Günümüzdeki yaşamda her yaştan insanın kaçınılmaz olarak karşılaştığı en belirgin durum stres faktörleridir. Stresin insan hayatındaki edindiği geniş yerin ideal düzeyde olan ve insanı yeterli harekete geçirme gücündeki kaygı seviyesini arttığı ve insanları normal hayatına devam edemeyecek kadar zor durumlara soktuğu bir gerçektir fakat aynı iş yerinde çalışan kişiler ya da aynı okulda okuyan, aynı sınava hazırlanan öğrenciler karşılarındaki kaygılandırıcı durumlara karşı aynı tepkileri vermeye biliyor. Bazı insanlar zorlayıcı durumlara karşı tepki verirken daha yoğun görünmektedir. Kaygı veren uyarıcıya karşı daha heyecanlı tepkiler vermekte, daha olumsuz düşünmeye meyilli görünmektedir. Tam olarak bu noktada artık karşılaşılan bir duruma karşı verilen kaygı duyguları artık kafanın içinde dönen evhamlı/ endişeli düşüncelere dönüşmektedir.
Endişe ile ilgili en genel kalıp “ya …… olursa”dır. Kimi zaman karşılaştıkları zorlayıcı durumlarda ‘zaten baş edemeyeceği’ duygusu ile en baştan zorlayıcı duruma maruz kalmamayı ve kaçınmayı tercih edebiliyor, kimi zaman endişeli düşünceleri susturacak kişisel yollar keşfederek oraya sığınmayı seçebiliyor, kimi zaman ise karşılaştığı zorlayıcı durumla tekrar karşılaşmamak için elinden gelen her şeyi yaparak karşıt tepki geliştirebiliyor. Peki endişeyi insanlar için kötü yapan nedir? Bugüne kadar bu endişeler haklı çıkıp sizi bir sürü kötü durumdan kurtarmadı mı? Ya da sizin için çok endişelenen anneniz sizin düşünemediklerinizi düşünüp sizi korumadı mı? Endişelerden vazgeçmekte en zorlanılan nokta da budur. Endişeler sizin için çalışıyordur ve sizin için çalışan bu duygunun sizden neler götürdüğünü her zaman kolayca fark edemeyebilirsiniz.
Fazla endişenin kötülüklerine değinmeden önce, endişe insan hayatına nereden geliyor?
Kaygıyı zorlayıcı bir duyguya çeviren de insanın aklına bin bir türlü oluşabilecek kötü durumu getiren de kişisel öğrenmeler sonucu oluşmaktadır. Bu yazıda kaygıya verilen tepkileri şemalar penceresinden inceleyeceğiz. Şemalar kişinin erken dönemlerde kendisi ve çevresi hakkında şekillendirdiği inançlarıdır. Endişeyi tetikleyen kişisel inançlar da temelinde dünyanın adaletsiz bir yer olduğu, kişinin haksızlığa uğrayacağı ve bu adaletsiz duruma karşı yapacak bir şeyi olmayacağı düşüncesidir. Endişeli kişi için yaşanan yoğun kaygı artık olabilecek olumsuzluk’lar’ın tohumları gibidir. Tehditlere karşı “dayanıksız olduğuna_”_ inanma şeması, durumların genelde olumsuz sonuçlanacağına inanan “karamsarlık şeması”, karşılaşılan her durumdan şüphelenen “kuşkuculuk şeması” ve insanların kendisi ile devamlı olarak olumlu bir bağ kuracağına güvenemeyen “terk edilme şeması_”_, endişenin yani halk dilinde de kullanılan evhamlı kişiliği oluşturan temel şemalarıdır. Maalesef genelde de evhamlı kişiler çoğunlukla ‘ben demiştim’ diyebilirler buna kısaca kendine doğrulayan kehanet denir. Durumları kendi endişelerine uygun yorumlama eğilimindedirler.
Endişeli kişilerin yaşadıkları olaylar karşısında gerçekçi bir adalet algısı yoktur. Yaşadığı her durumda, başına bir şey gelmediyse yaptığı iyi bir sayesindedir eğer cezalandırıldığını düşünüyorsa da hak edecek bir şey yaptığına inanmaktadır. Yaptığı eylemleri bir teraziye koymaya çalışan evhamlı kişi bu noktada başka şemaları tetikleyerek kendine rahatlamaya çalışarak yeni öğrenmeler geliştirir. Yukarıdaki örnekte başına bir şey gelmemesini yaptığı iyi şeylere bağlayan kişi başına bir şey gelmemesi için kaygılı duyguları ile mücadele edebilmek için “fedakarlık şeması_”_ geliştirerek kendini rahatlatmaya çalışabilir yani yaptığı fedakarlıklarla cezası belli olmayan, bitmeyen bir kefareti ödemeye çalışabilir ya da kişi yaşamındaki bu teraziyi kendine eziyet edecek bir yöntem bularak dengede tutmaya çalışabilir ve “cezalandırıcılık şemasını_”_ tetikler. Dünyada işleyen adalet sistemine olan bu güvensizlik kötü ve tehlikeli durumların kişinin kendi için adil olmayacak bir şekilde yaşanacağına inanır ve bu adaletsizliğe karşı koyacak güce sahip olduğuna inanmaz. Adaletsiz bir durumla karşı karşıya kalma ihtimaline karşı her an tetikte olduğu yorucu bir mücadele içindedir.
Son olarak evham ve endişeyi oluşturan temel inançlara ve şemalara değinmişken kişi için değişimin, onu etkileyen şemalara karşı nasıl başa çıktığını fark etmesi yaşadığı durumlar karşısında verdiği tepkileri anlamasına ve evham ve endişenin temelinde kendisini uyaran uyumsuz şemalarını öğrenmesi yaşadığı durumlar karşısında kendine karşı anlayışlı bir iletişim geliştirmesini sağlayacaktır. Yaşantılar sırasında kişinin kendini etkilediğini fark ettiği durumlar ve yaşanan durumun karşısında ortaya çıkan duygular, kişinin hayatında olumsuz duyguları ortaya çıkaran ihtiyaçların farkına varması için ilk adımı olacaktır. İhtiyaçlarının farkına varan bireyler seans içerisinde geçmişte yanlış ekilmiş ve bakım verilmiş duygu tohumları ile doğru bakımı vererek yeniden bağ kuracak.
Kaynakça
Eyvah! Kötü Bir Şey Olacak - Hasan Alp Karaosmanoğlu - Psikonet Yayınları
Hayatı Yeniden Keşfedin Jeffery E. Young Psikonet Yayınlar
Psikolojik Danışman Simge ÇOLAKOĞLU YILMAZ
Bu makalenin DoktorTakvimi web sitesinde yayımlanması, yazarın açık izniyle yapılmaktadır. Web sitesindeki tüm içerikler, fikri ve sınai mülkiyet mevzuatı kapsamında uygun şekilde korunmaktadır.
DocPlanner Teknoloji A.Ş. web sitesi tıbbi tavsiye sunmaz. Bu sayfanın içeriği, metinler, grafikler, görseller ve diğer materyaller de dahil olmak üzere, yalnızca bilgilendirme amacıyla oluşturulmuştur ve tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini almak amacı taşımaz. Herhangi bir sağlık sorununuzla ilgili şüpheniz varsa, bir uzmana danışınız.