Şeker Hastalığı Hakkında Bilinmesi Gerekenler

  1. Şeker hastalığı nedir?

Şeker hastalığı (Diyabetes mellitus), insülin hormonunun eksikliği veya insülin etkisine direnç nedeniyle gelişen kan şekeri yüksekliği ile seyreden kronik metabolizma bozukluğudur.

Günümüzde artan obezite sıklığı ile orantılı olarak şeker hastalığı görülme sıklığı da artmıştır. Sedanter yaşam tarzı ve yüksek kalori içeren sağlıksız beslenme de şeker hastalığı gelişimi için önemli bir etkendir.

Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF) tarafından 2021’de diyabet sıklığı hakkında yayımlanan güncel veriler, dünya genelinde  537 milyon yetişkin (20-79 yaş) diyabet hastası olduğu bildirilmiştir. Bu sayının 2030'da 643 milyona, 2045'te 783 milyona çıkacağı tahmin edilmektedir. Diyabetli her 4 yetişkinden 3'ü düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşamaktadır.  

TÜİK verilerine göre Türkiye’de 20-79 yaş aralığında yaklaşık 7 milyon diyabet hastası vardır.  Bu rakam toplam yetişkin nüfusun yaklaşık %15’ine denk gelmektedir. Yani Türkiye’de 6-7 kişiden biri şeker hastası demektir.

Diyabet önemli bir halk sağlığı sorunudur.  

2. Şeker Hastalığı İçin Risk Faktörleri Nelerdir ? Kimlere Tarama Yapmalıdır?

- 40 yaşın üstündeki herkes 3 yılda bir taranmalıdır.

- Vki≥25 olan kişiler daha genç yaşlarda aşağıdaki risk faktörlerinden birini taşıyorsa semptomu olmazsa bile şeker hastalığı açısından tarama yapılmalıdır

  • Birinci ve ikinci derece akrabalarında diyabet bulunan kişilerde,

  • Obezite 

  • Hipertansiyon, kolesterol yüksekliği (HDL<35, TG>250), Kalp damar hastalıkları, inme öyküsü olanlar

  • Polikistik over sendromu (PCOS) öyküsü olan kadınlar

  • İnsülin direnci bulguları (akantozis nigrikans, skin tag ) 

  • Daha önceden gizli diyabet tanısı almış olanlarda,

  • Uyku-apne sendromu olan kişilerde,

  • Sedanter yaşam şekli 

- Daha önce prediyabet tanısı almış kişiler yılda bir

- Gestasyonel diyabetes mellitus (gebelik şekeri) tanısı almış kişiler 3 yılda bir 

 

3. Belirtileri Nelerdir? 

Klasik belirtiler;  çok su içme, çok idrar çıkma, gece idrara çıkma, ağız kuruluğu, çok yemek yeme veya iştahsızlık,  halsizlik, çabuk yorulma 

Daha az görülen belirtiler;  Bulanık görme,  açıklanamayan kilo kaybı, inatçı infeksiyonlar, özellikle genital bölgede tekrarlayan mantar infeksiyonları, kaşıntı

4. Tanısını Nasıl Koyarız ?

-Açlık kan şekeri (8 saatlik açlık sonrası)≥ 126 

-Şeker yükleme testinde (OGTT); 2. Saat kan şekeri ≥200 

-Hba1c (3 aylık şeker ortalamasını gösterir) ≥6,5  

-Herhangi bir anda ölçülen kan şekeri ≥200 ve eş zamanlı klasik diyabet belirtileri varsa 

  **Kriterlerden sadece biri varsa şeker hastalığı tanısı konulur.** 

 

5. Diyabet tipleri nelerdir? 

Diyabetin 4 tipi vardır. 

Tip 2 DM, diyabetik hastaların %90-95 ‘ini oluşturur. En sık görülen tiptir. Artan obezite sıklığı ile orantılı olarak artmıştır. Genellikle oral antidiyabetikler (şeker hapları) ile tedavi edilir. Şeker hapları yetmediğinde ya da bazı özel durumlarda insülin tedavisi kullanılır. 

Tip 1 DM genellikle çocukluk çağında görülür. Pankreasta insülin salgılanması yetersiz olduğu için tedavide sadece insülin kullanılır.  

Gestasyonel diyabet (gebelik şekeri ) gebelik sırasında ortaya çıkar. Gebeliğin 24-28. haftasında şeker yükleme testi ile tanı konur. Yaşam tarzı değişikliği ile şeker düzeyleri istenilen seviyeye düşmezse insülin tedavisi verilir.

4. grupta ise az sıklıkta görülen diyabet tipleri bulunur. Bunların içinde MODY, ilaçlara bağlı diyabet, genetik hastalıklar ile ilişkili diyabet,  pankreas hastalıklarına bağlı diyabet gibi çok sayıda diyabet alt tipi bulunur.  

6. Tedavi 

Tedavinin en önemli basamağı eğitimdir. Hastalar şeker hastalığı hakkında yeterince bilgi sahibi olmadığı ya da yanlış bilgi sahibi olduğu için, diyabet tanısı almak hastalara hayatın sonu gibi gelmektedir. Daha önce de belirtildiği gibi; diyabetli her 4 yetişkinden 3'ü düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşamaktadır ve artan obezite sıklığı ile doğru orantılı olarak diyabet sıklığı da artmaktadır.  Yani bu özellikle tip 2 diyabetin direk olarak yaşam tarzı ile ilişkili olduğunu göstermektedir. Özellikle doğru beslenme ve yeterince aktif, düzenli olarak egzersizin yapıldığı bir yaşam tarzı ile diyabet önemli ölçüde önlenebilir. Diyabet gelişse bile kan şekerleri hedef düzeylerde tutulabilir. 

Obez olan bireylerin mutlaka yaşam tarzını değiştirerek kilo vermeleri gerekmektedir.

Doğru beslenme tedavinin en önemli parçalarından biridir.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Leyla Batmaz Endokrinoloji Ve Metabolizma Hastalıkları Uzm. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)

Yazar

Leyla Batmaz

Endokrinoloji Ve Metabolizma Hastalıkları Uzm. Dr.

Randevu al