Sabah saatleri birçok aile için yalnızca bir güne başlama süreci değil; adeta bir “hayatta kalma savaşı”na dönüşebiliyor. Kıyafetler hazırlanmalı, kahvaltı yapılmalı, çanta toparlanmalı, okul servisi kaçırılmamalı ve tüm bunlar genellikle 45-60 dakikalık bir zaman dilimi içerisinde tamamlanmalı.
Ancak bazı çocuklar için bu sürecin yönetimi, sıradan bir görev olmaktan çok daha fazlası anlamına gelir. Özellikle dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) gibi nörogelişimsel farklılıklar taşıyan çocuklar için sabah saatleri zihinsel açıdan oldukça yıpratıcıdır.
Peki bu zorlukların arka planında ne var? Ve aileler bu süreci nasıl daha sağlıklı hale getirebilir?
Yürütücü İşlevler Nedir ve Neden Önemlidir?
Yürütücü işlevler; planlama, sıraya koyma, dikkat sürdürme, hedefe odaklanma, zamanı yönetme, başlama ve tamamlama gibi zihinsel becerilerin bütünüdür. Bu beceriler beynin ön bölgesinde (prefrontal korteks) organize edilir ve bir tür “zihinsel orkestra şefi” gibi çalışır.
Bir çocuğun sabah yatağından kalkıp giyinmesi, dişlerini fırçalaması, çantasını hazırlaması ve okula zamanında yetişmesi aslında çok sayıda yürütücü işlevin aynı anda çalışmasını gerektirir. Bu beceriler henüz gelişim aşamasındadır ve özellikle DEHB tanısı alan ya da bu özellikleri taşıyan çocuklarda gelişimi daha yavaştır.
DEHB Olan Çocuklarda Sabah Rutini Neden Daha Zordur?
DEHB tanısı olan çocuklar:
- Zamanı kavramsal olarak yönetmekte zorlanırlar
- Dikkatlerini sürdürmekte zorlanırlar
- Sıralama ve organize olma becerileri zayıftır
- Başlama ve bitirme süreçlerinde motivasyon problemleri yaşayabilirler
- Tepkisel ve aceleci olabilirler
Bu zorluklar sadece çocuğun değil, tüm ailenin sabahlarını kaotik bir hale getirebilir. Çocuk da bu telaşın içinde kendisini sürekli “yetersiz”, “başarısız” ya da “sorun çıkaran kişi” olarak tanımlamaya başlar.
Sorumluluk Vermek mi, Yönlendirmek mi?
Birçok ebeveyn çocuğuna sabah görevleri için sorumluluk vermek ister. Ancak yürütücü işlevleri zayıf olan bir çocuğa “Hadi hazırlan!” demek, piyano çalmayı bilmeyen birine “Haydi bir sonat çal!” demek kadar soyut ve zorlayıcı olabilir.
Burada ebeveynin görevi, rehberliktir. Adım adım yönlendirme, sadeleştirme ve tekrar üzerinden ilerlenmelidir. Aksi halde çocuk da, ebeveyn de sabahları yıpranır.
Sabah Kaosunu Azaltmak İçin Bilimsel Temelli Stratejiler
1. Zaman Görselleştirmesi:
Zamanı hissetmekte zorlanan çocuklar için görsel zamanlayıcılar, çalma listeleri veya renkli program kartları büyük destek sağlar.
2. Sıralı Görev Kartları:
Sabah yapılacaklar (yüz yıkama, diş fırçalama, giyinme, kahvaltı, çanta kontrolü) gibi görevleri görsel kartlarla sıralamak, beynin görev başlatma ve tamamlama işlevlerini destekler.
3. Geceden Hazırlık:
Giysilerin hazırlanması, çantanın toplanması gibi süreçlerin akşamdan yapılması hem zaman kazandırır hem zihinsel yükü azaltır.
4. Rutinlerin Tekrarı:
Her sabah aynı akış içinde yapılan tekrarlar, yürütücü işlevlerin gelişmesine yardımcı olur. Rutin, beyin için güvenliktir.
5. Anlamlı Başlangıçlar:
Sabah rutininin sonunda çocuğun sevdiği bir müzik, küçük bir ödül, birlikte içilen sıcak bir içecek gibi “günün güzel başladığına dair işaretler” konması çocuğun motivasyonunu artırır.
Ebeveyn Tutumu: Hızlı Olan Değil, Sabırlı Olan Kazanır
Sabah saatlerinde hızlı olmak çoğu zaman sabırlı olmaktan daha az işlevseldir. Çocuk yürütücü işlevleri nedeniyle yavaşsa; onu hızlandırmak için sürekli “Hadi!” demek, kaygıyı artırır. Bunun yerine süreçleri parçalamak, onun kapasitesine göre desteklemek çok daha sağlıklıdır.
Her sabah bir değerlendirme ya da sınav değildir. Ev ortamı bir yarış yeri değil, güvenli bir başlangıç noktasıdır.
Sonuç
Sabah saatleri, günün en hassas duygusal ayarlarını yapar. Çocuğunuz güne sizin ses tonunuzla, sizin yüz ifadenizle ve sizin hızınızla başlar. Eğer siz kaygılıysanız, o da kaygılıdır. Eğer siz düzenli ama yumuşaksanız, o da denge kurar.
Özellikle DEHB özellikleri gösteren çocuklar için sabah saatleri hem zihinsel hem de duygusal olarak en yoğun zamanlardır. Bu nedenle yürütücü işlevleri desteklemek, süreci sadeleştirmek ve çocukla işbirliği içinde olmak, günü çok daha sağlıklı hale getirir.
Ceyda Doğan Ülker
Çocuk Gelişimi Uzmanı & Aile Danışmanı
Bu makalenin DoktorTakvimi web sitesinde yayımlanması, yazarın açık izniyle yapılmaktadır. Web sitesindeki tüm içerikler, fikri ve sınai mülkiyet mevzuatı kapsamında uygun şekilde korunmaktadır.
DocPlanner Teknoloji A.Ş. web sitesi tıbbi tavsiye sunmaz. Bu sayfanın içeriği, metinler, grafikler, görseller ve diğer materyaller de dahil olmak üzere, yalnızca bilgilendirme amacıyla oluşturulmuştur ve tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini almak amacı taşımaz. Herhangi bir sağlık sorununuzla ilgili şüpheniz varsa, bir uzmana danışınız.