Stres, diğer her duygu gibi, zaman zaman yaşadığımız ve yaşamamız gereken bir duygu olup, gelişme ve büyümemizde katkısı olan, zorluklarla mücadelede bizi motive eden bir duygudur. Aynı zamanda, vücudun yeni durumlara adapte olmasına yardımcı olur. Fakat yine diğer duygularda olduğu gibi azı da fazlası da bize zarar verir.
Gündelik yaşam koşullarımızdaki yoğunluğun giderek artması, maddi manevi sıkıntılar, sorumluluklar genel topluma bakıldığında bireylerin stres düzeyini arttırdığını göstermektedir. Ancak bu şartlara rağmen stresi kontrol edebilmek kişinin kontrolündedir.
Bu kontrolün bir kısmı fiziksel sağlığımıza dikkat etmekten, bir kısmı da ruhsal sağlığımızı korumaktan ve edineceğimiz yeni bakış açılarından geçer.
Stresi kontrol etmemizi kolaylaştıracak fiziksel sağlık yönetiminin başında düzenli uyku ve sağlıklı beslenme gelir. Fiziksel sağlığınız ne kadar yerindeyse, vücudunuzda olması gereken vitamin, mineral, protein, yağ vs. ne kadar normal aralıktaysa o kadar sağlıklı besleniyorsunuz demektir. Bunun için rutin aralıklarla en az yılda bir kere kan değerlerinize baktırın. İmkanınız varsa check up yaptırın. Yoksa müsait zamanlarınızda randevular planlayıp, kalp, kadınsanız kadın hastalıkları, erkekseniz ürolojik kontrol, dahiliye, göz, diş randevuları oluşturun ve muayene sonuçlarına göre sizden istenilenlere uyun.
Uyku alışkanlığınızı gözden geçirin. Yeterince ve kaliteli uyuyor musunuz? Yatak odanız karanlık olmalıdır. Mümkünse yatmadan bir saat öncesinde alkol ve kafein içeren içeceklerden uzak durun. Egzersiz ve ekrana bakma gibi alışkanlıklarınızı yatmadan bir saat öncesinde sonlandırın. Ortalama 8 saatinizi uykuda geçirmeye çalışın. Tabi uykudan kast ettiğimiz sağlıklı bir gece uykusudur. Uyku apnesi, huzursuz bacak sendromu ya da insomnia(uykusuzluk, uykuya dalma problemleri) problemi yaşıyorsanız mutlaka yardım alın. Yeterince alınmamış uyku sonrası fiziksel dengenin tam olmamasına bağlı olarak gelişen sinirliliğe hepimiz denk gelmişizdir herhalde. Ayrıca saat 22.00 ve 02.00 arasındaki zamanı uykuda geçirmek uykunun kalitesini arttıracağı gibi, hücrelerimizin yenilenmesi ve tazelenmesinde etkisi kanıtlanmış bir gerçektir.
Stres yönetiminde beslenme ve uyku alışkanlığınızı düzenledikten sonra ruhsal düzenlemeler karşımıza çıkıyor. Kendinize mutlaka keyifli vakitler geçireceğiniz, düzenli bireysel zamanı ayırmalısınız. Bu zaman diliminin bir kısmı sosyalleşmek olabilir, hatta olmalıdır, bir kısmı yapmaktan keyif aldığınız spor ya da sanatsal aktivite olabilir, yeni bir müzik aleti çalmayı öğrenme, yeni bir dil öğrenme, tiyatro ya da dans kursları vs. olabilir. Kitap okumaktan film izlemeye kadar kendi keyfiniz için ayrılmış bir zaman dilimi olmalıdır. Ancak belirtmeliyim ki bu ve bahsedeceğim tüm tüyolar için azı da fazlası da zararlıdır. Stres düzeyimizi olumsuz etkiler.
Stres yönetiminde gelelim şimdi en önemli maddeye. Olaylara karşı bakış açınızı değiştirmeli, bakış açılarınızı yönetmelisiniz. Bu konuda yakın çevremdekilere de her zaman söylerim; sizi kızdırdığını düşündüğünüz eylemleri bireysel algılamayın. Hayatımızda bizi kızdırdığını düşündüğümüz bir kısım olaylar tanıdığımız değer verdiğimiz insanlarla olan ilişkilerimizden, bir kısmı da hayatımızda sadece bir kere gördüğümüz, bir daha görmemiz gerekmeyecek, ya da nadiren gördüğümüz, hiçbir bağımız olmayan insanlarla aramızdaki diyaloglardan ortaya çıkar.
