Affetmeyi Seçin

Yazar Gül Billur Gençer AçıkelPsikolog • 1 Ekim 2018 • Yorumlar:

Etrafınızdaki kişilere affetmenin ne demek olduğunu sorduğunuzda, “uğradığınız haksızlıkları unutup, o kişiyle ilişkinizi sürdürmeye devam etmek” anlamına gelen cevaplar alırsınız.

Halbuki affetmek, ne yapılanları unutmak, ne de o kişiyle konuşmaya devam etmektir. Affetmek, o kişiyi suçsuz bulduğunuz anlamına da gelmez; hatasını görmezden geldiğiniz anlamına da. Birçok kişiden şu cümleleri duyabilirsiniz; ”Affettim, çünkü onu çok seviyorum.”, “Affettim, çünkü onsuz yapamıyorum.”, “Affedersem kendimden ödün vermiş olurum.”, “Affedersem aynı hatayı tekrar eder.”

Fakat affetmenin karşı tarafla alıp veremediği bir şey yoktur. Affetmek, bizim seçimimizdir. Affetmek, kendi iç dünyamızda aldığımız bir karardır. Özgür irademizle, yaşadıklarımızdan kaynaklanan olumsuz, bizi yıkan duyguları daha fazla içimizde barındırmaktan vazgeçmemizdir. Bu durumu “Başkasını affetmeyen kimse, kendisinin de üzerinden geçmek zorunda olduğu köprüyü yıkmış olur.” sözüyle çok güzel bir biçimde ifade etmiş George Herbert.

Affetmek, karşılaştığınız durumlardan ders çıkarmanızı sağlar. Affetmediğiniz sürece kendinizi cezalandırmış olursunuz; siz her ne kadar karşı tarafı cezalandırdığınızı düşünseniz de. Ve affetmek zordur, onun için ”Affetmek büyüklüktür.

Affetmek, sizi iyileştirir. Bunu anlamak için, karşı tarafı affetmediğinizde neler deneyimlediğinize dikkat etmeniz yeterli olacaktır; hem fiziksel olarak hem de ruhsal olarak… Affettiğinizde hafifleyeceksiniz.Kendinizi serbest bırakacak, özgürleştireceksiniz.

Araştırmalar da affetmenin birçok olumlu etkisini gözler önüne seriyor. Affeden kişiler, daha sağlıklı ilişkiler kurabiliyorlar. Kan basınçları azalıyor ve kalp atım hızları normalleşiyor. Hafızaları daha güçlü oluyor, vücut savunma sistemleri daha iyi çalışıyor, kronik ağrıları ve uyku problemleri azalıyor, dolayısıyla yaşam kaliteleri oldukça yükseliyor.

Siz de tüm bu değişiklikleri kendinizde fark etmek istemez misiniz?

Öyleyse, biraz kendinize müsaade edin ve yalnız kalın.

Şimdi iyice düşünün… Kimi affedemiyorsunuz? Kendinizi mi, yoksa size haksızlık ettiğini düşündüğünüz birisini mi?

Yaşadığınız deneyimi kabullenin.

“Bunu bana nasıl yapar?”, “Nasıl böyle bir hata yaptım?”, “Bunun sonuçlarına katlanmalı(yım).” gibi ruhunuzu incitecek düşünceleri bir kenara bırakın.

Ona / kendinize söylemek istediklerinizi söyleyin.

Ve onu / kendinizi affettiğinizi de söyleyin.

O kişi affettiğinizi bilmese de siz KENDİNİZ İÇİN bilin.

AFFEDİN…

 

Kaynakça: Nakajima, Şafak (2017) ” Affetmek”

Tibbits, Dr Dick (2007) Affetmenin İyileştirici Gücü. Çev. H. Canlı, Kalemus Yayınları

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)