Makaleler 03/02/2021

Ah Bu Çocuklar...

Uzm. Kl. Psk. Gülçin Sanlı Psikoloji
Uzm. Kl. Psk. Gülçin Sanlı
Psikoloji

Kimimizin çocuk arzusu çook eskilere dayanmakta. Kendimiz bir çocukken bile ilerideki çocuğumuzu hayal eder, ona şöyle davranacağım, bunu yapmayacağım, şöyle olacak diye hayaller kurardık. Bu hayaller bize davranılanın tam aksine davranarak çocuğumuzun “bizim gibi olmaması” çabası üzerineydi.

Kimimizin çocuk arzusu ise hiçbir zaman olmadı. Ya hazır hissetmedik, ya da “ben çocuk mu oldum da çocuk bakacağım” diye düşündük. Öyle ya da böyle bir gün önce rahmimize küçük bir çekirdek atıldı. Çekirdek büyüdü filizlendi, hissedilebilir bir konuma geldi. Duygular karıştı, hormanlar değişti, beden şişmeye başladı, ağrılar arttı. Bir gün artık sığamayacak konuma geldi ve kendini dışarıya attı. Kadın sordu kendine, ben bedenimin içinde böyle bir canı nasıl taşıdım diye. Sonra uzun uzun mesailer başladı, bitmeyen ağlama nöbetleri, uykusuz geceler, ufacık bir sıcaklıkla her yükün hızlıca dağılması…

Bebek evin merkezi oldu, küçücük biri yoğun duygu geçişleri yaşattı herkese. Çaresizlik, karamsarlık, tükenmişlik, huzursuzluk, mutluluk, yetersizlik, büyümüşlük vb. bir sürü his. Herkes farklı deneyimledi bu hisleri, herkes farklı kucakladı. Peki bedenin ve doğanın hep aynı düzende değişmesine rağmen bizim yaşadığımız bu karmaşık duygular nasıl oluyor da böyle değişebiliyordu?

Cevap çok basit. Kendi çocukluğumuz. Kendi çocukluğumuzda hangi duyguyu nasıl deneyimleyip, nasıl başa çıktıysak, hangi duygumuz ayıplandıysa, hangi duygumuz sonucu cezalandırıldıysak karşımızda çaresizce bize bakan miniğe bu deneyimlerimiz doğrultusunda yaklaştık. Bebeğimiz ağladığında kimimiz sinirlendi, kimimiz çaresiz hissetti, kimimiz onu cezalandırmak istedi. Tüm bu hissettiklerimiz ve yaptıklarımız bizim geçmişten yüreğimize koyduklarımız doğrultusunda oldu.

Bir de bunlar yetmezmiş gibi uzmanlar çıktı çocuğunuza şöyle davranın, bunu yapmayın, şunu yapmayın, yok yanlış yapıyorsunuz, yok eksik yapmışsınız falan filan… gibi söylemlerde bulundu. Ebeveynliğin okulu yok, yeryüzündeki hiç kimse doğru ebeveynlik nasıl oluyor bilmiyor. Ebeveynlik kendi deneyimlerimize ve bize yapılanlar doğrultsunda ilerliyor. Ebeveynlere yol gösterecek tek şey onların kendi yaralarını iyileştirmeleri. Yarasız ebeveynlere…

Bu makalenin DoktorTakvimi web sitesinde yayımlanması, yazarın açık izniyle yapılmaktadır. Web sitesindeki tüm içerikler, fikri ve sınai mülkiyet mevzuatı kapsamında uygun şekilde korunmaktadır.

DocPlanner Teknoloji A.Ş. web sitesi tıbbi tavsiye sunmaz. Bu sayfanın içeriği, metinler, grafikler, görseller ve diğer materyaller de dahil olmak üzere, yalnızca bilgilendirme amacıyla oluşturulmuştur ve tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini almak amacı taşımaz. Herhangi bir sağlık sorununuzla ilgili şüpheniz varsa, bir uzmana danışınız.


www.doktortakvimi.com © 2025 - Doktor bul ve randevu al

Bu web sitesi çerezleri kullanıyor.
Tarayıcınızda çerezlerle ilgili ayarları düzenleyebilirsiniz.