Premenstrual Sendrom ve Magnezyum

Yazar Havva Lale • 25 Temmuz 2023 • Yorumlar:

Pre-Menstrual Sendrom(PMS) antik çağlardan beri bilinen ve Hipokrat tarafından “kimi kadınlarda menstrüasyondan önce başlayan öz kıyım düşünceleri ve duygudurum değişiklikleri” olarak tanımlanmıştır.

Adet öncesi bozukluklar için isimlendirme, 19. yüzyılın başlarında "adet öncesi gerilime" ve 1950'lerde "adet öncesi sendroma" dönüşerek yıllar içinde değişiklik kazanmıştır.

Adet öncesi semptomlar, menarştan(ilk adet) menopoza kadar geçen sürede tüm üreme çağındaki kadınları etkileyebilir. Epidemiyolojik çalışmalar, kadınların yaklaşık %80 ila %90'ının PMS semptomlarından en az birini yaşamaktadır. Ancak kadınların sadece %2,5 ila %3’ünde adet öncesi sendrom semptomları yaşamsal faaliyetleri ve sosyal iletişimi etkileyecek kadar şiddetlidir.

Adet öncesi sendromun etiyolojisi belirsizdir. Östrojen, progesteron, prostaglandin, aldosteron, prolaktin, serotonin, renin anjiotensin mekanizması, endorfin aktivitesi, bazı mineral ve vitamin düzeylerindeki değişikliklerin sorumlu olabileceği tartışılmaktadır.

Vücut Kütle İndeksi(VKİ) ile PMS riski arasında güçlü bir ilişki vardır. Her 1 kg/m2 artış PMS görülme sıklığını %3 artırmıştır. VKİ'si 27.5 veya üzerinde olan kadınlarda, VKİ'si 20,0 kg/m2'den az olan kadınlara kıyasla PMS riski önemli ölçüde artmıştır.

Premenstrual Sendrom ve Tedavisi

Tedavide temel amaç semptom rahatlaması ve günlük rutin aktiviteler üzerindeki olumsuz etkileri azaltmaktır. PMS’nin tedavisi farmakoterapi ve farmakolojik olmayan tedavi olmak üzere ikiye ayrılır.

Farmakoterapilerin (NSAID’ler, SSRI'lar, anksiyolitik ajanlar, gonadotropin salgılayan hormon (GnRH) agonistleri, spironolakton, oral kontraseptif haplar gibi) farmakolojik olmayan tedavilerde ise, özellikle bilişsel ve davranışsal terapiler, egzersizler, masaj terapisi, ışık terapisinin yanı sıra diyet ve beslenme modifikasyonlarının menstrüel semptomların hafifletilmesinde faydalı olduğu kanıtlanmıştır.

Sendrom için önerilen tedavi yaklaşımlarından biride, magnezyum (Mg) takviyesidir.

Premenstrual Sendrom ve Magnezyum

Premenstrüel sendromlu kadınların eritrosit ve lökositlerinin magnezyum içeriğinin diğer kadınlara göre daha düşük olduğu bulunmuştur.

Magnezyum, sinir iletimi ve kas fonksiyonu, kalp ritmi, kan basıncı, kemik bütünlüğü, glikoz ve insülin metabolizmasında öneme sahiptir (26).

Magnezyum, sinir hücrelerinde “bekçi” görevi yaparak  kalsiyumun hücre içine geçişini ve bu hücrenin aktive olmasına engel olarak gerekenden fazla sinyal iletimini önler. Bu sayede meydana gelebilecek kas spazmları, kramplar, ağrılar ve kas yorgunluğu gibi oluşabilecek durumlar engellenmiş olur.

Menstrüasyon öncesinde kadınların glikoz tolerans eğrisinin düşük veya düz olduğu bazılarının ise belirgin hipoglisemik olduğu gösterilmiştir.Karbonhidrat metabolizmasındaki pek çok enzim kofaktör olarak magnezyuma gereksinme duymaktadır. İntrasellüler magnezyum yetersizliği glukoz indüklü insülin sekresyonu ve insülin sinyalizasyonu süresince adipozit ve kas hücrelerinde bozulmuş insülin duyarlılığına yol açabilir.

Magnezyumun antidepresan bir ilaç olan imipramin  ile kıyaslandığı çalışmada, magnezyumun depresif semptomları azalttığı ve en az imipramin kadar etkili olduğu bulunmuştur.

Kandaki magnezyum düzeyleri ve uyku arasında ilişki olduğu öne sürülmüş, uyku kalitesi ve uykudan uyanma ritminin düzenlenmesinde B grubu vitaminleri ve magnezyum alımının ilişkili olduğu bulunmuştur.

Facchinetti ve arkadaşları tarafından 4 ay süren PMS'li 32 kadın ile yapılan bir çalışmada magnezyum alan grup, plasebo grubuna kıyasla PMS semptomlarının şiddetinde önemli bir azalma, su tutma şiddeti ve ağrı semptomlarında anlamlı bir azalma bildirilmişdir.

Quaranta ve arkadaşları tarafından 3 ay süren PMS'li 41 kadının tedavisinde Magnezyumun etkinliği ve güvenirliği üzerine yapılan çalışmada, Mg'nin depresyon, iştah ve anksiyete semptomlarının şiddeti üzerinde yüksek etkiye sahip olduğu gösterilmiştir.

Walker ve arkadaşları tarafından 2 ay süren ve 38 kadın ile yapılan çalışmada, iki adet döngüsü için günlük 200 mg magnezyum takviyesi alan grupta su tutma(ödem) semptomlarının şiddetinde önemli bir azalma olduğu bildirildi. 

De Souza ve arkadaşları tarafından 5 adet döngüsü boyunca PMS'den etkilenen 44 kadın katılımcı ile yapılan çalışmada PMS ile ilişkili semptomlar anksiyete, iştah, depresyon, hidrasyon gibi alt gruplara ayrılarak değerlendirilmiş ve 200 mg/gün Mg + 50 mg/gün B6 vitamini takviyesi alan grupta anksiyete ile ilişkili semptomların (sinir gerginliği, ruh hali değişimleri, sinirlilik) anlamlı şekilde azaldığı gösterilmiştir.

Sonuç olarak; İzlenecek temel stratejiler beslenme başta olmak üzere yaşam tarzı değişiklikleridir. PMS'li kadınlarda hücre içi magnezyum konsantrasyonunun daha düşük olduğunu bildirilmiştir. Magnezyum eksikliği, premenstrüel sendromun (PMS) bazı semptomlarına neden olabilecek faktörler arasında yer almıştır. Bu nedenle, magnezyum takviyesinin PMS'li kadınlarda belirli semptomları (anksiyete,iştah,depresyon,hidrasyon)  iyileştirebileceği öne sürülmüştür.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)