Bahar Yorgunluğuna Yenik Düşmeyin

Yazar Yasemin PolatDiyetisyen • 18 Nisan 2019 • Yorumlar:


Bir çok kişi bu mevsimde halsizlik, yorgunluk, uyku hali, sindirim problemleri, eklem ağrıları gibi şikayetlerden yakınabilir.Bu şikayetlerin nedeni ise hava değişimlerinin metabolizma ve hormonlar üzerinde yaptığı etkiden kaynaklanır.Oysa beslenmemizde ve fiziksel aktivitemizde bazı değişiklikler yaparak bahar yorgunluğunu önleyebiliriz.

 

Metabolizmamızı canlandıracak bir beslenme düzeniyle bu dönemi olumsuz etkilenmeden atlatabiliriz. Özellikle besin çeşitliliği çok önemlidir. Renkli beslenerek her çeşit vitamin ve mineralden faydalanıp bağışıklık sistemimizi güçlendirebiliriz. Bu sayede bahar yorgunluğundan etkilenmeden yaza daha dinç bir metabolizmayla girmiş oluruz.


 

BAHAR YORGUNLUĞUNU DOĞRU BESLENMEYLE ÖNLEYİN

 

Akdeniz tipi beslenme dediğimiz daha çok sebze daha az doymuş yağ içeren bir beslenme programı uygulanmalıdır. Güne kahvaltı ile başlamak çok önemli. Gece boyu düşen kan şekerimizi dengelemek ve metabolizmamızı çalıştırmak için tam buğday ekmeği, yağsız peynir, zeytin, ceviz ve bol yeşillikten oluşan bir kahvaltı en iyi örnektir. Günün devamında enerjimizin düşmemesi için taze meyve ve çiğ badem, fındık gibi sağlıklı atıştırmalıklarla ara öğün yapılmalıdır. Ana öğünlerde kızartma veya kavurma yöntemleriyle pişirilmiş yemeklerden kaçınılmalıdır. Haftada 1 gün yağsız kırmızı et, 2 gün balık, 2 gün kuru bakliyat tüketilmelidir. Her öğünde salata veya sebzelere yer verilmelidir. Ağır soslar, katı yağlar yorgunluğu artıran besinlerdir, tüketilmemelidir.

 

 

Sıvı tüketimimiz nasıl olmalı?

 

Sağlıklı çalışan bir metabolizma için günlük sıvı tüketimimiz kilo başına 30 ml olmalıdır. Örneğin 70 kg ağırlığındaki bir birey 2100 ml (en az 2 litre) sıvı tüketmelidir. Havalar ısındıkça, terleme ile artan su kaybını dengelemek için bu miktar biraz daha artırılmalıdır. Sıvı tüketiminde miktar kadar alınan sıvı çeşidi de önemlidir. Şekerli ve asitli içecekler yerine su, yeşil çay, adaçayı gibi bitki çayları ve süt, ayran tercih edilmelidir. Siyah çay ve kahve tüketimi günlük almamız gereken sıvı ihtiyacını karşılamamaktadır. Aksine diüretik, yani idrara çıkarma etkisi vardır. Bu nedenle bu içecekler sınırlandırılmalı ve alınan kafeini dengelemek için yeteri kadar su içilmelidir.

 

 

Hangi vitaminlerden ne kadar tüketmemiz gerekir?

 

•Bahar döneminde bağışıklık sistemimizi güçlendirmek ve metabolizmamızı canlandırmak amacıyla A, D, E, C vitamini ve beraberinde çinko ve selenyum minerallerini içeren antioksidan besinler günlük beslenmemizde yer almalıdır. 

 

•A vitamini ihtiyacı haftada 2 kez balık, her gün 1 yumurta, 2 bardak süt, havuç, yeşil biber gibi sebzeler ve kayısı, portakal gibi meyveler ile karşılanabilir.

 

•D vitamini için günde 20 dakika güneşlenmek yeterlidir. En iyi D vitamini aldığımız saatler sabah 10:00-11:00 arasıdır. Bu saatler arası kollarımızın ve ensemizin doğrudan güneş ışınlarını alması, günlük D vitamini ihtiyacımızı karşılayacak ve yorgunlukların önüne geçecektir.

 

•E vitamini ve selenyum fındık, ceviz, badem gibi yağlı tohumlar, soya yağı ve buğdayda bulunur. Günde 10 adet çiğ fındık veya badem, 2 adet ceviz ve tam tahıllı ekmek tüketerek ihtiyacımızı karşılayabiliriz.

 

•C vitamini yeşil sebzeler, turunçgillerde bulunur. Çinko en çok ceviz balık ve kırmızı ette bulunur.



 

Bahar yorgunluğu için neler yapılabilir

 

Hafif yürüyüş ve sporlar, hormonal dengeyi düzenler, metabolizmayı hızlandırır ve ödemin atılmasında faydalı olur. Bu nedenle mutlaka düzenli olarak spor yapılmalıdır. Günlük 30 dakika ya da her gün 45-50 dakikalık hafif tempolu yürüyüşleri hayatımıza mutlaka eklemeliyiz.

Ağır karbonhidratlı ve yağlı yiyecekler (hamur işleri, şerbetli tatlılar, fazla miktarda pilav, makarna ve ekmek, kızartma, kavurma vb.) tüketimi uyku ve yorgunluk halini artıracağından ölçülü tüketilmelidir. Bunları yerine kepekli ve tam tahıllı yiyecekler, sütlü tatlılar, haşlama, fırın, ızgara tarzı yiyecekler tercih edilmelidir.

Ayrıca düzenli sebze meyvenin tüketimi kadar, mevsiminde olan gıdalar tercih edilmeli.

 

Bitki çaylarını ihmal etmeyin…

 

Ekinezya; Birçok yararlı maddenin yanı sıra tanenler, yağ asitleri, A, C ve E vitamini içerir. Tüm bu zengin içeriğiyle Ekinezya bağışıklık sistemini güçlendirerek vücut direncini artıran bir bitkidir. Uçuk, grip, bademcik iltihabı gibi hastalıklara karşı kullanılan ekinezya soğuk algınlığının önlenmesinde çok yaygın olarak tercih edilen bir bitkidir. 

Kuşburnu; Meyveleri A, B1, B2, C, E ve K vitaminleriyle mineraller, özellikle fosfor ve potasyum bakımından zengindir. Etkin bir kan temizleyici, bağırsak yumuşatıcı olan kuşburnu C vitamini zenginliğinden ötürü vücudun gelişmesini düzenler. 

Adaçayı; Güçlü antioksidan özelliğinin yanı sıra A, B ve C vitaminleri içerir. Özellikle dolaşım, sindirim sistemi ve hafıza üzerinde olumlu etkileri vardır. Rahatlatıcı etkisi de bilinen adaçayı, özellikle yoğun geçen bir günün sonunda enerjinizi geri kazanmak ve yeniden canlanmak, bahar aylarında etkili olan yorgunlukla baş edebilmek için birebir.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)