Ağız Kokusu

Yazar Gürkan MetinDiş Hastalıkları Uzmanı • 3 Temmuz 2017 • Yorumlar:

Ağız kokusu günümüzde medeni toplumlar da dahil olmak üzere oldukça yaygındır, aynı zamanda sosyal bir incinme sebebidir. Psikolojik problemleri beraberinde getirir. Ağız kokusunun sebep olduğu sosyal problemler (Kötü ağız kokusu evlilikleri bile olumsuz etkileyebilir) biyolojik problemlerden daha fazladır. Hatta eğer ağız kokusu sosyal bir problem oluşturmasaydı belkide bir hastalık olarak görülmeyecek, tedavisi için gayret sarfedilmeyecekti. Ağız kokusundan şikayet eden bireyler sosyal hayatlarında kendilerine olan güvenlerini kaybedebilirler.

Ağız KokusuAğız Kokusu Nedir?

Ağızdaki çirkin kokuya kısaca ağız kokusu veya halitosis denir. Ağız kokusunu bir hastalık olarak tanımlamak zordur. Ancak ağız kokusu çok önemli hastalıkların işaretçisi de olabilir. Ağız kokusunu FİZYOLOJİK ve PATOLOJİK olmak üzere iki kısma ayırmak mümkündür.

1) Fizyolojik Ağız Kokusu:

Her sağlıklı birey sabah uyandığında sindirim kanalında biriken gazlar veya dil sırtında üreyen bakterilerin sebep olduğu ağız kokusu ortaya çıkabilir. Dil sırtını fırçalamak ve sürekli olmamak şartıyla çinko içeren ağız gargaraları kullanmak ve sakız çiğnemek bir çözümdür.
Beslenme sonrasında görülen, nefesteki (ağızdaki değil) çirkin koku da fizyolojiktir. Örneğin sarımsak yiyen bir insanın kanına geçen uçucu aromatik bileşikler, dışarı atılır. Kan gazlarının akciğerden atılımının sebep olduğu bu koku bir hastalık değildir. Tedavi gerektirmez.

2) Patolojik Ağız Koksu (Gerçek halitosis):

Patolojik halitosisi olan hastalar diş hekimine ağız kokusu şikayetiyle müracaat etmeyebilirler. Ağızlarındaki çirkin kokunun ya farkında değildirler, ya tolere etmektedirler veya kabullenmişlerdir.

Patolojik halitosis vakaları 3 kategoriye ayrılır:

1. Ağızının koktuğu hastanın kendisi tespit eder. Böyle hastaların %24.1'i diş hekimine müracaat ederler. Genellikle ağızlarındaki kokuyu kabullenmişlerdir. Halitosisten farklı bir şikayet ile diş hekimine müracaat ederler. Dişhekiminin uyarısı ile tedavi edilirler.

2. Koku, hastanın kendisinin değil, yakınlarının tespitidir. Böyle hastaların %50'si diş hekimine müracaat ederler.

3. Ağız kokusu, hastanın kendisi veya yakınlarının tespiti değil, şüphesi veya tahminidir. Veya hastanın aralıklı dönemlerde silik yakınmaları olmaktadır. Böyle hastaların daha büyük bir kısmı diş hekimine müracaat eder.

Ağız Kokusunun Sebepleri:

  • Ağız boşluğunda yaşayan bakterilerin artıkları olan sülfürlü bileşikler kötü kokuya yol açar. Ölü veya ölmek üzere olan bakteriler sülfür bileşikleri açığa çıkarır.
  • Bakteri tabakaları ve yiyecek artıkları dilin arka tarafında birikir. Dilin yüzeyi oldukça pürüzlü bir yapıdadır ve bakterilerin yaşamasına elverişli bir özelliğe sahiptir. Büyük miktarda sülfür bileşikleri de bu alanlarda birikir.
  • İleri derecede diş eti rahatsızlığına sahip olanlarda kişinin kendi başına temizleyebilmesi pek mümkün olmayan, ulaşılamayan alanlar vardır. Derin diş eti cepleri gibi böyle alanlar da kötü kokuya sebep olur.
  • Eğer dil, diş eti ve diş yüzeyleri temizlenmezse kısa sürede bakterilerin yaşamasına elverişli bir hal alır.
  • Özellikle sinüs ve akciğer kaynaklı enfeksiyonlarda,
  • Şeker hastalığı (aseton kokusu gibidir),
  • Böbrek yetmezliği (balık kokusu gibidir),
  • Karaciğer yetmezliği,
  • Metabolizma bozuklukları (teşhisi zor olabilir, zaman zaman ortaya çıkan kötü bir balık kokusu),
  • Açlık, diyet, ağız kuruması, oruçlu olmak (Sıvı gıda eksikliklerinde vücuttaki yağ ve protein çözünmeye başlar, bu metabolizmanın yan ürünleri kötü ağız kokusu olarak yansır)

