TRİGEMİNAL NEVRALJİ’DE AKUPUNKTUR ETKİLİ MİDİR?

Yazar Hakan ErtokAkupunktur Uzmanı • 29 Haziran 2017 • Yorumlar:

Trigeminal nevralji’nin ne demek olduğunu bizzat hastanın kendisi ve en yakınları çok iyi bilir.Daha önceki makalemizde (Bkz:Makaleler bölümü), trigeminal nevralji hakkında klinik olarak özet bilgiler sunduğumuz için,burada aynısını tekrar ederek sizleri sıkmak istemiyorum.Bu yazımızda,akupunktur; trigeminal nevraljide etkili midir, değil midir,bu sorunun yanıtını konuşacağız.

Bu hastalıkta yaşanan ağrı,hiçbir hastalıktaki ağrı ile kıyaslanmayacak kadar şiddetli ve anidir.Şimşek çakar gibi gelen şiddetli ağrı nedeniyle kişi ne konuşabilir,ne gülebilir,ne yemek yiyebilir ne de dişlerini fırçalayabilir.Çeneyi açma ve kapama hareketleri, çeneye ve yüze yayılan ağrı krizlerini peşpeşe tetikler.Kişinin ne sosyal hayatı,ne aile hayatı,ne de kendine ait hayatı kalır.Günlerce dişlerini fırçalayamaz ve hatta günlerce yemek dahi yiyemez.Hasta çaresiz ve perişandır.Meslektaşlarımızın vermiş olduğu ilaçlar iyi gelmediği gibi,her kontrolde ilaçların dozları daha da arttırılarak resmen ilaç küpü haline getirilen hastanın ümidi tam tersine giderek azalır.Yani doz artarken,ümidler azalır ve dibe vurur.Bu tarifsiz kısır döngü,hastayı ve ailesini kıskıvrak yakalayıp daha da çaresizlik delhizlerine sürükler.

  1. Peki bu kısır döngüden kurtulmanın bir çaresi yok mudur?
  2. Bu hastalık ömür boyu hep böyle mi devam edecektir?
  3. Son çare diye takdim edilen ameliyat gerçekten de son çare midir?

İşte cevapları:

  • Bu kısır döngüden kurtulmanın çaresi vardır
  • Bu hastalık ömür boyu hep böyle devam etmeyecektir
  • Ameliyat son çare değildir

Yukarıda verdiğimiz bu olumlu nitelikteki cevapların dayanağı AKUPUNKTUR’dur.

Akupunktur tedavisi ile öncelikle,beynin kaydetmiş olduğu ağrı bilgisi silinir ve yerine güçlü analjezik (ağrı-kesici) bilgi yüklenir.Aynı zamanda trigeminal sinirin kılıfında ve nöronlarında görülen enflamasyona karşı da, çok güçlü anti-enflamatuar etkiler başlar.Bu şekilde zaman içinde tekrarlanan seanslarla %80 vakada tam iyileşme sağlanır.Eğer,hastalık çok yeni ise ve fazla ilaç kullanımı sözkonusu olmadan akupunktur tedavisine başlanmış ise; 15 seanslık bir tedavi bile kalıcı ve net iyileşme sağlayabilmektedir.Ancak ne yazık ki,ülkemizde akupunktur hakkında yeterli bir bilinçlenme sözkonusu olmadığı için; vakalar bize çok gecikmiş olarak (ve yoğun ilaç kullanımı altında) başvurmakta bu nedenle de böyle vakalarda en az 20 seanslık tedavi protokolü planlanmaktadır.

Son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalarda akupunkturun gen ekspresyonları üzerinde olumlu etkilerinin olduğu ve genleri optimize ettiği görülmüştür.Yani akupunktur genler üzerinde de olumlu etkilerde bulunmaktadır.Bilindiği üzere,hücreyi yöneten çekirdekte yer alan DNA ve RNA’lardır.Hücre çekirdeğinin onayı ve izni olmadan hiçbir hücresel faaliyet gerçekleşmez.Dolayısıyla,akupunktur DNA ve RNA’lar üzerine etkide bulunduğuna göre,biz yaptığımız akupunktur tedavisinde onayı hücre çekirdeğinden almaktayız.İşte bu nedenledir ki; akupunktur tedavisi boyunca elde edilen klinik iyileşme kalıcı olmaktadır.

Akupunktur tedavisi boyunca, özellikle,trigeminal sinirin üç ana dalına (oftalmik,maksiller ve mandibuler dallarına) yönelik olacak şekilde, ağrı duyusunu oluşturan nörokimyasallara karşı bloke edici nörolojik uyaranlar gönderilerek kökten çözücü klinik sonuçlar elde edilir.Tamamen yan etkisiz olan akupunkturun,böylesine ızdırap verici bir hastalıkta uygulanması; hem hastanın kalıcı iyileşmesine hem de ruhsal durumunun düzelmesine yardımcı olur.

  • Vücudumuzun içinde yer alan harika ötesi ilaç sistemini akupunktur ile devreye sokarak iyileşmek varken,neden vücudumuza tamamen yabancı olan ilaç moleküllerini kullanıp hastalığı daha da kronikleştirelim?

Gerek Trigeminal Nevralji’de, gerekse Migren’de; tanı konulur konulmaz ilk uygulanması gereken tedavi, mutlaka AKUPUNKTUR olmalıdır (tabii,bu konuda klinik ve akademik deneyimi olan bir akupunktur uzmanı hekime başvurmak koşuluyla!..).

Ağrılarınızın sizi üzmemesi dileğiyle!..

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)