UYUŞTURUCU MADDE BAĞIMLILIĞI

Yaygınlaşan uyuşturucu madde kullanımıyla birlikte ,kullanım yaşının da düştüğünü

görmekteyiz. Kolay elde edilebilmesi, merak, rahatlama ihtiyacı, psikolojik sorunlar kullanımının

artmasında ki nedenler arasındadır.

Sakinleştirici ve uyarıcı etkileri olan giderek daha fazla alınma isteği doğuran alınmadığında

yoksunluk belirtileri oluşturan kimyasal maddelere uyuşturucu madde diyoruz.

Gençler için uyuşturucu kullanımı arkadaş çevrelerinde bir kereden bir şey olmaz ,ben kontrol

edebilirim düşüncesiyle başlar. Bir kez kullanımı bile son derece risklidir. Tekrar tekrar kullanımı ile

birlikte bağımlılık gelişir. Kullanımıyla birlikte beyin ve iç organlar üzerine etkileriyle fiziksel ve

psikolojik tahribata yol açar. Madde bir kez vücuda girdikten sonra hücreler onu tanır ve unutmamak

üzere hafızasına alır. Bu nedenle ,herkes için bağımlı olma potansiyeli aynıdır.

Uyuşturucu kullanımı beyin fonksiyonlarını azalttığı gibi, kişinin bedensel sağlığı ,sosyal ,mesleki ve

aile yaşantısında da ciddi bozulmalara neden olacaktır.

Uyuşturucu maddeye başlamayı engellemek için gençleri bilgilendirilmesi, sağlıklı aile yapısı, anne

babaların çocuklarıyla ilgilenmesi ve kimlerle arkadaşlık ettiklerini bilmeleri, okul başarısı, sporla

ilgilenme önemlidir.

Bağımlılık düzelebilir ama iyileşmenin gerçekleşmesi için ciddi bir çaba ve zaman gerekmektedir.

Bağımlının tedavi olmayı istemesi en önemli adımdır. Bağımlılık tedavisi kişiye ve kullanılan maddenin

cinsine göre değişir. Maddeyi kişinin tek başına bırakması imkansızdır, mutlaka destek alması

gereklidir.

Psikolojik sorunları olan kendileri de madde kullanan ,çocuklarına ilgisiz ebeveynlerin çocuklarında

,okul başarısı düşük ,davranım bozukluğu olan, çekingen çocuklarda madde kullanım riski yüksektir.

Bağımlılık geliştikten sonra tedavisi güç ve maliyetlidir. İyileştikten sonra gereken psiko sosyal

tedbirler alınmazsa yineleme olasılığı yüksektir. Koruyucu önlemlerin alınması bağımlılığı önlemede çok değerlidir.