Teknoloji Gözünüzü Kurutmasın

Yazar Adnan İpçioğlu • 16 Ocak 2019 • Yorumlar:

Teknolojinin gelişmesiyle insanların günlük faaliyetleri değişiyor. Günümüz yaşantısında bilgisayar, televizyon, tablet, akıllı telefonlar, HD yayın 3D yayın gibi giderek artan sayıda farklı ortam gözlerimizi zorluyor. Teknolojik aletler ile yakın temasta olmak, bilgisayar kullanımının giderek artması, kapalı ortamlarda uzun süre çalışma, kontakt lens kullanımı gibi faktörlerin artmasıyla beraber göz kuruluğu genç yaşlarda bile görülebiliyor. Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Adnan ipçioğlu konu hakkında bilgi verdi.

Özellikle ofis çalışanlarında sık sık yanma batma, yabancı cisim hissi ve bulanıklık gibi şikayetlere rastlanıyor. Gününün büyük çoğunluğunu bilgisayar başında geçirenler için göz kuruluğu daha da büyük bir risk oluşturuyor.

Göz kuruluğu yaşam kalitesini belirgin biçimde etkileyen bir göz yüzeyi sorunudur. Gün içinde akıllı telefon, bilgisayar, tablet gibi cihazları yoğunlukla kullanan, uzun süre bilgisayar başında gözünü kırpmadan aynı noktaya odaklanan kişiler göz kuruluğundan daha yüksek oranda etkileniyor. Normalde dakikadaki göz kırpma sayımız 10-15 arasında iken, bilgisayar kullanımı esnasında bu sayı yaklaşık %60 oranında azalıyor. Ofis çalışanlarında %10 ile 20 oranında göz kuruluğuna rastlanıyor.

Gözleriniz, göz yüzeyini korumak için kesintisiz bir gözyaşı tabakasına gereksinim duyar. Buna gözyaşı filmi denir. Gözyaşı salgısı, erkek ve kadınlarda ilerleyen yaşla birlikte azalır. Oysa insan ömrünün uzamasıyla birlikte artık ilerleyen yaşlarda da net görmeye ihtiyaç duyuyoruz. Eskiden görme ihtiyacı uzağı veya ince ayrıntıları fazla gerektirmezken, günümüz yaşantısında bilgisayarlar, LCD ekranlar, HD yayın, 3D yayın gibi giderek artan sayıda ortamda net görmeye ihtiyacımız var.

Normalde insanlar günde ortalama 10 bin defa göz kırpıyor. Bu, uyanık olduğumuz saatleri göz önünde tutarak hesaplandığında yaklaşık olarak dakikada 12 defa göz kırptığımız anlamına geliyor.

Göz kırparken hiçbirimiz farkına bile varmayız. Ama göz yüzeyimiz kuru olursa canımız yanar. Kuruluk hafifse uykumuzu iyi alamamışız gibi bir his, orta şiddetteyse batma, yanma gibi rahatsızlıklar ortaya çıkar. Gözyaşının hiç olmaması daha az görülür ancak görme kaybına kadar gidebilir.

Göz Kuruluğu Ofisteki Başarıyı Etkiliyor

Normalde dakikada 12 defa göz kırptığımız halde, okurken, bilgisayar karşısında, araba kullanırken ve televizyon izlerken göz kırpmayı unutuyor, farkında olmadan ihmal ediyoruz.

Bu sayı dakikada 4-5 kereye iniyor. Bir de ortam klimalı, yani gözyaşını buharlaştıracak, göz yüzeyimizden üfleyerek uzaklaştıracak şekilde havalanıyorsa, o zaman gözyaşımız hızla buharlaşıyor ve göz kırparken kurumuş göz yüzeyi ile göz kapağı birbirine sürtünüyor. Bu da bizim aslında hiç hissetmememiz gereken bir duygu olan göz kapağımızın varlığını, göz kırpmanın yarattığı huzursuzluğu hissetmemize neden oluyor.

Birçok kişi kuru göz belirtilerini yanlış olarak alerjilerle, iklim koşullarıyla ya da basitçe göz zorlanmasıyla açıklıyor. Oysa kitap okuma, bilgisayar kullanma gibi aktivitelerde kuru göz hastaları 3-5 kat fazla problem yaşıyor.

Göz kuruluğu ofiste verimi ve başarıyı da etkileyebilen bir durumdur. Konforumuzu ve yaşam kalitemizi bozan, işyerinde verimi düşüren ve bizi mutsuz eden bir rahatsızlık olarak karşımıza çıkıyor. Tüm bunların altında yatan sebeplerden en önde geleni, kuru göz sendromudur.

Yaşam şartlarını değiştirerek kuru göz bulgularının azalması mümkündür. Göz kuruluğu sorunu yaşayanların bol su içmeleri, gözlerini ovalamamaları, ağır makyaj yapmamaları, sigara ve dumandan uzak durmaları gerekir. Görüşünüzde bulanıklık, gözlerinizde yanma, batma, yorgunluk veya yabancı cisim hissi varsa mutlaka göz doktorunuza başvurmalısınız.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)