Ağız Boşluğu Kaynaklı Halitosis:

Ağız kokusunun sebeblerinin %87'si ağız boşluğu kaynaklıdır. Bunlardan %51'i dilden, %17'si gingivitisten, %15'i periodontitisten, %17'si bunların karışımından kaynağını alır. Bu tip ağız kokuları kompleks vakalar değildir. Sebep ilk muayenede belli olur. Sorunlu diş eti dokuları göz ile kolayca tespit edilebilir ve kolay tedavi edilir. Hatta bazen kokunun kaynağını hasta kendisi gösterir.
Şanslıyız ki ağız boşluğundan kaynaklanan kötü kokuların tedavisi kısa sürede sonuç vermektedir ve problem halledilebilmektedir.

Ağız Boşluğu Kaynaklı Ağız Kokusunun Tedavisi için;

Kokuyla semptomatik mücadele çinkolu ürünler kullanarak yapılabilir. Bakteriler faaliyetleri sırasında sülfür üretirler ve kokuya büyük oranda sülfür neden olur. Çinkolu ürünler kullanıldığında ikisi birleşerek çinkosülfat meydana getirir ki bu da sülfür kaynaklı kokuyu büyük oranda yok eder.
Orta sert diş fırçasıyla, çinko içeren diş macunları ve yine alkolsüz çinko içeren gargaralarla temizlik yaparak ve çinko içeren sakızlar kullanarak ağız kokusunu azaltabilirsiniz. (Alkol ağız kokusunu arttırır)

1. Dişlerinizi ve diş etlerinizi koruyun
Diş çürükleri, diş eti iltihapları ağız kokusunun önemli nedenlerindendir. Ağız içi herhangi bir enfeksiyon bakteri üremesini artıracağı için daima ağız kokusuna neden olur. Diş ve diş eti hastalıkları önemli ölçüde kötü koku yapar. Bu sebeple diş hekiminizin önerilerini dinleyip mutlaka diş sağlığı ve bakımına önem vermelisiniz.

2. Ağızda var olan protez ve köprüleri kontrol ettirin
Ağız içindeki eskimiş köprü ve diş protezleri zamanla gıda birikmesine yol açacağından kötü kokulara sebep olabilir. Bu durumlarda yenilenmesi gerekenleri değiştirmeli, eksik olan diş lerin yerleri için gerekli tedavileri yaptırmalısınız. Ağız kokusu ile mücadelede diş ler ve diş sağlığı ilk aşamadır

3. Sakız çiğneyin
Tükürük ağız kokusu ile savaşmanın en güçlü yoludur. İçinde yemek parçacıklarını yerinden söküp mideye gönderecek güçlü enzimler, güçlü bakteri öldürücü antibiyotikler vardır. Bu nedenle şeker gibi bazı hastalıklarda, pek çok ilacın yan etkisi olarak ortaya çıkan kuru ağızlar daima kötü kokuludur. Sabahları niçin ağzınızın kötü koktuğunu merak ediyorsanız yanıt buradadır; gece boyunca tükürük salgısı azalır ve ağzınızın içindeki yemek parçacıkları uzun süre burada durur. Bakteriler de onları afiyetle kullanır ve çürütür. Böylece sabahları ağzınız kötü kokabilir. Şekersiz sakız çiğnemek tükürük salgınızı artırarak ağız temizliğinize yardımcı olur. Nane şekerleri ve tatlı sakızlar genellikle işe yaramaz ve durumu daha da kötüleştirir. Ancak xylitol içeren sakızlar da bu konuda size yardımcı olabilir.

