Rahim Ağzı Kanseri Hakkında Merak Edilenler

Yazar Sabri Kartal • 15 Ocak 2019 • Yorumlar:

Serviks kanseri serviks olarak adlandırılan, rahmin alt kısmının (rahim ağzı) kanseridir. Serviks, rahmin vajinaya açılan ve doğum esnasında genişleyen kısmıdır. Serviks kanseri kadınlar arasındaki en ölümcül kanserdir ve gelişmekte olan ülkelerde sıklığını sürdürmektedir. Erken dönemde yakalanmış serviks kanserli kadınların tanı konduktan sonraki 5 yıllık sağ kalımları %92 gibi yüksek düzeylerdedir. Serviks kanseri sonuçlarındaki gelişmenin ana sebebi kanser öncesi hücrelerin erken teşhisini sağlayan Pap smear testidir. Serviks kanseri, yaklaşık %20 oranda 65 yaş üzeri kadınlarda teşhis edilmesine rağmen kadınları daha çok 30’lu 40’lı ve 50’li yaşlarda etkileyecektir.

Serviks Kanseri, uzun süren, inatçı yüksek riskli HPV enfeksiyonu sonucu oluşmaktadır. HPV enfeksiyonu oldukça sıktır; cinsel aktif insanların çoğu enfektedir. Halbuki çoğu HPV enfeksiyonu semptom vermez ve serviks kanserine ilerlemez. Yaklaşık olarak 13 HPV tipi yüksek risk ve serviks kanserine yol açabilen olarak belirlenmiştir. HPV 16 ve 18 Türkiye’de servikal kanserlerle ilişkili en sık görülen iki yüksek risk HPV tipidir.

Pap smear ve HPV testi ile serviks kanser riskini azaltmak kolaydır. Pap testte servikal hücrelerden bir örnek alınır ve bunlarda anormallik olup olmadığı belirlenir. Anormal Pap smear sonuçları, ya kanser öncesi değişiklik ya da kanseri ortaya koyabilecek serviks biyopsisi gibi ileri tetkik gerektirebilir. Çoğu serviks kanseri daha önce Pap smear yaptırmamış kadınlarda ortaya çıkmaktadır. Bu vakalarda kanser öncesi hücrelerin yakalanıp tedavi edilmeden önce kansere ilerlemeye zamanları varken Pap smear alınmadığından kanser yakalanamamıştır. HPV testleri herhangi bir yüksek risk HPV tipinin olup olmadığını belirleyerek kanser riski için ileri izleme olanak vermektedir.

Risk Faktörleri Nelerdir?
Hemen hemen tüm serviks kanser vakalarındaki etken şu anda HPV olarak bilinmektedir. HPV ile enfekte çoğu insan buna bağlı ciddi problemler yaşamaz ancak çok küçük bir yüzdede kanser gelişebilir. HPV; ağız, boğaz, vajen, vulva ve serviks kanseri gibi bir çok kanser tipinin ortaya çıkma olasılığını arttırır.

Aşağıdaki özellikleri bulunan kadınlarda serviks kanseri gelişme olasılığı fazladır:

  • HPV teşhisi konmuş kadınlar

  • HPV aşısı yaptırmamış kadınlar

  • Prekanseröz lezyonlar için düzenli Pap smear yaptırmamış kadınlar

  • Anormal Pap smear sonucu olan ya da kanser öncesi servikal hücre değişikikleri tanısı öyküsü olan kadınlar

  • Daha önce serviks kanseri öyküsü olan kadınlar

  • HPV infeksiyonu riskinin artmasına neden olan birden fazla cinsel partneri bulunan kadınlar

  • Yüksek riskli cinsel aktivitede bulunan partneri olan kadınlar (Örneğin, bir çiftteki herhangi bir partner birçok partner ile ilişkiye girerse, çifti oluşturan heriki partnerin de HPV enfeksiyonu riski bulunmaktadır)

  • Erken yaşta ilk cinsel ilişkisinde bulunan kadınlar

  • Otoimmün bir durumu, HIV enfeksiyonu ya da Bağışıklık sisteminin zayıflatan herhangi bir durumu olan kadınlar. Zayıf bir bağışıklık sistemi kadında HPV enfeksiyonu gelişme olasılığını artırarak serviks kanseri gelişme riskini arttırır.

  • Sigara kullanan kadınlar

Hastalık Belirtileri Nelerdir?

Serviks kanserinin erken evrelerinde tipik olarak belirti yoktur. En erken bulgu muhtemelen rutin jinekolojik muayene esnasında saptanan anormal Pap smear sonucu olacaktır. Serviks kanseri oldukça yavaş gelişir, böylece belirtisiz dönem yıllar sürebilir. Pap smearda anormal hücrelerin tespit edildiği evre yüzde yüz tedavi edilebilir evredir. İlerlemiş serviks kanserleri genel olarak en sık düzenli Pap smear testi yaptırmayan ya da anormal Pap smear sonucu alıp takiplere devam etmemiş kadınlarda görülür.
Serviks kanseri geliştikçe kadınlarda aşağıdaki belirtiler ortaya çıkacaktır:

  • Adet arası kanama, cinsel ilişki sonrası kanama ya da menopoz sonrası kanama gibi anormal vajinal kanama.

