Partnerim Çift Terapisine Gelmeyi Kabul Etmiyor

Çift ve Aile Terapisi, evli olan ya da olmayan çiftlerin karşılaştıkları sorunları ele alıp çözüme kavuşturmayı hedefleyen bir terapi modelidir. Bu terapide genel olarak çift birlikte seansa katılabilmektedir. Bazen tek bir kişiye de ilişkisi baz alınarak çift ve aile terapisi yapılabilmektedir. Burada amaç kişinin ilişki sistemi içerisindeki yerini görmesine ve partnerini daha iyi anlamasına yardımcı olmaktır. Aynı zamanda ilişkiye aktardığı ama ilişki kaynaklı olmayan duygularını da fark eder.

Çift terapisi ile ilgili randevu almak üzere gelen aramalarda çoğunlukla partnerini ikna edemediği için kişiler gelmekten vazgeçtiğini belirtebiliyorlar. Böyle durumlarda bireysel olarak ilişkisi ile ilgili danışmanlık sürecine devam edilebileceği hakkında bilgi aldığında bazı bireyler bunu kabul ederken bazı bireyler de partnerinin katılımı olmadan sorunlarının çözümünün imkansız olacağını düşünmeye devam edebiliyor. 

Aslında duygusal ilişkileri dans gibi düşünebilirsiniz. Çiftlerden biri adımlarını değiştirdiğinde diğeri de ona uyumlanarak hareket etmeye başlar. Tabi ki burada duygusal yakınlık ve bağlanma da oldukça önemlidir. 

Bazen de süreç sonradan değişim gösterebilir.  Bir çok danışanım partneri kabul etmediği için seansa tek başına gelmeye karar verdi. Belirli bir süre geçtikten sonra partneri de onunla birlikte seansa gelmeyi teklif etti.  Bazı durumlarda çift olarak devam ederken, bazı durumlarda da ikisinin ayrı ayrı gelmesi daha uygun olmaktadır. Bu tamamen ilişkinin ve kişilerin dinamiğine göre şekil alır. 

 

Neden daha çok kadınlar danışmanlık almak istiyor? 

Eski yıllara göre bu oranlar artık değişkenlik gösterse de hala kadınların çift terapisi için daha çok ısrarcı olduğunu söyleyebiliriz. Fakat bu durum yaşanılan topluma ve sosyo ekonomik alt yapıya göre değişkenlik göstermektedir. 

Burada meselenin kadın ya da erkek değil, rahatsızlığı yasayan kişi olarak ele alınması gereklidir. 

İlişkide daha çok sorun yaşayan kişi, problemler karşısında duygusal olarak daha çok zorlana kişi ve bir şekilde daha az alana sahip olan kişi destek almak için bir arayışa girmektedir. Kişinin problemleri daha yoğun yaşıyor olması tabi ki de partnerinin ‘sorunlu’, ‘hasta’ ya da ‘problemli bir kişi’ olduğu anlamına gelmez.  Bu durum daha çok iletişim sorunlar ve kişilik yapılarıyla ilişkili olabilir. 

Geleneksel yapının  yerleşik olduğu toplumlarda kadınların sorunlarını ifade etmekte güçlük çekmesi, bu konuda yeterli beceriyi toplumsal alt yapı ile geliştiremiyor olması sebebi ile problemlerini çözüm noktasında zorlandığı  görülebilir. Bu da destek almak için kadının danışmanlık arayışına girmesine  kapı açar. 

 

Sadece problem olduğunda mı danışmanlık almak gerekir?

İlişkinin kalitesini arttırmak  ve duygusal olarak daha doyumlu bir ilişki yaşamak için de çiftler birlikte danışmanlık desteği alabilmektedir. Bu oran Türkiye’ de henüz çok yüksek olmasa da yeni nesil de çift terapisi ve psikolojik danışmanlık kavramlarına bakış açısında olumlu gelişmeler görülmektedir.  Evlilik öncesi ve çocuk sahibi olmaya karar verirken de yine çiftler olası problemlere karşı kendilerini hazırlamak için danışmanlık almak isteyebilir. 

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Rümeysa Akdağ Psikolojik Danışma ve Rehberlik Psk. Dan.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)