Tüp Bebek

Yazar Düzgün Korkmaz • 25 Aralık 2018 • Yorumlar:

Tüp bebek tedavisi, kadın üreme hücresi olan yumurta ve erkek üreme hücresi olan spermin laboratuvar koşullarında döllendirilmesiyle başlayıp, gelişen embriyonun anne rahmine yerleştirilmesiyle son bulan bir serüvendir. Peki tedavinin gerçekleştiği embriyoloji laboratuvarında başka neler yapılıyor? Op. Dr. Düzgün KORKMAZ anlatıyor.

Çocuk sahibi olmak isteyen çiftler bir yıl boyunca düzenli ve korunmasız cinsel ilişkide bulunmalarına rağmen gebelik elde edemediyse bir tüp bebek ünitesine başvurmalarını öneriyoruz. Anne adayının yaşı 35 ve üzeri ise 6 ay beklemek yeterlidir.

İnfertilite Nedeninin İyi Belirlenmesi, Gebeliği Artırıyor

İnfertilite nedeninin belirlenmesi, tedavi sonucunda elde edilecek gebelik başarısında %50 paya sahip. Bunun için tedaviye başlarken öncelikle çiftin hikayesi dinlenir. Anne adayından hormon testi, baba adayından semen analizi istenir. Daha önceden denemeleri ya da geçirmiş olduğu ameliyatlar varsa test sonuçları ile birlikte değerlendirme yapılır.

  • Tedavinin planlanmasını takiben anne adayına adetinin 2. Ya da 3. günü çok sayıda yumurta elde etmek amacıyla ilaç başlanır.
  • Gelişen yumurtalar toplanırken aynı gün içerisinde baba adayından taze semen örneği alınır. Semen örneğinde sperm hücresi görülmeyen hastalara Micro TESE dediğimiz, testis dokusundan alınan biyopsiden sperm elde edilmesi işlemi uygulanır.
  • Anne adayından toplanan yumurtalara, en iyi kalitede seçilmiş spermler mikro-enjeksiyon yöntemi ile yerleştirilir.
  • Gelişen embriyo sayısı ve kalitesine göre 3 ya da 5. günde transfer planlanarak embriyo, ağrısız basit bir işlemle anne rahmine yerleştirilir.
  • Transferden 12 gün sonra kanda yapılan gebelik testi ile mucizenin gerçekleşip gerçekleşmediği anlaşılmaktadır.

Transfer Sonrası Kalan Embriyoların Saklanmasında En Büyük Pay İşlemi Yapan Ellerde

Transfer işlemi sonrası kalan embriyoları korumanın temel şartı -196c’deki sıvı azot ile 1 dakika içinde buluşturmaktan geçiyor.

Bu noktaya gelebilmek için 2 temel yönteme başvuruluyor; bunlardan ilki YAVAŞ DONDURMA olarak tanımlanan kademeli bir dizi işlem uygulayarak embriyoyu dondurma, ikincisi ve en günceli ise VİTRİFİKASYON denilen embriyoyu buz kristaline hapsetmeden şok bir işlemle cam bir fanus içine alıp saklama tekniğidir.

Tüm bu işlemler transfer sonrası kalan, gününe eş gelişim gösteren, kaliteli olarak adlandırdığımız embriyolara uygulanır. Bu noktada yapılacak bu işlem için üretilmiş bir dizi dondurma solüsyonu, sıvı azotun ısısı, dondurarak embriyoları sakladığımız tüplerin kalitesi işlem verimliliğini çok fazla etkilese de tartışmasız en büyük pay işlemi yapan ellere ve hıza bağlıdır.

Yumurta ve spermler 5 yıl süreyle saklanabilmektedir

Dr. Korkmaz: “Kanser tedavisi sırasında kemoterapi ya da radyoterapi görecek olan hastalara bu tedaviden önce üreme hücreleri zarar görebileceğinden dondurmalarını öneriyoruz. Ayrıca üreme fonksiyonlarının kaybına neden olacak yumurtalıkların alınması durumunda yumurtaların dondurulması da önemli. Sağlık Bakanlığı’nın son çıkardığı yönetmelik özellikle kariyer hedefli anneliği 35 yaş sonrasına ertelemiş bayanları sevindiriyor. Yumurtalık rezervi düşmüş olan kadınlar artık 3 tabip onaylı rapor ile birlikte yumurta dondurma işlemi yapabiliyor” dedi ve ekledi : “ Yumurta dondurma işlemi öncesi aynı şekilde ilaç tedavisi uygulanarak fazla sayıda yumurta gelişimi sağlanıyor. Yumurtalar daha sonra istenilen zamanda çözülüp kullanılarak tüp bebek tedavisiyle embriyo gelişimi sağlanmaktadır. Erkeklerde ise menide sperm bulunamaması durumunda Micro TESE ameliyatı sonrası sperm görülürse dondurma yapılabilir. Dondurulan yumurta ve spermler -196 derece sıvı azot içeren tanklarda 5 yıl süreyle saklanmaktadır”.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Düzgün Korkmaz Kadın Hastalıkları Ve Doğum Op. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)

Yazar

Düzgün Korkmaz

Kadın Hastalıkları Ve Doğum Op. Dr.

Randevu al