Neden İlişkilerimde Acı Çekiyorum?

“Sevgi ve şefkati hak etmek için acı çekmeliyim. / Sevgi ve şefkat acının olduğu yerde çıkar”

Gerçekten öyle mi?

Çocukken masaya çarptığımızda masa suçlu olurdu yani bizde canımızı acıtana kızmayı cevap olarak can acıtmayı öğrendik.

Karnımız ağrıdı bu kez suçlu yediğimiz şekerlerdeydi yani onu yiyen biz suçluyduk.

Her acının bir suçlusu vardı. Olmalıydı.

Çocuklukta duygular yaşam deneyimleri ile zihinde modelleniyor.

Sevgi ve şefkat olumlu duygular olarak adlandırılsa da deneyimlerle “Sevgi ve şefkati hak etmek için acı çekmeliyim. / Sevgi ve şefkat acının olduğu yerde çıkar” şeklinde olumsuzluklarla eşleniyor. Bu öğrenme ilerleyen yıllarda manipülatif ilişkilere çekilmeye açık hale getiriyor.

Bazı evlerde evin havasında duyguları paylaşma, duygusal ihtiyaçları karşılamaya sıra gelmiyor. Bu evlerde büyüyen kişilerin yetişkinlikte duygusal tehlike sinyallerini fark etmesi ve ne istediğini bilen “bilge iç sesi” duyması güçleşiyor.

Kendi sesimizi kaybettikçe ise suçlu hissettiren, geliştirmek bir yana dursun git gide hayat enerjisini sömüren ilişkilere çekiliyoruz. Davranışlar dış çevreye göre şekilleniyor. Dile “Ne istediğimi bilmiyorum/ Bir türlü ne istediğimi bulamıyorum.” Cümleleri yerleşen bir döngüye hapsolunuyor.

Burada yüksek sesle söylenmesi gereken bir şey var. İçinizde bir şeylerin yanlış gittiğini söyleyen ses ne kadar derinde ya da kısık olursa olsun kulak vermelisiniz. Yanlış değil, haksız değil sadece duyulmak istiyor…

Sizi hep düzeltilmesi gereken bir yanınız varmış gibi hissettiren kişiler ve mekanlar ile mesafelenmeyi deneyin. Biliyorum; tünel karanlık, korkutucu ancak tünelin ucundaki ışığı görmeye değiyor. Sevgi ve şefkati hak etmek için çabalamanıza, acı çekmenize gerek yok. Varlığınız olduğu haliyle yeterli.

Bu dünyada acıya, üzüntüye şefkatle temas eden insanlar, ilişkiler var. Yeter ki biz kendimizle olan ilişkimizde şefkatli olalım. Öğrenelim ki şefkat ne aramayı bilelim. Bazen parkta oynayan bir çocuk, bazen yolda rastlaştığımız kişiler, bazen çok yakın bir dost, bazen bir komşu…

Siz kendi ihtiyacınızı ve şefkat tanımınızı yeniden oluşturmayı deneyin yeter ki…