Balığın Faydaları Saymakla Bitmiyor Fakat O Kısımları Sakın Yemeyin

Yazar Gülçin IşıkDiyetisyen • 19 Kasım 2019 • Yorumlar:

Balık besleyici gıda bakımından çok sağlıklı ve besin değeri açısından zengin bir besindir. Balıkta içerik açısından ciddi miktarda yüksek vitamin ve mineral içeriği bulunur.

Riboflavin(B2), demir, kalsiyum, çinko, esansiyel yağ asitleri, A vitamini gibi vitamin ve mineral açısından merkez bankası sayılacak hayvansal kaynaklardan biridir. Bütün bunların yanında içerdiği proteinler ve protein içeriğinde bulunan amino asitler ile her diyet içeriğinin olmazsa olmazı konumundadır. Balığın kas dokusu, solungaçları ve iç organları farklı yapıları ile besleyici etkinliğine katkı sağlamakta ancak içeriğinde farklı riskleri de getirmektedir.

Örneğin; bazı balıklarda rastladığımız siyah/kahverengi etli bölümde yüksek kas grubu içerdiğinin kanlı olması dolayısıyla temizlendikten sonra beyaz et yerine daha koyu renk alır. Bu balıklarından ton balığı, palamut, torik, uskumru, kefal gibi ülkemizde yenen tipleri bulunduğu gibi köpek balığı, balina vb. diğer balık cinslerinde bulunur. Bu bölge kas dokusu bolca demir bağlı enzimlerden zengin olması nedeniyle kırmızı olduğundan, kan damarları açsından çok zengindir. Besleyici değeri sığır etlerine benzer ve solungaçlardan gelen kan içeriğiyle yoğun olarak temas eder. Balığın dolaşım sistemiyle yoğun temas ettiği için içeriğinde, çevresel kirlilikle artan ağır metallerin bulunabilmesi olasılığı artar. Bu nedenle balıkların özellikle solungaç, karaciğer ve damarsal beslenme de yoğunlukla kanlanan dokularda ağır metaller açısından dikkatli olunması, ihtiyaç dışında tüketilmemesi önerilmelidir.

Varlık gerçeği olan çevre etkisinin, denizlerin kirlenmesinin balıklar üzerinde de bütün bu faydaları yanında ek riskler getirebileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Bu hassasiyetle bakıldığında; su içinde oksijen süzme görevi olan solungaçlar, balığın daha fazla kanlanan dokuları ve süzme fonksiyonu içeren bazı iç organları (karaciğer gibi) yüksek miktarda ağır metal içeriğinin temelde biriktiği dokulardır.(Ağır metaller-bakır, kurşun, kadmiyum, nikel, arsenik, krom gibi)

Bu yüzden özellikle solunum enzimleri ve filtreler açısından daha zengin olan dokular olan balığın karaciğeri, solungaçları ve kahverengi kas dokuları içeriğinde pembe kas dokusundan daha fazla ağır metal içerme riski taşımaktadır. Bu nedenle beslenirken taze, dikkatle temizlenmiş, dikkatli pişirilmiş veya kurutulmuş haliyle hazırlanmış balığı yemek, sağlıklı beslenme şartını daha ihtiyaca uygun olmasını sağlayacaktır.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)