Aç Değilsem Neden Yiyorum?

Yazar Tuğba Demir • 3 Nisan 2024 • Yorumlar:

Hayatımızı sürdürebilmek için temel bir fiziki koşul olan yemenin eş zamanlı kurtulmaya çalıştığımız tutuma dönüşmesi gerçekten güçlü bir çelişki. Vücudumun ihtiyacı kadar yedikten sonra neden dikkatimi günün akışına veremiyorum dediğimizde kilit soruyu sormuş oluruz aslında ve cevabı oldukça uzun ve karmaşık olabilen bir tutumdan bahsedebiliriz. Yediğimiz şey görünürde bir gıda, bir besin maddesi olmasına rağmen zaman zaman kendimizin bile şaşıracağı şekilde bir şeyler yemek istemek, gerçekten aç mıyım ya da susuz muyum diye sormadan bir an önce yiyecek ya da içecek bir şeye ulaşmak istemek ne anlama geliyor? Bugün oldukça gözde hale gelmiş bir konu olan duygusal yeme kavramına tıpkı nedenlerinin çeşitliliği gibi pek çok açıdan bakılabilir;

Yeme bozukluğu öncüsü olarak duygusal yeme

Dürtü kontrol bozukluğu ile ilgili olarak duygusal yeme

Alışkanlıklar ve öğrenme modeli olarak duygusal yeme

Bağlanma modelleri ile ilişkisi açısından duygusal yeme gibi. Örnekler elbette çoğaltılabilir ve her bireyde nedenleri çok farklı şekillerde belirebilir. İnsan doğada kendi kendine yetmesi oldukça zaman alan, uzunca bir süre bakıma muhtaç olan görece aciz bir varlık. Doğduğu andan itibaren dünyayı tanıdığı ilk organın ağzı, dünyayla olan ilişkisinin beslenmeyle başladığını düşündüğümüzde yeme dediğimiz eylemin ne çok şeyi temellendirdiği de daha açık anlaşılabilir. Kısaca önce anneyle (bakım veren kişi) başlayan, anne memesine ulaşmayla doymayı, güvende olmayı, sakinleşmeyi deneyimleterek ilişki başlattığımız beslenme/yeme eyleminin sadece beslenmek olmadığı açık. Sosyal bir varlık olarak çeşitli formlarda ilişkilere sahip insanın bunun yükünü çok farklı şekillerde yaşaması, ötekiyle ve ötekinde kurduğu her ilişkinin, her etkileşimin insana yansıması neredeyse kaçınılmaz. Yaşadıklarımızın içinden sakince geçmek her zaman mümkün olmayabilir kişi kendini denge haline getirmeyi ilk nasıl öğrendiyse, yaşadıklarıyla o an başedebilmek için türlü yollara başvurması, öğrendiği şeye sığınması da çok anlaşılabilir tıpkı bir tartışmadan sonra kendisini buzdolabının önünde bulması gibi. İnsan sadece sakinleşmek için, sadece güzel yemek yediğinde takdir edildiği için, aidiyet hissetmediği ve büyük bir alan kaplarsa var olacağını düşündüğü için ve benzer pek çok sebepten dolayı duygu konforunu tekrar kazanmanın hızlı yolunun yemek yemekten geçtiğini “bildiğini” düşünebilir. Her kişinin sebebinin tüm yönleriyle kendisine özgü olduğunu ama yaşadığı döngünün huzursuzluğundan kurtulmak için yolun başlangıcının aynı hatta bazen tek olduğunu düşünüyorum. Zaman zaman çok zor olabilen, cesaret isteyen bir yol “kendini tanımak”. Kendimizi tanımak için cesur ve gönüllü olduğumuz günlere.

Klinik Psikolog Tuğba DEMİR

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Tuğba Demir Psikolojik Danışma ve Rehberlik, Psikoloji Uzm. Kl. Psk.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)

Yazar

Tuğba Demir

Psikolojik Danışma ve Rehberlik, Psikoloji Uzm. Kl. Psk.

Randevu al