Sedef hastalığı, çocukluk döneminde daha nadir görülmekle birlikte her yaş grubunda ortaya çıkabilir.
Hastalığın kesin nedeni henüz bilinmemekle birlikte, ortaya çıkmasında hem genetik hem de çevresel faktörler birlikte rol oynamaktadır. Sedef hastalığı, görünür lezyonları nedeniyle hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde bozabilmektedir. Yapılan araştırmalar, sedef hastalığının hayat kalitesini; diyabet (şeker hastalığı), tansiyon ve kalp hastalıklarına kadar etkileyebildiğini göstermiştir. Özellikle el, ayak, saçlı deri, genital bölge gibi fonksiyonel öneme sahip bölgelerde görülen deri lezyonları, hastaların yaşam kalitesini daha fazla bozabilmektedir.
Görünür bölgelerde olan lezyonlar bulaşıcı sanılıp hastalar toplum tarafından damgalanabilmektedir. Bu da zaten daha hassas kişilik yapısına sahip sedef hastalarını psikolojik açıdan daha fazla etkileyebilmektedir. Yani sedef hastalığı strese sebep olmakta, stres de sedef hastalığını tetikleyerek psikolojik hastalıklarla sedef hastalığı arasında çift yönlü bir etkileşim oluşturmaktadır.
SADECE DERİYİ İLGİLENDİRMİYOR
Günümüzde sedef hastalığına eşlik edebilen çok sayıda hastalığın tespit edilmesi, aslında sedefin sadece deriyi ilgilendirmekle sınırlı kalmayan sistemik bir hastalık olduğu görüşünü desteklemektedir.
Yaygın deri hastalığı olan sedef hastalarında; kalp ve damar hastalıkları, kalp krizi, şeker hastalığı gibi sistemik hastalıklara yakalanma riski maalesef daha yüksektir. Sedef hastalığı, nadiren “eritrodermik” ve “püstüler” formları ile hayati tehlike oluşturabilmektedir. Kesin bir tedavisi bulunmayan sedef hastalığının semptomları, uygun yöntemler ile kontrol altına alınarak uzun süreli iyilik hali sağlanabilmektedir.
Sedef hastalığı tedavisini planlarken, cilt hastalıkları uzmanının yanı sıra farklı uzmanlık dallarının bir arada tedaviye karar vermesi tedavi başarısını artırmaktadır. Özellikle sedef hastalarında gözlenebilen eklem tutulumu –ki buna sedef romatizması (psoriatik artrit) da denilmektedir– dermatolog ve romatolog iş birliğini tedavide son derece önemli kılmaktadır.
SEDEF HASTALIĞI İYİLEŞİR Mİ?
Sedef hastalarının hekimlerine yönelttiği en merak edilen soru: “Sedef hastalığım iyileşir mi?” Bu sorunun kesin bir yanıtı bulunmamaktadır.
Kesinlikle yanlış diyebileceğimiz yanıtlar arasında “yaşam boyunca devam eder” ve “verdiğim tedavi ile yüzde 100 iyileşir” değerlendirmeleri bulunmaktadır. Hastalık seyri, hastadan hastaya değişkenlik göstermektedir. Kimi hastada sedef hastalığı tamamen kaybolabilmekte, kimi hastada ise ara ara alevlenme, ara ara iyileşme dönemleri ile seyredebilmekte.
SEDEF HASTALIĞININ TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?
Sedef hastalığı tedavisine karar verirken, hastalığın şiddeti ve sedefin hasta yaşam kalitesi üzerine etkisinin belirlenmesi son derece önemlidir.
Genellikle vücudun yüzde 10’undan daha azında lezyonlar bulunmakta ise krem tedavileri uygulanmaktadır. Ancak hastanın yaşam kalitesini etkileyen el, ayak, genital bölgelerinde lezyon var ise veya krem tedavileri ile hiç düzelme sağlanamamışsa, hastalarda krem tedavisinin yanı sıra sistemik tedavi olarak adlandırdığımız ilaçlar ve iğneler tedavide kullanılabilmektedir.
2000’li yılların başında geliştirilen, biyolojik tedavi olarak adlandırdığımız ilaçlar ile son zamanlarda sedef hastalığı daha az yan etki ile daha etkili bir şekilde tedavi edilebilmektedir. Tabii, tedavi planı yapılırken hastaya özel bir şekilde değerlendirme yapılmaktadır. Yine tedavi planlanırken, daha önce de belirttiğim gibi, eklem tutulumunun romatoloji uzmanı ile birlikte değerlendirilmesi son derece önemlidir.
SEDEF HASTALARININ DİKKAT ETMESİ GEREKEN KONULAR
Sedef hastalarının; tansiyon, kalp hastalıkları ve şeker hastalığına daha yatkın olmaları nedeniyle beslenmelerine dikkat etmeleri çok önemlidir. Hastaların kesinlikle yememesi gereken bir besin olmamakla birlikte, sağlıklı beslenmeleri çok önemlidir.
Aşırı kilo alımından kaçınmaları gerekmektedir. Kilo artışı, sedef hastalığını şiddetlendirebildiği gibi sedef hastaları kilo almaya daha yatkındır. Bu nedenle fast food ve karbonhidrat ağırlıklı beslenmeden hastaların kaçınması gerekmektedir. Alkol ve sigara kullanımı sedef hastalığını şiddetlendirmektedir.
Bazı ilaçlar, sedef hastalığını şiddetlendirebildiği için ilaç kullanımına son derece dikkat edilmelidir. Sedef hastalığını tetiklediği düşünülen ilaçlar arasında; sistemik alınan kortizon, lityum, bazı tansiyon ilaçları, mantar tedavisinde kullanılan ilaçlar ve aspirin bulunmaktadır.
Beta hemolitik streptokok enfeksiyonları gibi bazı enfeksiyonlar, hastalığı şiddetlendirmekte veya tetikleyebilmektedir. Bu nedenle el yıkama gibi genel hijyen kurallarına dikkat edilmelidir.
Bu makalenin DoktorTakvimi web sitesinde yayımlanması, yazarın açık izniyle yapılmaktadır. Web sitesindeki tüm içerikler, fikri ve sınai mülkiyet mevzuatı kapsamında uygun şekilde korunmaktadır.
DocPlanner Teknoloji A.Ş. web sitesi tıbbi tavsiye sunmaz. Bu sayfanın içeriği, metinler, grafikler, görseller ve diğer materyaller de dahil olmak üzere, yalnızca bilgilendirme amacıyla oluşturulmuştur ve tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini almak amacı taşımaz. Herhangi bir sağlık sorununuzla ilgili şüpheniz varsa, bir uzmana danışınız.