Romatizma Hastalarında Korona Virüs Pandemik Esnasında İlaç Kullanımı

Yazar Tuğrul Mert KıvançRomatolog • 7 Nisan 2020 • Yorumlar:

Bu metin, Kronik Romatizma hastaları ile Korona Virüs COVİD-19 arasındaki potansiyel ilişkiye açıklık getirmek ve özellikle bu durumda romatizma ilaçlarının kullanımı hakkında bilgilendirme amaçlı yazılmıştır.

Ülkemizde ilk Korona Virüs başladığından beri, Romatoloji Kliniğimize en sık gelen soruların başında, “ilaçlar önlem olarak kesilmeli mi yoksa azaltılmalı mı?” sorusu yer almaktadır.

Bilindiği gibi, birçok hastamızın iltihaplı romatizması "Kronik Hastalık" olarak tanımlanmıştır. Ayrıca bu hastaların büyük kısmı bağışıklık sistemini baskılayan "immünosuppresif" ilaçları kullanmaktadır. Genelleme yapıldığında, bu tip kronik romatizma hastalar, özellikle kortizon ve/veya immünosuppresif ilaç kullananlar, enfeksiyon açısından riskli sayılır ve birçok olası enfeksiyona maruz kalırlar. Ancak, bu Korona Virüs salgını sırasında tüm romatizma ilaçlarını riskli görüp, ilaçları doktoruyla danışmadan bırakmak da doğru değildir. Hangi romatizma ilacının bırakılıp bırakılmayacağını doktor bilir ve bu karar kişiden kişiye göre farklı olabilir. Genelde, Romatoloji Uzmanı, her hastasının tüm risk faktörlerini göz önünde bulundurarak "kişiye özel" karar verir.

Açıkçası romatizma ilaçlarını bu “Korona Virüs Pandemik” esnasında kesip kesmemek iki ucu keskin bıçak gibidir. İki tarafı da tehlikeli olabilir. Bu kararı vermek, Romatolog tarafından hastanın risk analizini yaparak olur. Her romatizma ilacı bağışıklık sistemini baskılayan "immünosuppresif" ilacı değildir ve her hasta da risk altında sayılmamaktadır. Örneğin, Hidroksiklorokin, Salisilazosülfapiridin ve Kolşisin etken maddesi içeren ilaçlar bağışıklık sistemini baskılamadığı için bırakılması veya dozun azaltılması gerekmemektedir. Bazı romatizma hastaları diğer romatizma hastalarından daha yüksek riskli olabilir.  Aynı teşhisi olsa bile, 10 sene üzerinde iltihaplı romatizma olan hastanın riski ile 6 aylık bir romatizma hastasının riski aynı olamaz. Çünkü hastalığının ve kronik ilaç kullanımının kümülatif hasarını da hesaplamak gerekir.

    Kronik bir otoimmün hastalığı/iltihaplı eklem romatizmasının varlığı ve kronik immünosuppresif ilaç (veya ilaçların) kullanımı başlı başına riskli sayılır. Ayrıca, Korona Virüs COVİD-19 bulaşma şansını yükselten diğer risk faktörleri de belirtilmiştir. Bunların en başında 65 yaş üstü olmak gelmektedir. Ayrıca, Kronik Böbrek Yetersizliği, KOAH ve benzeri Kronik Akciğer Hastalığı, Şeker Hastalığı, Kronik Kalp Hastalıkları veya Kronik Yüksek Tansiyon (hipertansiyon) gibi eşzamanlı hastalıklar da Korona Virüs kapma riskini arttıran komorbitelerdir. Aktif sigara kullanımı da önemli risk olarak sayılmaktadır. 

    Dolayısıyla, yukarıda söz edilen risk faktörlerinden biri ve ilaveten kronik romatizma hastalığının varlığı, özellikle kronik kortizon ve/veya kronik bağışıklık sistemini baskılayan romatizma ilacı kullanan hastalar, en yüksek risk grubu olarak sayılmaktadır. Bu grup hastayı tespit etmek önemlidir, çünkü bu grup hastaya risk değerlendirilmesi yapılıp, ilaç azaltma/bırakma gibi bir risk azaltan müdahale yapılabilir. Bu hastaların kronik romatizmaları "sessiz modda" kontrol altındaysa, (özellikle 6 ay üzerinde gibi bir süredir romatizma atağı yaşamadıysa), bu hasta "Remisyon'da" sayılmaktadır. Yüksek Riskli hasta grubunda olan bir Romatizma hastası Remisyon'daysa, bu hastanın bağışıklık sistemini daha az baskılayacak şekilde ilaçlarında düzeltme yapılabilir. Örneğin, etken maddesi kortizon, metotreksat, leflunomid ve azathioprin içeren ilaçların dozunun azaltılması veya tamamen 6 haftaya kadar ara verilmesi dahi söz konusu olabilir.  Uygunluğunu doktor belirleyebilir. Tabi hasta uzun zamandır kortizon kullanıyorsa, aniden kesmemelidir. Ancak diğer ilaçlara aniden ara verebilir. 

