Obezite Cerrahisinde Mide Katlama

Yazar Müslüm Tarkan • 27 Aralık 2018 • Yorumlar:

Obezite çağımızın en büyük sorunlarından biri haline gelmiştir. Hastalıklara yol açtığı kanıtlanmış bir bozukluk olması nedeniyle de tedavisi için çok sayıda cerrahi teknik uygulanmaktadır. Bu ameliyatların her biri farklı kişiler için uygun olabilir. Bu metodlardan biri ayarlanabilir laparoskopik mide bandıdır, minimal invaziv yöntemlerdir ve beden bütünlüğüne çok az müdahale içerirler. Roux-en-Y gastrik bypass gibi bazıları ise oldukça büyük ameliyatlardır ve ciddi komplikasyon risklerini de beraberlerinde getirirler. Her iki metodun da uygun olduğu hastalar vardır. Gastrik bypass genelde daha ağır morbid obezite vakalarında ve şeker hastalığı gibi metabolik sorunları olanlarda tercih edilmektedir. Kısıtlayıcı metodlar olan mide bandı (mide kelepçesi) ve sleeve gastrektomi (tüp mide) ameliyatları ile daha büyük girişimler içeren Roux-en-Y gastrik bypass arasındaki boşluğu dolduran laparoskopik gastrik plikasyon (mide katlama) ameliyatı, obezite cerrahisinin en yeni yöntemidir ve tüm dünyada giderek yaygınlaşan bir alternatif metoddur.

Mide katlama ameliyatı, diğer kısıtlayıcı ameliyatlar gibi, mide hacminin küçültülmesini, az miktarda gıda ile doyma hissinin sağlanmasını ve açlık duygusunun azaltılmasını amaçlar. Yöntem olarak en çok sleeve gastrektomi (tüp mide) ameliyatına benzer. Tüp mide ameliyatında midenin büyük bölümü stapler adı verilen bir tür zımba ile kesilerek çıkarılmakta, fakat uzun bir stapler hattı kalmaktadır. Bu zımba hattından oluşabilen kaçaklar ameliyat sonrası ciddi komplikasyonlara ve hatta ölümlere neden olabilmektedir. Gastrik plikasyon (mide katlama) ameliyatında ise midede hiçbir kesme ve çıkarma işlemi yapılmamaktadır. Onun yerine, mide duvarı katlanmakta ve mide hacmi küçültülmektedir. Kesi hattı olmadığı için kaçak riski ortadan kalkmakta, mide bandı gibi yabancı bir cisim olmadığı için de banda bağlı komplikasyonlar görülmemektedir.


SIK SORULAN SORULAR

Ameliyattan önce yapmam gereken şeyler nelerdir?

Öncelikle detaylı kan analizi, elektrokardiyografi, akciğer filmi ve bunlarla birlikte iç hastalıkları ve anestezi konsültasyonu ve ek konsültasyonlar hastanede yapılmaktadır. Ayrıca safra kesesi taşları için batın ultrasonu ve mide fıtığı açısından da endoskopik muayene yapılmalıdır. Kullanıyor iseniz aspirin gibi kan sulandırıcı ilaçları 10 gün önceden kesmeniz gerekmektedir.

Mide katlama ameliyatının riskleri nelerdir ?

Diğer laparoskopik (kapalı) ameliyatların riskleri burada da geçerlidir. Bunlar kanama, enfeksiyon, organ yaralanması ve akciğer problemleri gibi bu riskler ameliyattan bağımsızdır. Ameliyata ilişkin riskler ise tüm diğer metodlardan daha düşüktür.

Mide katlama ile ne kadar kilo kaybı bekleyebilirim?

İlk bir yılda 100 kilo fazlanız varsa bunun 40- 70 kilosunu vermeniz amaçlanır. Bununla birlikte hastaların % 75′inde kolesterol düzeyleri, diyabet, hipertansiyon ve uyku apnesi gibi yandaş hastalıklarda düzelme sağlanmaktadır.

Ameliyattan sonra ne gibi şikayetlerim olacak?

Ameliyattan sonraki ilk 24 saatte en sık görülen şikayetler bulantı, kusma, aşırı tükrük salgısı, göğüs ağrısı ve yanmadır. Hastaların ortalama % 20′sinde bunlar bir kaç gün sürebilmektedir.

Hastanede ne kadar kalmam gerekiyor?

Normalde ameliyattan sonraki günün sabahında taburcu olmanızda cerrahi yönden hiçbir sakınca yoktur. Ancak oral yoldan yeterli sıvı alımı sağlanana kadar damar yolu ile serum desteği gerekebilmektedir. Bu nedenle, yeterli sıvı alamayan hastaların 3 güne kadar hastanede kalması mümkündür. Bunun dışında rutin kontrollere gelmeniz gerekmemektedir ve en geç 2 – 7 gün içinde iş başı yapabilirsiniz

Ameliyattan sonra nasıl beslenmeliyim?

Ameliyattan sonra ilk bir hafta sıvı beslenmeyi önermekle beraber sonrasında eski diyetinize dönebilirsiniz. Tabi porsiyonlarınız çok daha küçük olacaktır.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)