İkinci bahsettiğim grup; bir daha görmeyeceğimiz ya da nadiren gördüğümüz gruptan öncelikle örnek verecek vereceğim. Trafikte, herhangi bir bankada, bir kamu kuruluşunda ve birçok durumda bulunurken ortaya çıkan iletişim sonucu stres ve öfke düzeyimizin artması son derece gereksiz ve mutlaka kontrol edilmesi gereken bir öfke ve stres durumu olarak karşımıza çıkar. Bu insanlar bizi tanımaz, biz de onları tanımayız. Hangi davranışı neden yaptığını o an bilemeyiz. Bu durumlar asla peşinden gidilmemesi gereken, “Boş ver, önemseme, sen işine bak” durumlarıdır. Siz normal şartlarda o an ne yapmanız gerekiyorsa ona odaklanın. Trafikte kimseye laf yetiştirmeyin, kendi haklılığınızı anlatmaya çalışmayın. Söylenen hakaret vs. duymayın. Düşünün ki karşı tarafın arabasında hastaneye yetiştirmekte olduğu çok sevdiği bir yakını var, ya da kendisi belki bir sağlık sorunu yaşıyor stresi yüksek, belki evde eşiyle tartıştı yolda size çattı… Nedeni ne olursa olsun, bir daha görmeyeceğiniz ya da nadiren gördüğünüz kişilerin stres ve öfke düzeyini yükseltmesine neden olacak bir bakış açısı içine girmeyin. Bireysel algılamayın.
Öfke ve sık sık öfkelenmenin getirdiği yoğun stres, kendimizi ne yaşıyorsak onu hak etmediğimizi düşündüğümüzde ortaya çıkar. Öfkelendiğiniz ya da stres düzeyinizin arttığı durumları bir hatırlayın. En başta “Ben bunu hak etmiyorum” düşüncesi yatar altında. Burada da sizin yapabileceğiniz sonucu değil, süreci kontrol etmektir. Siz kontrol edebildiğiniz herhangi bir konuda ve de genel yaşantınızda, emek verin, çabalayın. Kontrol edemediğiniz olay ve durumları akışa bırakmanız gerekmektedir. Önemli olan sonuçlardan ziyade yaşanılan süreçtir.
Sizi strese sokan durumları düşünürken sorumluluğu sadece karşı tarafa yüklemeyin, objektif bir öz eleştiri yapın. Stres düzeyi yüksek insanların büyük bir çoğunluğu, bencil, en çok kendisini düşünen, bir şeyleri kolay elde etmiş insanların yaşadığı bir duygudur aslında. Etrafınıza bir bakın, ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Başarılarımızı kendimize atfedip, hatalarımızın nedenlerini başkalarında aramamalıyız. Hayatın sorumluluğunu kendimiz almalıyız. Tabi burada çocukluktaki hatalı ebeveyn tutumları da bizim bugünkü stres ve olaylara tepki verme düzeyimizi etkiliyor olabilir. Bu durumu farkına varıp, onun arkasına sığınmak yerine daha kaliteli fiziksel ve ruhsal hayat sürmek bizim elimizde.
Buraya kadar okuduğunuz tüm koşulları düzenledikten sonra yine de stresi kontrol etmekte zorlanıyorsanız, yardım almak sizin için daha iyi olabilir sevgili okurlar.
Bu makalenin DoktorTakvimi web sitesinde yayımlanması, yazarın açık izniyle yapılmaktadır. Web sitesindeki tüm içerikler, fikri ve sınai mülkiyet mevzuatı kapsamında uygun şekilde korunmaktadır.
DocPlanner Teknoloji A.Ş. web sitesi tıbbi tavsiye sunmaz. Bu sayfanın içeriği, metinler, grafikler, görseller ve diğer materyaller de dahil olmak üzere, yalnızca bilgilendirme amacıyla oluşturulmuştur ve tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini almak amacı taşımaz. Herhangi bir sağlık sorununuzla ilgili şüpheniz varsa, bir uzmana danışınız.