    Madalyonun öbür yüzüne baktığımızda, bazı hastaların kronik romatizması daha şiddetli veya tedaviye dirençli olarak bilindiği için, daha kuvvetli (ve etkili) Biyolojik Ajan olarak adlandırdığımız ilaç (veya iğne/serum) kullanmaktadır ve bu ilaçların kesilmesi durumunda daha tehlikeli bir şablon da ortaya çıkabilir. Kronik romatizma hastalarının etkili Biyolojik Ajan veya benzeri "yeni nesil" ilaçların kesilmesi durumunda, hastalıkları tekrarlayabilir, romatizmayı uyandırıp iç organ hasarı da oluşturabilir. Böyle bir tekrarlama (veya nüks) bağışıklık sistemini zora sokup, vücudun enflamasyon ve iltihap seviyesini yükseltip, immün sistemini enfeksiyonlara da maruz bırakabilir. Dolayısıyla, şu safhada, Korona virüs salgını sırasında, Türk, Amerikan ve Avrupa Romatoloji Dernekleri bu tip "Biyolojik" ilaçların bırakılmasını önermiyor çünkü henüz bu ilaçları alan hastalarda Korona Virüs COVİD-19 enfeksiyonunun daha ağır seyrettiğine dair bilgi yoktur. Unutmamamız gerekir ki bu tip ilaçlar, özellikle anti-TNF gibi Biyolojik Ajan ilaçlar, HIV ve Hepatit C gibi viral taşıyıcı eşliğinde kullanılmıştır. 

    Nitekim Romatizma hastalarımız genelde Biyolojik Ajanlarını bırakmamalıdır. Ancak enfeksiyon belirtileri olunca, her enfeksiyonda olduğu gibi Biyolojik Ajan ve bazı diğer romatizma ilaçlarını aktif enfeksiyon esnasından kesiyoruz.   Ateş ve / veya şiddetli nefes darlığı olduğunda, şüpheli veya kanıtlanmış COVİD-19 enfeksiyonu durumunda, bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar durdurulmalı ve hemen bir uzmanla temasa geçilmelidir. Kronik Romatizma hastaları COVİD-19 Korona virüs belirtileri genelde diğer hastalar gibidir, örneğin, yüksek ateş, kuru öksürük, koku kaybı, gribal semptomlar, halsizlik ve nefes darlığı başta gelen semptomlardır. Ancak, hatırlamamız gerekir, romatizma hastalarının bir kısmı, kullandığı immünosüppresif ilacından dolayı, Korona virüste en sık rastlanan belirti; yüksek ateş, görünmeyebilir veya geç ortaya çıkabilir. Bu hususu da hatırlatmakta fayda vardır. Hastanın ateş olmaksızın diğer belirtileri varsa veya herhangi şüphesi varsa, doktorunu ve Sağlık Bakanlığı Korona Virüs Danışma Hattı ALO 184 numarasını aramaları önerilir. 

    Sonuç itibariyle, romatizma ilaçlara devam etme durumuna olası yarar ve riskler göz önünde bulundurularak karar verilmelidir. Bu karar da hasta tarafından tek taraflı değil, doktoru ile görüşerek verilmelidir. Bu kararın değerlendirilmesi ve konuşulması için evden çıkmadan doktorla telefonla veya benzer bir "on-line telekonferans görüşme" metoduyla yapılması önerilir. Kronik romatizma hastaları için en önemli korunma yöntemi virüsten uzak durmaktır ve şu an salgın bitene kadar veya aşı/anti-viral ilaç çıkana kadar, bulaşma olasılığını azaltacak en iyi yöntem hala evde kalmaktır.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Tuğrul Mert Kıvanç Romatoloji, İç Hastalıkları Uzm. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)