SERTLEŞME SORUNU

Yazar Cem ÖzlükÜrolog • 4 Ağustos 2017 • Yorumlar:

SERTLEŞME SORUNU

Erkeklerde sertleşme problemi (iktidarsızlık), ‘erektil disfonksiyon’ , ‘impotans’ (empotans) veya ‘ereksiyon problemi’ olarak da bilinmektedir. Ereksiyon penisin sertleşmesi, dikleşmesi anlamına gelmektedir.

İş ve eş sorunları, ekonomik sorunlar, ruhsal gerginlikler, yorgunluk, ilişkideki diğer problemler vs. nedenlerden dolayı her erkek hayatının bir döneminde ereksiyon yani sertleşme problemiyle karşılaşabilir. Bu doğal ve olağan bir durumdur. Çünkü her zaman ve bütün koşullarda yeterli ereksiyonun sağlamasını beklemek olağan bir durum değildir. Fakat ereksiyon problemi sık tekrar eder, ısrarcı olursa ve cinsel birleşmeyi sık engellerse bu durum tedavi gerektirir.

İktidarsızlık, cinsel isteksizlik değildir. Boşalma sorunlarından farklıdır. Ve erken boşalma veya kısırlıkla kesinlikle karıştırılmamalıdır. İktidarsız bir erkek orgazm ve baba olabilir. Yani sertleşme sorunu yaşayan bir hasta cinsel istek duyabilir ve sorunsuz bir şekilde boşalabilir.
Yaş faktörü, sertleşme problemi yaşayanlarda (erektil disfonksiyonda) önemli bir yer tutmaktadır. 40 yaş üstü erkeklerde görülme sıklığı artmaktadır.
Erkeklerin hayatları boyunca sertleşme ile ilgili sorunlu dönemleri olabilir, ama 40 yaşın altında kalıcı sertleşme problemi nadirdir. Bu oran yaşla giderek artar ve 70 yaşındaki erkeklerde %65 oranında sertleşme problemleri vardır.

İlerlemiş yaşlarda yaşlılığa bağlı bir takım değişiklikler meydana gelse de, bu değişiklikler her zaman sertleşme sorununa neden olmaz. Çoğu erkek yaşlılıkta sertlik için daha çok penil stimülasyona (penisin dokunularak uyarılması) ihtiyaç duyar, penisin ereksiyon halindeyken olan sertlik derecesi azalır ve cinsel ilişki sırasında herhangi bir dikkat dağılması, sertliğin kaybına neden olur. Cinsel ilişki sıklığı azalmıştır, ama ilişki aynı oranda tatminkardır. Bu da erkeğin kendini iyi hissetmesi için çok önemlidir.

Ereksiyon, yani sertleşme, sağlıklı bir penis ve sinir sisteminin doğal bir refleksidir. Penisin anatomik yapısında veya sinir sisteminde yaşanan herhangi bir sıkıntıda bu refleks zarar görebilmektedir.

Penisin Anatomisi ve Sertleşme Nasıl Olur?


Anatomik olarak penisin içinde idrar yoluna paralel iki adet Corpora Cavernosa adı verilen süngersi silindirler vardır. Erkek cinsel açıdan uyarıldığında sinir sistemi penisi canlanması için uyarır. Penisin adelesi ve penise gelen atardamarları, süngersi silindirlerin içerisindeki sinüzoidleri kanla doldurmak için gevşerler. Bu da organın genişleme ve sertleşmesi ile ereksiyonu sağlar. Sinüzoidlere kanın dolmasıyla birlikte organ içerisinde artan basınç ve gerilme venleri baskı altında alır ve bir nevi dolaşım engellenerek kan akımı ayarlanmış olur. Kan akımının bu şekilde ayarlanması ereksiyonun devamlılığını sağlar. Bu olayın meydana gelmesinde, beyin, omurilik, sinirler, kan damarları, penis düz kası ve hormonlar rol alır. Süngerimsi silindirlerin adeleleri beyin ve omurilikteki özel merkezler tarafından idare edilerek penisin ereksiyon ve gevşemesini sağlarlar. Bu merkezler cinsel temas, erotik uyarılar veya fantezilerden etkilenerek ereksiyonu sağlarken, endişe, güvensizlik, heyecanlanma, korku ve stres de ereksiyonu olumsuz etkilerler.

