Bedenimizi Dış Etkenlerden Koruyan Cildinizi İhmal Etmeyin!

Deri bedenimizi dış etkenlere karşı koruyan, bunun yanı sıra vücudun sıvı dengesini ve ısısının sabit kalmasını sağlayan, bu arada da çeşitli maddeler salgılayan, her şeyden önemlisi çevremizle ilişkimizi kuran, algılayan, uyaran en büyük organımızdır.

Ama en dıştaki organ olarak içinde bulunduğumuz ortam ve çevrede de her şeyden, özellikle de dışardan gelecek olumsuzluklardan etkilenmeye açık bir organdır.

Bu bağlamda derinin korunması çok önemlidir.

Güneş; olumlu sosyal ve psikolojik yansımaları, bazı mikropları öldürmesi, sedef hastalığı gibi bazı hastalıklara iyi gelmesi, deride d vitamini sentezi olumlu etkilerinin yanında, son 30-

40 yıldır deri üzerindeki olumsuz etkilerinin fark edilmesinden sonra, sakınılması gereken bir güç olarak da gündemde yerini almıştır.

GÜNEŞİN ETKİLERİ NELERDİR?

Hava sıcaklığının arttığı ve güneşin yeryüzüne daha dik geldiği bu günlerde güneşin deri üzerindeki etkileri konusunda bilinçlenmek yerinde olacaktır.

Güneş; yanık, deri yaşlanması, deride lekelenmeler, bağışıklık sisteminde zayıflamalar, deri kanseri oluşumunda rol oynayabilir. Deride ben oluşumu ile bu benlerin bir kısmının kanserleşmesi de söz konusu olabilir.

Güneş ışığının içerisindeki Ultraviyole (morötesi) bölümü deri üzerindeki zararlı etkilerin sorumlusudur. Başlangıçta tüm zararlı etkilerden Ultraviyole B (UVB) nin bir sorumlu tutulmuşsa da son zamanlarda UVA’nın da daha düşük güçte olmakla birlikte aynı zararlı etkilere sahip olduğu fark edilmiştir. Bu etkiler özellikle beyaz ırk için geçerlidir ve ten rengi açıldıkça zarar oranı artar.

Deriyi yaşlandıran en önemli çevresel faktör güneş ışınlarıdır. Güneş ışınları, deriyi adeta yıkarak kronolojik yaşlanmayı hızlandırıp abartılı hale getirirler. Foto yaşlanma sonucu deri kabalaşır, yüzeyi düzensizleşir, elastikiyetini kaybedip sarkar, derin kırışıklıklar, kırışıklıklar, kılcal damar genişlemeleri, lekeler oluşabilir.

Yumuşak, temiz ve pürüzsüz görünümü ile estetik ve toplumsal önemi olan derimizi zararlı güneş ışınlarından korumamız çok önem taşımaktadır.

GÜNEŞTEN KORUNMANIN YÖNTEMLERİ İSE;

-Giyinmek halen en etkili ve en ucuz güneşten korunma yoludur. Kuru ve sık dokulu giysiler iyi koruyucudur.

-Güneş ışınlarının en şiddetli olduğu öğlen saatlerinde (11.00 ile 15.00 arasında) güneşe çıkmamaya özen gösterilmelidir. Gölgede oturulmalıdır.

-Bulutlu havalarda, gölgede, şemsiye veya saçak altında güneş ışınlarının %50’sinden fazlası süzülür, yansır ve yine zararlı etkilerini yaparlar.

-Şemsiye, şapka kullanılmalı; açık renk giysiler giyilmelidir.

-Güneşten koruyan ürünler, güneşe çıkmadan yarım saat önce deriye uygulanmalıdır. Deriye yeterli miktarda ve kalınlıkta sürülmelidir. Havuza veya denize girmek, havlu ile kurulanmak ve terlemek gibi durumlarda gün boyunca tekrarlanmalıdır.

-Yüz, omuz, ense ve boyun gibi daha yoğun olarak güneş ışınlarından etkilenen bölgeler sürekli güneşten koruyan ürünler kullanılarak korunmalıdır.

-Yüz ve eller için güneşten korunma yalnız tatilde, plajda değil, gündelik yaşamda, sokağa çıkılırken de yapılmalıdır.

-Yüksek yerlerde, denizde, kumda, karada etkilenme daha fazladır.

ÇOCUKLARDA MARUZ KALINAN GÜNEŞ, KANSERİ RİSKİNE YOL AÇIYOR

Güneşten korunma bebeklik çağından itibaren başlanmalıdır.

Bebek ve çocuklarda deri daha ince olduğu için fiziksel etkilere daha çok açıktır, bu yüzden deri tipine bakılmaksızın yüksek faktörlü ürünler kullanılmalıdır. Kızarma, su toplama, soyulmalara neden olacak yanıklar önlenmelidir. İlk çocukluk çağında maruz kalınan güneş ışınları ileriki yaşlarda deri kanseri sebebi olabilir.

Bu yüzden, hava sıcaklığının arttığı bu günlerde bilinçsiz güneş maruziyeti ve güneşin zararlı etkileri ile ilgili toplum bilinçlendirilmeli ve insanlar arasındaki uzun süreli güneş banyolarına ve solaryumlara olan ilgi ortadan kaldırılmalıdır.

Uz. Dr. Emine Dilek BAHÇEKAPILI YILIDIRIM
Dermatoloji Uzmanı