Akran Zorbalığı

Yazar Özge Devezer UsluPsikolog • 6 Eylül 2018 • Yorumlar:

Akran zorbalığı; daha baskın bir kişinin egemenlik kurma ve göz korkutma amacı ile kendi gücünü kötüye kullanarak başkalarını sürekli olarak incitmesi, fiziksel ve duygusal şiddet uygulaması ve rahatsız etmesiyle sonuçlanan bir saldırganlık türüdür. Çocukların ve ergenlerin en çok birbirleriyle sosyalleştikleri yer olması açısından en çok okullarda görülür; sosyal süreçleri ve etkileşimleri içerdiği için okuldan okula zorbalık biçimi açısından farklılık gösterir.

Zorbalık sadece baskın kişinin daha zayıf bir kişiyi fiziksel ve duygusal olarak incitmesinden ibaret değildir. Bu duruma seyirci kalan diğer çocuklar ve öğretmenler de aslında zorbalığın bir parçasıdır. Kötü muamele gören çocuklar zorbalık devam ettikçe çevrelerinden uzaklaşıp, kendi içlerine dönmeye başlarlar. Zorbalar da korkutma ve zarar verme davranışını sürdürdükçe kendilerini daha da güçlü hissederler ve davranışlarını sürdürmeye devam ederler. Bu durumda, zorba davranışları olan çocuklar akranlarıyla olumlu sosyal ilişkiler geliştirme çabasında bulunmazlar ve olumsuz davranışları güçlülük hissi ile pekişerek devam eder. Böylece zorbalık davranışında hem zorbalar hem de zorbalığa maruz kalanlar zarar görmüş olur.

Göz önünde bulundurulması gereken önemli bir konu da zorbalık ve patolojik saldırganlığın birbirinden ayrılması gerektiğidir. Zorbalığı saldırganlıktan ayırabilmek için; ortada bir güç dengesizliğinin olması, zorbalığın belli bir amaç için ve sürekli halde gerçekleşiyor olması gibi özelliklere dikkat etmek gereklidir.

Zorbalıkta çoğu zaman bariz bir güç dengesizliği vardır. Fiziksel olarak daha güçlü durumda olan birey, kendisinden daha az güce sahip çocuklara sataşabilir. Bunu ilgi görmek, liderliği hissetmek ve etrafından daha güçlü olduğunu ispat etmek için yapar. Bu davranışı özellikle sistematik bir biçimde sürdürürler. Bu durum bazen haftalarca ve aylarca sürebilir.

Ayrıca zorbalıkta büyük bir grubun küçük bir gruba saldırması, birkaç çocuğun tek bir çocukla uğraşması gibi güç dengesizlikleri vardır. Bu özelliklere sahip zorbalar, belirli özelliklere göre seçtikleri çocukları fiziksel, sözel ve duygusal açıdan yıpratabilirler.  Seçtikleri çocuklar genellikle daha içe dönük, sosyal açıdan izole ve saldırganlık eğilimi olmayan çocuklardır. Uyum gösterme ve iş birliği yapma eğiliminde olurlar.

Genellikle yalnız oldukları için zorbaların dediğini yaparak bir gruba dahil olma ve benimsenme ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırlar. Fakat bu durum zorbalığa göz yuman bu çocukların akademik başarılarına da yansımaya başlar. Okulda odaklandıkları şey derslerden önce zorbalıkla nasıl başa çıkacaklarıdır.

Zorbalık sadece fiziksel şiddetten ibaret değildir. Gruptan dışlanmak, yalnız bırakılmak, arkadaş desteğinden mahrum kalmak da zorbalık tanımı içerisindedir.

Okul ortamında zorbalık var ise, öğretmenler bunu tespit ederek önlem almalıdır. Zorbalığı yapan çocuğa, gerçekleştirdiği davranışın onay görmeyeceği düzenli olarak anlatılmalıdır. Bu konuda yazılmış kitaplar veya filmler çocuklara önerilebilir. Ayrıca drama çalışmaları da yapılabilir.

Sosyal olarak izole olan çocuk çeşitli etkinliklerle diğer arkadaşlarıyla kaynaştırılabilir. Bir arkadaşlık ağı oluşturularak yalnız çocukların sosyalleşmesine vesile olunur.

Çocukların birbirinden bireysel olarak farklı olduğu hatırlatılmalıdır. Farklılıkları kabul etmek ve benimsemek gereklidir, erken yaşta bunu benimseyen çocukların ileriki yaşlarında hoşgörü sahibi olması daha muhtemeldir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)