Sertleşme Sorununun Nedenleri Nelerdir?
Sertleşme sorununun çoğu zaman birden fazla nedeni vardır. Nedenler psikolojik, fizyolojik veya her ikisinin kombinasyonuna bağlı olabilir. Psikolojik ve fizyolojik nedenlerin birbirinden ayrımı tedavi seçimi açısından önemlidir. Sertleşme sorununun nedenleri 3 ana grupta incelenebilir:
1. Psikolojik nedenler
2. Fiziksel nedenler
3. Psikolojik ve fiziksel nedenler

1-) Psikolojik nedenler:
Stres, sürekli mesleki baskı, meslek ve aile yaşamında başarısızlık duygusu, eşler arasında sürekli yaşanan problemler, bedensel antipati ve kadının gebe kalmasından duyulan korku, başarısız olma korkusu, cinsellik hakkında yanlış bilgilenme veya keşfedilme, reddedilme, üzüntü vb. nedenlerden kaynaklanan anksiyete ve depresyon gibi ruhsal sıkıntılar sertleşme sorununa neden olabilir.
Evlilik ile ilgili sorunlar; ilişkide rol dengelerinin bozulması, kadın eşin baskın karakter yapısı, evlilik ile ilgili olumsuzluklar, iletişim problemleri, aldatılma veya aldatma erkeklerdeki sertleşme problemlerine neden olabilmektedir.

Erkeğe bağlı olarak cinsellik ile ilgili olumsuz algılar, katı ,kuralcı ,geleneksel aile yapısı, katı dini ve ahlaki kurallarla yetiştirilme, hiçbir cinsel bilginin verilmemesi erkeklerdeki sertleşme problemine yol açabilir. Çocukluk, ergenlik dönemlerinde yaşanılan cinsel travmalar; taciz, tecavüz, suiistimal, ensest ilişkiler, ilk cinsel tecrübenin kötü sonuçlanması, bilgi ve tecrübe eksikliği de erkeklerde sertleşme sorunlarına neden olabilir.
Hem bilinçsiz hem de intrapsişik ve çiftle ilgili çatışmalar sertleşme bozukluklarına neden olabilir. Bu çatışmaların savunmasız olan erkekte cinsel faaliyete dahil olmak üzereyken ortaya çıkması muhtemeldir. Bununla birlikte, klinikte gördüğümüz ereksiyon bozukluklarının birçoğu daha basit, çok daha kolay düzeltilebilen duygusal faktörler tarafından üretilmektedir. Bunlar, performans anksiyetesini, kadın tarafından reddedilme korkusunu, geçmişte yaşanan ereksiyon zorluğu deneyimi nedeniyle iktidarsızlık beklentisini, kadının tatmini ile aşırı biçimde ilgilenilmesini ve kültürel olarak indüklenen cinsel zevk hakkındaki suçluluk duygusunu kapsar.

