Aile ve Çift Terapisine Yapısalcı Bakış

Yazar Ayşe Handan ÖzkanPsikolog • 10 Ocak 2020 • Yorumlar:

Yirminci yüzyılın sonlarında felsefi bir akım olan “Yapısalcılık” yaklaşım hakim olmuştur. Yapılsalcılık daha çok toplumların ve kültürlerin analizinde kullanılmıştır. Batı felsefesinde önemli bir yer edinen “Yapısalcılık””, yapı kökünden türemektedir. Parçaların bir araya gelmesiyle bir bütünün ortaya çıktığını savunan bir felsefi akımdır. En önemli öncülerinden bir tanesi de Levi-Straussdur. Levi Strauss daha çok yapısalcılığın kültür, antropoloji ve dil gelişimi ile ilgilenmiş bu yaklaşımı psikodinamik bakış açısıyla beslemiştir. Bu durumda Strauss’a göre aile içi dinamiklerin gelişmesinde yapısalcı bakış açısı ile ele alındığında, her aile ve aile bireyleri ayrı bir bütünü bir araya getiren parçalardır. Aile ve aileye ait olan ne varsa, ortaya çıkardığı ilişkiler değerlendirilmektedir. Bireylerin ve bireylerin bir birine temas eden ilişkileri, kültürel değerleri, kültürel kalıpları ve bu minvalde kodlanmalarını içermektedir.

Yapısalcı yaklaşım, toplumlarla ilgilenirken, toplumun yapı taşı olan aile ve içindeki ilişkilerin mesafelenmesi, oluşması ile de ilgilenmiştir. Yapısal aile terapisinin çalıştiğı alan bireylerden başlayarak aile içindeki yapının değişimini sağlamaktır. Aile yapısı içindeki ddeğişimin tek tek bireyleri etkilemesi ile ortaya çıkmaktadır.

Yapısalcı aile çift terapisini en iyi kullanan isimlerden biri Salvador Minuchin, Kuramın gelişmesine katkıda bulunmuş ve aile içi sistemlere taşımıştır. Yapısal kurama göre, bireylerde yer alan problemin aile içinde çözülebileceği ve aile içinde daha fazla problem halinede gelebileceği şeklindedir. Bu alanda yapılan çalışmalar bireyin içsel sıkıntılarını ve bu sıkıntıların süreçlerini değil, ilşkisel sıkıntıların aşılması ile ilgilenilir. Aile içindeki bireylerin içsel sıkıntılarının kişiler ve ilişkiler üzerindeki etkisine bakılarak değerlendirmeler yapılır. Aile içi ilşkilerde sistemin parçalarının nasıl etkileşime girdiği ve birbirini nasıl fonksiyonel ve disfonksiyonel kıldığına bakılmaktadır.

Aile içi ilişkilerde ikili koalisyon kurmaktan kurtulup, (anne-baba ve çocuk) olma üçgeninin ve hierarşisinin oluşması hedeflenmektedir. Yapıasal kurama göre ailede; anne, baba ve çocuklar arasında sağlıklı olan sınır, açık ve net sınır olmalıdır. Sınırların belirgin olduğu ailelerde hem sınırlar, hem de şefkat duygusu hakimdir. Sınırların katı olduğu ailelerde şekkat eksik ve sınırlar çok keskindir. Sınırların belirginlik kazanmadığı aile yapılarında ise, sınırlar belirgin değil ve çocuklar baskın ve güç kazanmış pozisyondadır..

Sonuç olarak yapılan çalışmalar neticesinde aile içindeki bireylerin farkındalıkları ve kendileri ile ilgili algılar değişmeye başlar. Yapısalcı aile çift terapi tekniğinde aile içi ilişkilerin biribiri ile olan örüntüleri temel alınarak çalışılmkatadır. Burada ki terapötik müdahalede ortaya çıkan sonuç ise; aile yapısıdır. Aile yapısının ele alınması ve bu yapının değişmesi ile neticelenmektedir. Bütün bu çalışmalar neticesinde ailenin yeniden yapılandırılması ele alınmaktadır.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)