  • Sulu, pembe, soluk ve devamlı olan vajinal akıntı

  • Normalden daha fazla kanama olan ve daha uzun süren adet dönemleri

Mesane, bağırsaklar, akciğerler ya da karaciğere yayılmış çok ileri düzeydeki serviks kanseri vakaları aşağıdaki belirtileri gösterecektir:

  • Sırt ağrısı

  • Kemik ağrısı ve kırıklar

  • Yorgunluk, bitkinlik

  • Vajinadan idrar ve dışkı kaçağı

  • Bacak ağrısı

  • İştah kaybı

  • Pelvik ağrı

  • Şişmiş ayaklar

  • Kilo kaybı

Kanserin Teşhis ve Tedavisi

İlk adım serviks kanseri teşhisini doğrulamak ve hangi evrede olduğunu belirlemektir. Serviks kanseri teşhisi patoloğun mikroskopta değerlenirebilmesi için serviksten biyopsi almayı gerektirir. Bu biyopsi muayenehane şartlarında ya da ameliyathane şartlarında yapılabilir. Doktorunuz sizin için hangi seçeneğin en uygun olacağını değerlendirecektir. Serviks kanseri evrelemesi, kanserin vücuttaki yayılımını ve serviks dışındaki bir vücut kısmına sıçrama olup olmadığını tanımlamanın standardize edilmiş bir yoludur. Serviks kanseri evrelemesi radyolojik çalışma ve olası diğer tanısal testlere ek olarak pelvik ve rektal muayeneye dayanır. Jinekolojik onkoloğunuz kanser evresine, mevcut sağlık durumunuza ve eğer uygunsa çocuk isteğinize bağlı olarak tedavi önerecektir.

Tedavi Seçenekleri Nelerdir?
Serviks kanseri için tedavi seçenekleri kanserin evresine dayanmaktadır. Erken evrelerde yakalanan serviks kanserinin tedavisi göreceli olarak kolaydır.

ı) Cerrahi Tedavi
Küçük, erken evre kanseri olan hastalar histerektomi (rahim ve rahim ağzının çıkarılması) ile cerrahi olarak tedavi edilebilir. Serviks kanserinin yayılımına bağlı olarak değişik histerektomi tipleri önerilebilir. Cerrahi operasyon, klasik açık ameliyat ya da laparoskopi veya robotik cerrahi gibi en az invaziv yöntemler kullanılarak yapılabilir. Ameliyat şeklinin seçimi, cerrahın deneyimi ve tercihi, kanserin boyutu ve sizin anotomik yapınız gibi bir çok faktöre bağlı olarak yapılır. Bu karar doktorunuzla ayrıntılı olarak tartışılır.

ıı) Doğurganlığı Koruyan Cerrahi Tedavi Seçenekleri
Serviks üzerindeki herhangi bir cerrahi gelecekteki gebelikleriniz için risk taşımaktadır ki doktorunuz bununla ilgili ayrıntılı bilgi verecektir. Ek olarak serviksin ya da uterusun bir parçasını korumak kanserin nüksetme riskinde artış ile ilişkilidir. Her hasta için bireysel durumları değerlendirilerek onun için doğru olan cerrahi prosedürün seçiminde karar vermek için en iyi bilgilendirme yapılmalıdır.

  • Servikal konizasyon: Bu ameliyatta serviks koni şeklinde çıkarılır. Kanserin ne kadar ilerlediğini belirlemek ya da çok erken kanserleri ve kanser öncesi servikal değişiklikleri tedavi etmede kullanılabilir.

  • Radikal trakelektomi: Bu ameliyatta erken evre serviks kanseri olan hastalarda serviks ve etrafındaki dokular çıkarılır ancak olası gelecek gebelik için rahim yerinde bırakılır.

  • Basit Histerektomi: Bu ameliyatta sadece serviks ve uterus çıkarılır. Bu prosedür sadece mikroskopik olarak belirlenebilen çok erken evre serviks kanserli hastalar için uygundur.

  • Radikal Histerektomi: Bu ameliyatta rahim ve serviks parametrium adı verilen serviks etrafındaki yumuşak dokular ile birlikte çıkarılır. Ayrıca vajina kubbesinin küçük bir kısmı da çıkarılır. 4 santimden küçük tümörü olan serviks kanserli hastalarda uygulanılan en sık prosedürdür. Bu cerrahi genellikle 7 ila 14 gün boyunca mesanede kalacak bir kateter gerektirir. Radikal histerektomi, basit histerektomiye göre daha komplike ve kapsamlı bir prosedürdür.

  • Pelvik lenf düğümü diseksiyonu: Lenf nodu diseksiyonu kanserin lenf noduyla serviks dışına yayılım gösterip göstermediğini anlamamızı sağlar. Lenf kanalları, lenf sıvısını lenf düğümlerine boşaltarak organlar için kanalizasyon sistemi görevini üstlenir.

ııı) Radyoterapi, Kemoterapi ya da Her İki Tedavi Yöntemini Birlikte Uygulama
Serviks kanseri ayrıca, kanser hücrelerini öldürüp yayılımlarını önlemek üzere radyoterapi, kemoterapi ya da her ikisi birden kullanılarak da tedavi edilebilir. Kanserin evresine bağlı olarak radyoterapi, dışarıdan (vücut dışından makine kullanarak), içeriden (kanser içine ya da yakınına direk radyasyon vermeye yarayan bir mekanizma kullanarak) ya da ikisi birlikte uygulanabilir. Kemoterapide kanser hücrelerini öldürmek için ilaçlar kullanılır. Kemoterapi ilaçları ağız yoluyla ya da kas içi veya damar içine enjekte edilerek dolaşım sistemine katılır ve böylece vücuttaki kanserli bölgeye giderek etki gösterir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Sabri Kartal Kadın Hastalıkları Ve Doğum Op. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)

Yazar

Sabri Kartal

Kadın Hastalıkları Ve Doğum Op. Dr.

Randevu al