4. Tarçın kullanın
İçeceklerinizde ve uygun yiyeceklerinizde tarçın kullanabilirsiniz. Tarçın ağız içi bakterilerle mücadelede önemli bir silahtır. Eğer varsa tarçınlı şekersiz sakızlar da uygun bir öneri olabilir.

5. Daha fazla su için
Özellikle yaşla artan vücut kuruması pek çok yönden dikkat edilmesi gereken bir durumdur. Çok su içmek onlarca diğer yararının yanında dilinizin kurumasını da önleyerek ağız kokusu ile mücadelede önemli bir silah olarak kullanılabilir. Su ağız içindeki bakterilerin minimumda tutulması için direk yardımcıdır. Ayrıca tükürük salgısını artırarak da yardımcı olur.

6. Asla burnunuz tıkalı uyumayın
Sinüzit gibi hava yolu rahatsızlıkları ve burun tıkanmasına neden olan diğer durumlar geceleri ağızdan nefes almamıza neden olur. Bu durum ağzı ve boğazı kurutarak bakterilerin üremesi için ideal bir ortam oluşturur. Azalan tükürük salgısı durumu daha kötü hale getirir. Bu nedenle kesinlikle burnunuz tıkalı uyumamalısınız.

7. Basit şeker tüketiminizi azaltın
Beyaz un, beyaz şeker, glukoz/fruktoz şurubu ile tatlandırılmış tüm hazır gıdalar ağız içindeki bakteriler için inanılmaz bir hazinedir. Bu tür şekerleri çok kolay kullanarak hızla çoğalırlar. Basit şekerler (atıştırmalık tüm şekerli gıdalarda olduğu gibi) diş çürüklerine neden olur ve ağız sağlığını büyük bir süratle bozarlar. Bu nedenle basit şeker tüketiminizi azaltmalısınız. Bu da su içmek gibi size onlarca yararın yanında ağız kokunuzun azalmasına da yardım edecektir.

8. Lokmaları iyi çiğneyin
Bu sayede yiyeceklerle tükürük salgısı iyice karışır ve ağızda yemek parçası kalma olasılığı düşer. Daha çok çiğneme hareketi daha çok bakterinin yerinden koparak mideye gitmesine yardımcı olur.

9. Diş ipi kullanın
Diş ipi sayesinde fırçanın çıkaramadığı yerlerdeki bakteri ve yemek artıklarını sökebilirsiniz. Özellikle diş gövdeleri arasındaki dar bölgelerde biriken yemek artıkları hızlı bakteri çoğalmasına neden olabilir.

10. Sigara içmeyin
Sigara içmek ağız kuruluğuna neden olduğundan ağız kokusuna sebep olur. Ayrıca diğer bir ağız kokusu nedeni olan diş eti hastalıklarına da zemin hazırlar.

11. Alkol kullanmayın
Alkol şiddetli ağız kokusu sebebidir. Alkol, dilinize temas edince çirkin koku meydana gelmesine yardım eder.

Ağız Boşluğu Kaynaklı Olmayan Halitosis:

Kaynağını ağız dışında bir yerden alan ağız kokusu kastedilmektedir. Oral olmayan sebeplerle ortaya çıkan ağız kokusunun görülme sıklığı %13'tür, bunların %4'ü kulak-burun-boğaz, %3'ü hem oral hem kulak-burun-boğaz, %1'i ise sindirim kanalı kaynaklıdır. Bazen barsak gazları buna sebep olur.

Psikosomatik Halitosis:

Böyle hastalarda yakınma olmasına rağmen aslında gerçek bir halitosis yoktur (Psödohalitosis). Böyle hastaları patolojik halitosisten ayırmak zordur. Böyle hastaların tedavisi için diş hekimi ve psikiatrist işbirliği gerekir. Çünkü böyle hastaların bir kısmında koku değil koku korkusu vardır (Halitofobi).

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)