• Ana Sayfa
  • “Ben Yetersizim, Değersizim” Duygusu Nereden Geliyor?
Makaleler 11/04/2025

“Ben Yetersizim, Değersizim” Duygusu Nereden Geliyor?

Uzm. Kl. Psk. Meltem Aşkın Psikoloji
Uzm. Kl. Psk. Meltem Aşkın
Psikoloji

Bazı duygular vardır, yüksek sesle dile getirilmez. Çünkü dile getirmek bile utanç verir. Değersizlik hissi de bunlardan biridir. Dışarıdan güçlü, neşeli ya da başarılı görünen birçok insan, içten içe “Ben yeterli değilim”, “Ben sevilmeye layık değilim” gibi düşüncelerle mücadele eder. Ve bu duygular, zamanla kişinin kendilik algısını, ilişkilerini ve yaşamdan aldığı doyumu derinden etkileyebilir.

Değersizlik hissi genellikle çocukluk döneminde şekillenir. Erken yaşlarda yeterince görülmemek, duyguların önemsenmemesi, sürekli eleştirilmek ya da koşullu sevgiye maruz kalmak bireyin kendilik algısında kırılmalar yaratabilir. “Ancak başarılı olursam sevilirim”, “Hata yaparsam değerimi kaybederim” gibi inançlar, zamanla kişinin iç sesi hâline gelir. Bu ses, çoğu zaman şefkatten uzaktır ve serttir: “Yetersizsin”, “Daha iyisini yapmalıydın”, “Kimse seni gerçekten istemiyor.”

Bu iç ses zamanla bir gerçeğe dönüşür. Kişi, değerli hissetmek için sürekli çabalar, onay arar, kendini kanıtlamaya çalışır. Fakat bu dışarıdan gelen onaylar kalıcı bir iç huzur sağlamaz. Çünkü içerde hâlâ kendini değersiz hisseden bir yan vardır. Bu nedenle başarılar geçici bir rahatlama sağlar ama ardından gelen duygu genellikle yine boşluk olur.

Değersizlik hissi, sosyal ilişkilerde de kendini gösterir. Kimi zaman kişi sınır çizememeye başlar, “Hayır” diyemez, hep “yeterince iyi biri” olmaya çalışır. Kimi zaman ise sevilmeyi hak etmediğini düşündüğü için ilişkilerden kaçar, yakınlıktan uzak durur. Bu iki uç davranışın kökeninde de çoğu zaman aynı temel inanç vardır: “Ben yeterince değerli değilim.”

Peki bu duyguyla nasıl başa çıkılır?

Öncelikle şunu bilmek önemlidir: Değersizlik duygusu bir “gerçeklik” değil, geçmişte öğrenilmiş bir inançtır. Ve bu inanç, fark edildiğinde değiştirilebilir. Bu duyguyu bastırmak ya da yok saymak yerine, onun nereden geldiğini anlamaya çalışmak iyileşmenin ilk adımıdır. Kendine şu soruyu sormak faydalı olabilir: “Bu düşünce bana nereden tanıdık geliyor? Kimin sesi bu aslında?”

Psikoterapi süreci, bireyin içsel sesini yeniden tanımlamasına, kendine karşı daha şefkatli ve objektif bakabilmesine yardımcı olabilir. Çünkü kişinin değerini dış dünyadaki onay değil; kendiyle kurduğu ilişki belirler. Bu ilişki iyileştiğinde, değersizlik hissinin bıraktığı izler de zamanla silinmeye başlar.

Kendini değersiz hissetmek, insan olmanın en kırılgan hallerinden biridir. Ama aynı zamanda, en insani olanıdır da. Hepimiz sevilmek, görülmek, onaylanmak isteriz. Bu ihtiyaçlarımız bizi zayıf değil, canlı kılar. Ve her insan, koşulsuz olarak değerlidir. Bazen bunu yeniden hatırlamak için destek almaya, geçmişi anlamaya ve kendimize yeniden temas etmeye ihtiyacımız olur.

Unutmayın, değerinizi hak etmek zorunda değilsiniz. O zaten sizinle birlikte var. Belki de şimdi, bunu yeniden hatırlamanın zamanı gelmiştir.

Bu makalenin DoktorTakvimi web sitesinde yayımlanması, yazarın açık izniyle yapılmaktadır. Web sitesindeki tüm içerikler, fikri ve sınai mülkiyet mevzuatı kapsamında uygun şekilde korunmaktadır.

DocPlanner Teknoloji A.Ş. web sitesi tıbbi tavsiye sunmaz. Bu sayfanın içeriği, metinler, grafikler, görseller ve diğer materyaller de dahil olmak üzere, yalnızca bilgilendirme amacıyla oluşturulmuştur ve tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini almak amacı taşımaz. Herhangi bir sağlık sorununuzla ilgili şüpheniz varsa, bir uzmana danışınız.


www.doktortakvimi.com © 2025 - Doktor bul ve randevu al

Bu web sitesi çerezleri kullanıyor.
Tarayıcınızda çerezlerle ilgili ayarları düzenleyebilirsiniz.