Obsesif Kompulsif Bozukluk

Yazar Seda Arı ÜzerPsikolog • 21 Şubat 2022 • Yorumlar:

TAKINTI- ZORLANTI BOZUKLUĞU ( OBSESİF- KOMPULSİF BOZUKLUK)

“A. Takıntıların (obsesyonların), zorlantıların (kompulsiyonların) ya da her ikisinin birlikte varlığı:

Takıntılar( Obsesyonlar)

1. Kimi zaman zorla ve istenmeden geliyor gibi yaşanan, çoğu kişide belirgin bir kaygı ya da sıkıntıya neden olan, yineleyici ve sürekli düşünceler, itkiler ya da imgeler. (örn:

2. Kişi, bu düşüncelere, itkilere ya da imgelere aldırmamaya ya da bunları baskılamaya çalışır ya da bunları başka bir düşünce ya da eylemle yüzleştirme (bir zorlantıyı yerine getirerek) girişimlerinde bulunur.

Zorlantılar (Kompulsiyonlar)

1. Kişinin takıntısına tepki olarak ya da katı biçimde uyulması gereken kurallarına göre yapmaya zorlanmış gibi hissettiği yinelemeli davranışlar (ör: el yıkama, düzenleme, deneyip durma) ya da zihinsel eylemler (ör: dinsel değeri olan sözler söyleme, sayı sayma, sözcükleri sessiz bir biçimde yineleme).

2. Bu davranışlar ya da zihinsel eylemler, yaşanan kaygı ya da sıkıntıdan korunma ya da bunları azaltma ya da korkulan bir olay ya da durumdan sakınma amacıyla yapılır; ancak bu davranışlar ya da zihinsel eylemler yüksüzleştirileceği ya da korunulacağı tasarlanan durumlarla gerçekçi bir şekilde ilişkili değildir ya da aşırı bir düzeydedir.

Not: Küçük çocuklar bu davranışların ya da zihinsel eylemlerin amaçlarını dile getiremeyebilir.” ( Amerikan Psikiyatri Birliği, Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı, 5. baskı( DSM-5),Tanı Ölçütleri Kitabından, çev, Köroğlu E, Hekimler Yayın birliği, Ankara,2014)

  • Takıntı ya da zorlantılar kişinin günde 1 saatten fazla zamanını alıyorsa ve işlevselliğinde düşüşe neden oluyorsa okb tanısı konulur.

  • OKB müdahale edilmediğinde kişiyi çıkılmaz bir girdaba sürüklemektedir. Zihninden atamadığı düşünceler ve yapmak için kendisini alıkoyamadığı davranışlar döngüsüdür.

OKB DÖNGÜSÜ NEDİR?

1. Takıntılı düşünce, dürtü, imge ya da kuşku ( kişinin zihninden atamadığı istenmeyen düşüncelerdir. Dirençli ve kontrol edilmesi güç düşüncelerdir. Genellikle kişinin kendi kimlik algısının zıttı düşünceleri içerir. Ör: kişi çok yardımsever iyi birisidir ancak zihninden atamadığı başkalarına zarar verme düşüncelerini geçirebilir.)

2. Zarar, tehlike ve sorumluluğun aşırı düzeyde algılanması (hatalı yorumlama kalıpları) 

(Kişi hoşuna gitmeyen ve zihninden atamadığı bir düşünceyle karşılaştığında, bu düşünceyle ilgili felaketleştirici gerçeklikten uzak otomatik düşünceler de eşlik eder. Kişinin asıl korkusu düşüncesinin gerçek bir eyleme bürünmesidir. Kişi düşüncesinin eyleme dönmemesi için kendisine abartılmış sorumluluk yükleyebilir, bu gibi durumlarda olası tehlikeyi ve onun sonuçlarını takıntılı bir şekilde abartabilir ( gerçekleşme olasılığı ve şiddetini abartmak) , düşünce gücüyle eylem gücünün eşit olduğuna inanabilir ve kötü düşünceleri aklından geçirdiği için kendisinin kötü biriolduğu sonucuna ulaşabilir. Kişi düşüncelerinin gerçekleşmemesi için istenemeyen düşüncelerinden sıyrılmak ve onları uzaklaştırabilmek için, zihinsel kontrol yöntemlerine başvurabilir; ancak bu da düşüncenin şiddetini hafifletmez. Zorlayıcı düşüncelerinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği yoğun bir belirsizlik duygusuna ve ne yapması gerektiğine karar verememesine neden olur. Okb’li bireylerin mükemmelliyetçi tutumları vardır. Mükemmelin biraz altında olan durumlarda; tamamlanmamışlık, eksiklik hissi yaşamalarına neden olur. Kişiler düşünceleri üzerinde kontrollerini kaybederlerse çıldıracakları, kendilerini kaybedecekleri korkusu yaşarlar.)

