir mesele de, takdir edilme, birbirlerinden hoşnut olma, beğenilme arzularının karşılanabilmesidir. Çiftler, karşılıklı birbirini takdir eden, bir takım davranış ve düşüncelerden dolayı hoşnut kaldıklarını belli eden bir iletişim dili kullanmaya özen göstermelidir.
Çiftler, birbirlerinin hoşlandıkları, önem verdiği şeylere duyarsız kalmamaya özen göstermelidir. Özelikle birbirlerini etkileyen önemli konularda, paylaşımda bulunarak, birbirlerinin konularına merak duyabilmelidirler, konuyu partneri için, ‘Biz’ oldukları için istekli şekilde masaya yatırabilmelidirler.
Çiftler birbirleriyle olan iletişimlerinde ve birbirlerine sergiledikleri davranışlarında sevgiyi ve saygıyı koruyarak davranmaya özen göstermelidirler. Sergilenecek her davranış ve ağızdan çıkacak her sözün aralarındaki sevgi ve saygıya zarar verip vermeyeceği çiftler tarafından değerlendirilmelidir.
Çiftler, karşı tarafın kendisi için değerli, özel, biricik olduğunu birbirlerine hissettirebilmelidirler. Genellikle biricik olmayı hissettirme yolunun, özellikle kadınlar tarafından maddi boyutu yüksek hediyelerden geçtiğine inanılır. Evet, hediyelerinde oldukça önemli bir yeri vardır ancak önemli olan yapılan şeyin partneriniz için bir anlam ifade ediyor, duygularına karşılık bulduğunu hissettiriyor olmasıdır. Kimisi için ansızın bir dokunuş, kimisi için birkaç söz ilişkide bireyin kendisini özel hissetmesi için yeterli olabilir.
İlişkilerde en çok gözlemlenen çatışma nedenlerinden biri de, iletişimde fark edilemeyen aksaklıkların yaşanıyor olmasıdır. Yani çatışmaların temelinde doğru ve sağlıklı iletişimin çiftler tarafından bilinmiyor olması yatıyor olabilir. Çiftler doğru ve sağlıklı, birbirlerini anladıklarını ifade eden bir iletişim kurup kurmadıklarına dikkat etmelidirler.
Çiftler birbirleriyle olan iletişimlerinde kullandıkları dili, yapıcı olmayan eleştiriden, yargılamalardan, etiketleyici bir dilden arındırmış olmaya dikkat etmelidirler.
Çiftler, ortak zevklerini bulabilmeli, keyifle vakit geçirebildikleri ortak yaşam alanlarını oluşturabilmeli ve bunları ritüellere dönüştürmeye özen göstermelidirler. Tüm bunlar ritüel haline getirilmeye çalışılırken, çiftler spontanlığa da açık olabilmelidirler.
Genellikle çiftler, ilişki yaşayan bireyler, sorunu karşılarına almak yerine birbirlerini karşıya alma eğiliminde olabiliyorlar. Bu nedenle ilişkide ortaya çıkan bir problem de, sorunu karşısına alan çözüm odaklı bir çift olmaya çalışılmalıdır.
Evlilik öncesi ilişkiler ve evlilik sonrası için çiftlerin gelecek hayalleri kurmaya devam etmeleri ilişkiyi zinde tutacaktır. Kurulan bu hayalleri çift olarak hedeflere dönüştürmeye çalışmakta yine ilişkinin sahip olması gereken enerjiyi sağlayacak yollardan biri olabilir.
İlişkilerde en sık rastlanan hatalardan biri de, kadın veya erkeğin, partnerini bir başka erkek veya kadınla kıyaslaması durumu. Genellikle kadınlar, ilişkilerini bir başkasının ilişkisiyle kıyaslama eğiliminde olabiliyorlar. Bu kıyaslamalar, bireylerde değersizlik, yetersizlik gibi birçok olumsuz duygulara sebebiyet verebilir. Bu olumsuz duygularda elbette ilişki içerisinde yerini olumsuz, istenilmeyen davranışlara bırakacaktır. Tüm bunlar ilişkinizin mutlu sürdürülebilmesi önünde engeller çıkarabilir. Bu nedenle ilişkinizi bir başkasının ilişkisiyle kıyaslamamaya özen göstermelisiniz.
İlişkilerde en sık rastlanan bir diğer durum da, çiftlerin birbirlerinin zihinlerini okumaları, belki de doğrusu okuduklarını düşünmeleridir. Çiftler, çoğu zaman ortaya konulan duygu ve düşünceyi tam anlamak ve bu konuda karşılıklı anlaşabilmek yerine, sadece kendilerinin partnerlerinden ne anladıklarıyla ilgilenirler. Yani tek taraflı bir anlaşılma, tek taraflı bir yargıya varma durumu… Oysaki bireyin özellikle de olumsuz durumlarda, partnerinden ne anladığını, partnerine iletebiliyor olması önemlidir. Bu sayede yanlış anlaşılmalar çok daha büyümeden, olayın kahramanından öğrenilmiş olacaktır. Bu nedenle çiftlerin zihin okumalarından kaçınmaya özen göstermeleri, bunun yerine direkt sorarak, hislerini iletebilmeleri önemlidir.
İlişkiler de mizahtan yararlanmaya özen gösterilebilir. Faydalanacağınız mizah, olumsuz bir duruma ayırdığınız enerjinin, vaktin kısa süre içerisinde son bulmasına da yardımcı olacaktır.
İlişkilerinizde, çevrenizdeki insanlardan elbette dönütler olacaktır. Ancak söylenenlerin direkt ilişkinizle temas etmesini önleyerek, çevredeki insanların ne söylemek istediklerini sadece duyumsayarak, anlamaya çalışabilirsiniz. Kendinize veya ilişkinize almanız gerekeni alabilmeyi, bazen de görmezden, duymazdan gelebilmeyi öğrenebilirsiniz.
Bu makalenin DoktorTakvimi web sitesinde yayımlanması, yazarın açık izniyle yapılmaktadır. Web sitesindeki tüm içerikler, fikri ve sınai mülkiyet mevzuatı kapsamında uygun şekilde korunmaktadır.
DocPlanner Teknoloji A.Ş. web sitesi tıbbi tavsiye sunmaz. Bu sayfanın içeriği, metinler, grafikler, görseller ve diğer materyaller de dahil olmak üzere, yalnızca bilgilendirme amacıyla oluşturulmuştur ve tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini almak amacı taşımaz. Herhangi bir sağlık sorununuzla ilgili şüpheniz varsa, bir uzmana danışınız.