Sonuç olarak ;yukarıda bahsettiğimiz psikolojik nedenli sertleşme sorunu (iktidarsızlık) her yaş grubunda oldukça sık karşılaştığımız bir problemdir.En büyük ve işlevsel cinsel organ beyin olduğu için uzun süreli devam eden veya yeni başlamış ruhsal travmalar ya da geçmişte yaşanılan ruhsal travmalar sertleşme sorununa neden olabilmektedir.
Erkeklerin sertleşme bozukluğuna (iktidarsızlık) tepkileri utanç, suçluluk, kafa karışıklığı, kendine güven sarsılması, bezginlik, yorgunluk şeklinde olmaktadır. Giderek artan performans baskısı sertleşmenin spontan (kendiliğinden) ortaya çıkmasını engellemektedir.Erkek,cinsel partneriyle olan haz duygusuna ve cinsel temaslara yoğunlaşmak yerine ”ya erekte olmazsam(sertleşmezse)”, ”acaba penisim sertleşecek mi?” ,”sertleşmem ilişkinin sonuna kadar sürecek mi?”, ”sertleşmem tekrar kaybolur mu?”, ”vajina içine girmeden inerse” gibi sorularla bilinçli veya bilinçdışı olarak boğuşmak zorunda kalabilir.Bu olumsuz düşünceler başaramama korkusuna dönüşüp ,bir sonraki cinsel ilişkide motivasyon ve performans kaybına yol açıp erkeği kısır bir döngüye sokabilir. Yani sertleşme sorununun ortaya çıkmasında ya da devamında en önemli psikolojik etken performans ile ilgili olumsuz beklenti ve düşüncelerdir. Bireyin performansının yetersiz olacağına ilişkin beklentisi ve yetersiz performans sonucunda ortaya çıkabilecek sorunlar ile ilgili düşünceleri yoğun endişe yaşamasına ve cinsel ilişkiden kaçınmaya, cinsel isteksizliğe, hatta depresif belirtilerin ortaya çıkmasına neden olacaktır.
Erken boşalma, orgazm bozuklukları ve cinsel istekte azalma da birbirlerine bağlantılı bir şekilde sertleşme sorununa neden olabilir.

2-) Fiziksel nedenler:
a.) Damarları ilgilendiren hastalıklar

• Kalp-Damar hastalıkları
• Hipertansiyon (yüksek tansiyon)
• Diyabetes Mellitus (şeker hastalığı)
• Hiperlipidemi (Kanda kolesterol, trigliserit vb yüksekliği)
• Sigara kullanma
• Leğen (pelvis) bölgesine yönelik ciddi ameliyat geçirme
• Leğen (pelvis) bölgesine yönelik ışın tedavisi (radyoterapi) alma

b.) Sinir sistemini etkileyen nörolojik hastalıklar

• Felçlerden sonra
• Omuriliği etkileyen travma, darbe, kazalar ve omurilik hastalıkları
• Beyin dejenerasyonu ile giden hastalıklar (Parkinson, Multipl Skleroz vb.)
• Beyin tümörleri
• Sinirleri tutan Tip 1 veya Tip 2 Diyabet (şeker hastalığı)
• Kronik böbrek yetmezliği
• Leğen (pelvis) bölgesine yönelik cerrahiler sırasında sinir kesisi

c.) Anatomik ya da peniste yapısal bozukluğa yol açan hastalıklar

• Hipospadias, epispadias
• Mikropenis (küçük penis)
• Peyronie hastalığı
• Doğuştan olan penis eğrilikleri

d.) Hormonal bozukluklara bağlı gelişen hastalıklar

• Hipogonadizm (kanda testosteron denilen erkeklik hormonu düşüklüğü)
• Hiperprolaktinemi (prolaktin hormonunun erkekte yüksek olması)
• Hiper-Hipo tiroidizm (tiroid hormonlarının yüksek ya da düşük olması)
• Hiper-Hipo kortizolizm (cushing hastalığı gibi)

e.) İlaç kullanımına bağlı gelişen sertleşme bozuklukları

• Bazı yüksek tansiyon tedavisinde kullanılan ilaçlar
• Bazı antidepresan ilaçlar
• Antiandrojenik ilaçlar (erkeklik hormonu testosteronu baskılayan ilaçlar)
• Alkol ve uyuşturucu madde kullanımı (eroin, kokain, marihuana vb)

f.)Travmalar (penis kopmaları, penis kırıkları vs.)

Sertleşme sorununda risk faktörleri nelerdir?

1. Risk faktörlerinin başında kalp-damar hastalıkları gelmektedir. Kalp hastalıklarına yol açan aşağıdaki risk faktörleri aynı zamanda sertleşme sorunu için de risk faktörleri olarak karşımıza çıkmaktadır:

• Düzenli egzersiz yapılmaması
• Sigara
• Şişmanlık
• Yüksek kan kolesterol seviyesi
• Metabolik Sendrom

2. Kronik hastalıklar önemli bir risk faktörü olarak belirlenmiştir. Bu hastalıkların başında Diyabet, Hipertansiyon, Kronik böbrek yetmezliği gelmektedir.