3. Kişi zihninden atamadığı ve onu yoran düşüncelerden dolayı yoğun sıkıntı yaşar.

4. Zorlantılar, nötrleşme ve düşünce kontrolü ( kişiler takıntılı düşüncelerinden kurtulabilmek için düşünce kontrollerine, kendilerini yapmakta mecburi hissettikleri davranışlara ya da takıntılarının etkisini yok etmek için nötrleştirme çabalarına girebilirler.)

“Rasmussen ve Eisen (1998) OKB’li kişilerle yaptıkları çalışmada;

%:61 kontrol zorlantıları

%50 yıkama zorlantıları

%36 sayma ritüelleri

%34 sorma ya da itirafta bulunma (onay alma) ihtiyacı

%28 simetri ve kesinlik hassasiyeti

%18 biriktirme davranışı olduğu bulunmuştur.” (C.Purdon, D. Clark, “Takıntılarla Başa Çıkma”.çev. A. Karaosmanoğlu, Psikonet)

Düşünce kontrolü: Okb ye sahip kişiler takıntılı düşüncelerinden kurtulmak için düşünce kontrol sistemleri geliştirmiş olabilirler. İstenmeyen düşünceyle karşılaştıklarında o düşünceyi akıllarına getirebilecek her ne varsa ondan uzak durmaya, kaçınmaya çalışabilirler, düşüncenin önemsiz olduğuyla ilgili kendilerini ikna etme çabasına girebilirler, zihinlerine düşen düşünceyi durdurmak için ‘Dur!’ diye içlerinden tekrar edebilirler. Böyle düşünceleri zihinlerinden geçirdikleri için kendilerine kızıp kendilerini cezalandırabilirler (aptal ben) ya da dikkatlerini farklı noktalara kaydırmak için çaba gösterirler.


 

Zorlantılar: Takıntılı düşüncenin zararını hafifletebilmek için kişinin kendisini mecburi hissettiği davranışlardır. (ör: el yıkama, sayı sayma...) Zorlantı davranışların içinde kontrol davranışları da vardır.(evde sürekli fişleri kontrol etme, eşcinsel olup olmadığını kontrol etme, günah işleyip işlemediğini sürekli sorgulama, araştırma...)


 

Nötrleştirmeler: Kötü düşüncenin etkisini kırabilmek için iyi düşünceye odaklanma, akla getirme.

Zorlantı ve nötrleştirme davranışları: kişinin sürekli olarak zorlantılı düşünceye karşı yaptığı kasıtlı ve aşırı davranışları içerir. Kişiler bu davranışları yapmak için yoğun baskı ve istek hissederler. Aynı eroinmanın duygusunu yaşarlar. Zorlantıları ve nötrleştirmeleri isteyerek uygularlar, sonrasında da kendilerinin kontrolünün olmadığı bu davranışlara esir düştüklerini hissederler. Tüm bunları kendilerine sıkıntı ve huzursuzluk veren düşüncelerden sıyrılmak için yaparlar. ANCAK kısa süreli rahatlama uzun süreli kölelik doğurur.

5. Takıntılarla ilgili her hangi bir şeye aşırı hassasiyet: Tüm bu düşünce, davranış kalıpları ve nötrleştirme çabaları Okb’nin girdabını durdurmaya yetmez hatta takıntıların hassasiyetini arttırır. Artan hassasiyetse döngüyü başa sarar... (1,2,3,4,5,1,2,3,4,5....)

OKB tedavisinde en etkili yöntem Bilişsel Davranışçı Terapilerdir. BDT de okb çalışılırken, düşünce kalıplarındaki hatalı yorumları yeniden yapılandırma ve başa çıkmaları aşamalı olarak kontrol altına alınarak çalışılır. BDT ile çalışırken Şema terapiden de yararlanılabilir: OKB’ li kişilerde dayanıksızlık şeması oldukça yüksektir.

OKB de ilaç tedavisinde istenmeyen düşünce ve dürtülerin engellenmesinde yardımcı olsa da terapi gibi kalıcı etki sağlayamamaktadır.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)