Servikal Spinal Stenoz

Yazar Mehmet Serdar Balkan • 23 Ocak 2019 • Yorumlar:

Boyunda omurilik kanalı daralması (servikal spinal stenoz) boyun omurlarının hemen arkasında yer alan omurilik kanalının çepeçevre daralarak, yukarıdan aşağı içinden geçen omuriliği çeşitli seviyelerde sıkıştırması ve beraberinde de sinir köklerine yaptığı basıdır. Kanal yapısal olarak dar olabildiği gibi normal yaşlanma sürecinin bir parçası olarak ya da edinsel yıpranma ve dejenerasyona bağlı da görülebilir. Bu daralma ile birlikte boynun şeklinde bozulma, boyun omurlarında öne ve arkaya kayma veya dönme olabilir. Daralma; kemiklerdeki dejenerasyon ve omurga arka kısmındaki eklemlerin kalınlaşması, kanalın önünde ve arkasında bulunan bağların kireçlenmesi ve omurlar arasında bulunan yumuşak kıkırdaktan oluşan disklerin dejenerasyonu ve fıtıklaşması ile olabilir. Bu hastalarda kollarda ve/veya ellerde güçsüzlük, karıncalanma, uyuşma daha ciddi olgularda bacaklarda güçsüzlük, işlev kaybı ve yürüme bozukluğu görülebilir.

Servikal dar kanal hastalığı, genellikle sinir kökü (radikülopati) ve omurilik basısına (myelopati) bağlı yakınmalarla kendini gösterir. Radikülopati nedeniyle özellikle kollarda ağrı ve uyuşma olurken daha şiddetli olgularda görülen myelopatiye bağlı bulgular bacaklarda ağrı ve uyuşma, kol ve bacaklarda artmış refleksler, hantal ve dengesiz yürümeler, gömlek düğmelerini ilikleyememek, ayakkabılarının bağlarını bağlayamamak, kapı kollarını açıp kaparken zorluk yaşamak, kavanoz kapaklarını açamamak gibi ince beceri kayıpları olarak kendini gösterir. Bu bulgular görülmeye başladığında servikal spinal stenoz tanısı da konuldu ise vakit kaybetmeden ameliyat planlanmalıdır. Myelopati evresinin kronik sürecinde yani hastalığın bacakları da etkilediği ileri durumlarda, hastalar yardımsız yürüyemez veya spastik yürüyüşe sahip, idrar ve gaitasını tutamayacak hale gelebilir. Bu dönemde yapılacak olan cerrahi ise nörolojik kaybı geri döndüremez ancak daha kötüye gitmesini engeller.

Boyunda dar kanal hastalığı şüphesi olan hastanın beyin cerrahi uzmanı tarafından öncelikle şikayetleri sorgulanır. Ardından detaylı fizik ve nörolojik muayenesi yapılır. Kol ve bacak kuvveti, denge-yürüyüş durumu ile reflekslerin değerlendirilmesi ön tanıda çok değerlidir. Daha sonra görüntüleme yöntemlerine başvurulur. Röntgen filmleri, manyetik rezonans görüntüleme (MRG), bilgisayarlı tomografi, elektromiyografi (EMG), somatosensoryal uyarılmış potansiyeller bu hastalığın tanısının konulmasında kullanılan tanı yöntemlerindendir. Altın standart tanı yöntemi bu bölgenin MRG ile incelenmesidir. MR görüntülemesi, omurlar arası mesafede yer alan disk yapılarını, omurların birbirleriyle eklem yaptıkları faset eklemleri ve yine omurları bir arada tutan bağ yapılarını, omuriliği ve omurilikten çıkan sinir köklerinin durumunu değerlendirmek için vazgeçilmez bir tanı aracıdır. Bu tetkikte görülen omurilik hasarı görüntüsü (myelopati) hastalığın oldukça ilerlediğinin bir işareti olarak kabul edilebilir. Diğer tetkikler ise daha çok ayrıcı tanıda, tamamlayıcı olarak ya da cerrahi sırasında yardımcı olması amacı ile istenmektedir.


Radyolojik olarak tespit edilmiş dar kanalı olan, ancak şikayet ve bulguya neden olmayan olgular ve uzman doktorun değerlendirmesi sonrasında teşhis edilen hafif seviyede servikal dar kanal olan olgularda ameliyat dışı yöntemler tedavide ilk seçenektir. Omurilikte kanal darlığına bağlı bası (myelopati) sonucu oluşan hasarlanma, ameliyat kararını vermede en önemli etkenlerden biridir. Eğer myelopati yoksa, kollarda ve ellerde, bacaklarda güçsüzlük ve duyu kaybı ileri değilse, ameliyat dışı yöntemler (fizik tedavi, ilaç tedavisi gibi) hastanın sorununu kısmen çözmede yardımcı olabilir. Cerrahi tedavinin amacı ise omurilik ve sinir kökü üzerindeki basının ortadan kaldırılması, omurgada mekanik bir bozukluk varsa bunun da sabitlenmesidir. Bu amaca değişik ameliyat teknikleri ile ulaşılabilir. Ameliyatlar boynun ön veya arka tarafından yapılır. Ancak bazen ileri derecede ve uzun segmentte darlığı olan hastalarda nadiren hem önden hem de arka taraftan ameliyat gerekebilir. Boynun önünden yapılan ameliyatlarda omurilik sıkışmasının nereden olduğu belirlenerek hareket edilir. Boyun fıtığı, omur kemiği gövdesi ve ön taraftaki bağlar omuriliğin sıkışmasına sebep oluyorsa gerekli müdahale boynun önünden yapılır. Omurilik önünden yapılan ameliyatlarda rahatsızlık yaratan parçalar çıkarılır. Eğer cerrah gerekli görüyorsa omuriliği güçlendirmek amacıyla plak vida sistemi takabilir. Boynun arkasından yapılan ameliyatlar da iki çeşittir. Biri laminektomi diğeri ise laminoplasti olarak geçmektedir. Laminektomi uygulamasında omuriliğin arkadan sıkışmasına sebep olan lamina ve ligamanlar alınır. Laminoplasti de ise boyun arkasında yer alan servikal kanalın problemli seviyelerdeki laminanın tek taraflı çıkartılarak laminoplasti plak ve vidaları ile tekrar birleştirilerek genişletilmesi şeklinde olmaktadır.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Yorumlar: (0)