Anal Fistülde Lazer Tedavisi

Yazar Murat KalaycıGenel Cerrah • 30 Mayıs 2017 • Yorumlar:

  • Tabularınıza Yeni Nesil Cihazlarla Son Verin !

Doktor korkusu en çok anal bölge hastalıklarında ortaya çıkıyor. Hasta, şikayetleri veya belirtileri çoğu zaman ya önemsemiyor, ya da utanma, çekinme gibi nedenlerle durumu “tabulaştırıp” arkadaş, eş dost tavsiyesi ile kendi kendine tedavi bulmaya çalışıyor. Bu da doğru tıbbi yaklaşımla kolayca aşılabilecek problemlerin büyümesine ve tedavinin daha da zorlaşmasına neden olabiliyor.

Genel Cerrahi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Murat Kalaycı, anorektal hastalıklar içinde sıkça rastlanan anal fistül, hemoroid, fissür ve anal apsenin, kadın erkek farketmeksizin erişkin yaştan itibaren yaygın olarak görüldüğüne dikkat çekerek “Anal bölge hastalıklarının belirtileri genelde birbirine benziyor. Ağrı, akıntı, şişlik, kaşınma, rektal kanama gibi bulgularla ortaya çıkıyor. Bu ortak bulgular hastalıkların birbirleriyle karıştırılmasına, bazen önemsenmemesi nedeniyle geç teşhis edilmesine, tedavinin de daha karmaşık hale gelmesine yol açabiliyor. Oysa zamanında teşhis, titiz bir cerrahi, yeni nesil enerji cihazları ve diod lazer teknolojisi sayesinde artık neredeyse dakikalar içerisinde hastalıktan kurtulmak mümkün” diyor.

  • Utanmak Sağlığa Zarar

Anal bölge hastalıklarında, arkadaş ya da tanıdık tavsiyesiyle ezbere ilaç kullanmanın doğru olmadığını belirten Yrd. Doç. Dr. Kalaycı, “Hasta, anal bölge ile ilgili hastalığı ne olursa olsun; hemoroid, fissür (anüs bölgesinde yırtık, çatlak), apse veya fistül (anal kanal ve cilt arasında kanal oluşması) farketmeksizin, çoğu zaman utanma duygusu nedeniyle doktora gitmekten imtina edebiliyor. Bu durumda tedavileri gecikebiliyor ve sağlığını tehlikeye atmış oluyor. Kişide bu hastalıkların belirtileri varsa, genel cerrahi uzmanına muayene olması önem arz ediyor. Zira zamanında başvurulduğu taktirde hemoroid ve anal fissürde cerrahiye gerek kalmadan medikal tedavi şansı bile var. Fistül ve absede ise tek tedavi seçeneği cerrahi’’ diye ifade ediyor.

Anal Fistül Ameliyatlarında Korkuya Son !

Yrd. Doç. Dr. Kalaycı, ‘’Hastaların, açık yara oluşması ve sfinkter hasarı riskinden dolayı korktukları anal fistülün cerrahi tedavisinde artık yeni nesil lazer uygulamaları ile işlemler oldukça kolay ve hasta açısından da konforlu hale geldi’’ diyor ve ekliyor;
Anal fistül genelde apse sonrası oluşur. Bir ucu anal kanalın içinde, bir ucu ciltte tünel şeklinde bir oluşum görülür. Etkilenen bölgenin kas içerip içermediğine göre hastalık tipi ve tedavisi de farklılaşır. Kanlı akıntı, ağrı, deliklerden birinde tıkanıklık olursa şişme görülebilir ve bu da apseye; zamanında tedavi edilmezse de ciddi sorunlara yol açabilir. Ayrıca bazı durumlarda (diyabet, bağışıklık sistemini düşüren ilaç kullanımı vs.), yara iyileşmesi zorlaştığı için erken tanı ve tedavi çok daha fazla önem kazanıyor.

Diod Lazer Uygulaması İle Aynı Gün Taburcu

Fistülün tek tedavi seçeneği cerrahi müdahale.
Ama artık fistül cerrahisinde kullanılan yeni uygulamalarla fistül ameliyatları daha risksiz ve ameliyat sonrası çok daha konforlu olmakta.
Fistül cerrahisinde en güncel tedavi şekli Diod Lazer uygulaması. Yrd. Doç. Dr. Murat Kalaycı geleneksel yöntemlerde ciddi cerrahi prosedürler, birden fazla ameliyat gereksinimleri, açık yaralar, önemli kas yapılarında hasarlanma ihtimali ve buna bağlı dışkı / gaz kaçırma şikayetlerinin söz konusu olabildiğine vurgu yaparak yeni nesil lazer uygulaması hakkında ise şu bilgileri veriyor:
Son yıllarda ülkemizde giderek yaygınlaşmaya başlayan Diod Lazer teknolojisi sayesinde açık yara olmadan, çoğu zaman tek aşamalı bir işlemle tedavi gerçekleştiriliyor. Açık yara olmadığından enfeksiyon riski son derece az oluyor, kesi yapılmadığından kas zedelenme riski ortadan kalkıyor.İyi bir sonuç için cerrahın bu konudaki tecrübesi çok önemli.Geleneksel yöntemlerle ortalama 3-4 haftada normal hayatına dönebilen hasta, Diod Lazer uygulaması ile aynı gün taburcu oluyor, birkaç gün içinde de normal hayatına devam edebiliyor. Başarı oranı yüzde 90’larda.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Yorumlar: (0)