Terapi Süreci

Yazar Elvan ÇavdaroğluPsikolog • 14 Aralık 2020 • Yorumlar:

Merhaba & Güle güle… Bu iki kelime içerisine o kadar çok şey sığdırıyor ki... Bu yüzden
merhaba ve güle güle demeyi iyi bilmek lazım. Tanışırken beklentileri ifade edebilmek, akıldaki
sorulara cevap verebilmek, sınırları doğru çizebilmek önemli.
Bazen yaşadığımız sıkıntılarla nasıl baş edeceğimizi bulamıyoruz. Çözüm bulma arayışı ile de
her kapıyı tıklatıyoruz. Unuttuğumuz şey hepimizin hayatının biricik olduğu. Başkasına iyi gelen bir şey size yaramayabilir. Psikolojik destek bu yüzden herkese genel geçer tavsiyelerde bulunmak değildir.
Bizim için her danışanımız özeldir, seansa getirdikleri konular da öyle. Haliyle bunların konuşulma yeri ne yorumlar ne de mesajlar olmalı. Destek almak istediğiniz konu ile ilgili randevu alabilirsiniz.
Bilinenin aksine bizim sihirli değneğimiz yok. Yaşadığınız sorunlar ile başa çıkmaya çalışırken biz de sizinle o çetrefilli yolda beraber yürüyeceğiz. Yani yağmurlu bir havada yanınızdaki şemsiye olabiliriz belki. Kullanıp kullanmama kararı size ait. Tek taraflı veda da etmiyoruz. Seanslarımızın sıklığına ya da görüşmelerimizin ne zaman sona ereceğine yani güle güle deme vaktimize de beraber karar veriyoruz.
Gün içinde, hayatımız boyunca birçok zorlukla karşılaşırız. Temelde 3 refleksimiz vardır:
Savaşmak, kaçmak ve donakalmak. Bu 3 refleks yırtıcı hayvanlardan korunmak için yeterli gibi
görünse de modern toplumda hayatta kalabilmek için bu mekanizmamızı geliştirmemiz gerekli hale
geldi.
Savunma mekanizmalarımızın amacı bizi kollamak, dengemizi korumayı sağlamak. Bir örnekle
açıklayacak olursak; iş yerinde işvereniniz ile bir problem yaşadığınızı düşünelim. Hayati ihtiyaçlarınızı gidermeniz için gerekli aracı sağlayan kişiye sesinizi çıkarmak zor gelebilir. O haksızlığa uğrama hissini, o öfke duygusunu alıp sizinle eve getirebilir; olmadık yerde, başka birine yansıtabilirsiniz. Bu yer değiştirme mekanizması duygunuzu ifade etmenizi sağlar, başlangıçta sizi rahatlatır ama diğeriyle ilişkinize zarar verir. Aslında bir yeri yaparken başka bir yere zarar verirsiniz.
Bu yüzden değerlendirme seansları bizim için kıymetlidir. Uz. Dr. Sümer Öztanrıöver bu
durumu şöyle özetler: ‘’Gözünüz sapsarıysa biz kanınıza, karaciğerinize, safra yollarınıza bakarız. Her zaman semptom, olayın aslını işaret etmez.’’ Nasıl ki doktorlar bir hastalığı teşhis etmek için ultrason gibi cihazlardan destek alıyorsa, bazen biz de projektif & objektif değerlendirmeler gibi yardımcı klinik uygulamaları ile yaşadığınız durumu netleştirmek isteyebiliriz. Değerlendirme seanslarının ardından çalışma konuları, uygulanacak yöntem, seansların sıklığı, görüşmelerin çerçevesi gibi başlıklar geri bildirim seansı adı altında birlikte ele alınır.
Terapi süreci bu yüzden uzun, zahmetli bir o kadar da kıymetli bir yol. Hepinize kucak dolusu
merhaba...

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)