3. Kronik hastalıklar için sürekli ilaç kullanımı da risk faktörleri arasında değerlendirilmektedir.

4. Bazı ameliyatlar: Radikal prostatektomi gibi prostat kanseri tedavisinde uygulanan bir cerrahi geçirmiş olmak

5. Leğen bölgesine (pelvik alana) ve prostat başta olmak üzere pelvik bölgedeki organlara yönelik ışın tedavisi almış olmak (radyoterapi veya brakiterapi)

Fiziksel (organik, yapısal) etkenlerin varlığını araştırmak için sertleşme sorunu yaşayan erkekler öncelikle konusunda uzman bir ürolog hekim tarafından değerlendirilmelidir.

Sertleşme Sorunu Tanısı Nasıl Koyulur?
Değerlendirme hastanın hikâyesini almakla başlar. Hikâye kısmında risk faktörleri sorgulanır. Şeker hastalığı, yüksek tansiyon ve kalp hastalığının mutlaka sorgulanması gerekir. Hastanın cerrahi müdahale geçirip geçirmediği, ışın tedavisine maruz kalıp kalmadığı önemlidir. Geçirdiği ciddi kazalar, sigara ve alkol tüketimi, kullanmakta olduğu ve son bir yıl içerisinde kullandığı ilaçlar hakkında bilgi edinilmesi gerekir.

Hastaya penis sertleştiğinde ağrı duyup duymadığı veya şekil bozukluğu, eğrilik gelişip gelişmediği sorulmalıdır. Bu sıkıntılar varsa Peyronie hastalığı akla gelmelidir. Psikolojik nedenler de sorgulanmalıdır. Hikâyeden sonraki basamak fizik muayenedir. Genital bölgeye önem verilmelidir. Damar ve sinir fonksiyonları test edilmelidir. Aynı zamanda Peyronie hastalığı araştırılmalıdır. Prostat hakkında bilgi edinmek için parmakla rektal muayene yapılabilir.

Bazı kan ve idrar testleri yapmak gerekir. Kanda testosteron ve şeker düzeyi ölçülmelidir. Kan yağlarının düzeyi bilinmelidir. Renkli Doppler Utrasonografı ses dalgaları yardımıyla penis damarları hakkında bilgi veren duyarlı bir testtir. Sertleşme sağlayan ilaçların(papaverin) penis içine enjeksiyonu ve penis dokusunun bu uygulamaya vereceği cevap gözlenebilir. Kan akımıyla ilgili sorun yoksa sertleşme gerçekleşir. Bazı hastalarda ileri tetkikler yapmak gerekebilir. Bunlardan ilki nörolojik bir test olan bulbokavernöz refleks ölçümüdür. Bu test esnasında doktor bir parmağını makata yerleştirir ve diğer eliyle penis başını sıkar. Normal koşullarda makat çevresindeki kaslar kasılır. Diğer bir test sayesinde uyku sırasında sertleşme varlığı ve derecesi hakkında bilgi edinilir. Her erkek uyku sırasında 3–4 kez sertleşme(nokturnal ereksiyon) yaşar. Eğer sorun fiziksel ise sertleşmelerin sıklığı ve derecesi azalır. Psikolojik nedenler varlığında hasta bu sertleşmeleri yaşamaya devam eder. Bu test psikolojik ve fiziksel nedenlerin ayrımında doktora önemli bilgiler sağlar.
Erkeklerdeki sertleşme problemi (iktidarsızlık, impotans , sertleşememe, erektil disfonksiyon, ereksiyon sorunları) günümüzde tedavisi mümkündür. Sertleşme sorunu 3 aydan daha uzun süredir devam ediyorsa profesyonel bir destek alınmalıdır.Sertleşme sorunu tedavisihakkında bilgilenmeniz tedavinize oldukça yardımcı olacaktır.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)