Çarpıntı ve Ritim Bozukluğu

Yazar Mehmet YazıcıKardiyolog • 29 Mart 2021 • Yorumlar:

Normalde kalp atımlarımızı duymayız. Kişinin kalp atımlarını rahatsız olacak şekilde duymasına veya farkına varmasına çarpıntı denir. Her çarpıntı ritm bozukluğu anlamına gelmemektedir. Çok sakin ve hareketsizken, sol tarafa yatarken veya hızlı birkaç kat merdiven çıktıktan sonra kalp atımlarımızı duyabiliriz. Bu gayet normal bir durumdur. Ritm bozukluğu ise kalbin düzenli çalışmaması, çok yavaş veya çok hızlı çalışmasına denmektedir.

Taşikardi nedir?

Normalde kalbimiz istirahat sırasında dakikada 60 ile 100 arasında atım yapmaktadır. Kalp hızının dakikada 100’ün üzerinde olmasına taşikardi denilmektedir. Şayet taşikardi kalpte kulakçıklardan kaynaklanıyorsa supraventriküler taşikardi, karıncıklardan kaynaklanıyorsa ventriküler taşikardi olarak adlandırılırlar. Genel olarak supraventriküler taşikardiler daha az tehlikeli fakat nadir durumlarda çok tehlikeli olabilmektedir. Ventriküler taşikardiler ise daha malign seyirli olabilir. Bazı türleri ise ölümcül olabilmektedir.

.

Taşikardi belirtileri nelerdir?

Genellikle ataklar halinde ani başlayan, belli bir süre devam eden ve bir süre sonra aniden sonlanan şiddetli çarpıntı nöbeti şeklinde belirti verir. Çarpıntı sırasında baş dönmesi, elde-ayakta ve dudaklarda uyuşma, karıncalanma hissi, terleme ve şayet nabız çok yüksekse bayılma olabilir. Şayet karıncıklardan kaynaklanıyorsa bazı durumlarda ani ölüme neden olabilmektedir. Çarpıntı ne zaman başlayacağı, ne kadar süreceği hiç belli olmaz, önceden tahmin edilemez. Çarpıntı atakları oldukça daha sık olmaya ve gittikçe daha uzun sürme eğiliminde olur. Yorgunluk, uykusuzluk ve stresli durumlarda daha sık olur.

Ritim bozukluklarının yediklerimiz- içtiklerimizle bir ilgisi var mıdır?

Normal gıdalarla ritim bozukluğunun bir ilişkisi olmamakla birlikte aşırı sıkı diyet yapılması, hele hele beraberinde yoğun egzersiz ve terleme kandaki sodyum, potasyum ve magnezyum gibi elektrolit dengesizliğine neden olarak ritim bozukluğuna neden olabilir. Bunun dışında aşırı alkol kullanımı atriyal fibrilasyon dediğimiz kulakçıklardan kaynaklanan bir çeşit ritim bozukluğuna yol açabilir. Yine enerji içecekleri yoğun miktarda kafein içerdiğinden dolayı kullanımları ritim bozukluklarına, taşikardi ataklarının tetkilenmesine neden olabilir. 

 

Çay-kahve içimi ritim bozukluğuna neden olabilir mi?

En çok merak edilen “çay-kahve içimi taşikardiye neden olur mu?”  sorusudur. Çay içimi ile ritim bozukluğunun herhangi ilişkisi yoktur. Kahve ise kafein içeriğinden ötürü çok fazla alınırsa taşikardileri tetikleyebilir. Fakat günlük 1-2 fincan veya 1-2 kupa kahve tüketilmesi sorun oluşturmaz. 

Ritim bozukluğuna nasıl tanı konur?

Ritim bozukluğu tanısı kalp grafiği (EKG) ile tespit edilir. Hastanın şikayeti sırasındaki kalp grafiği çok önemlidir.  Bu nedenle hastaların çarpıntı başladığında en yakın sağlık tesisine gidip çarpıntı sonlanmadan EKG çektirmeleri ve bu EKG’yi kesinlikle kaybetmeden bir aritmi uzmanına göstermeleri gerekmektedir. Şayet çarpıntı sırasında EKG çektirme imkanı yoksa hasta üzerine takılan EKG Holter cihazları ile ataklar tespit edilmeye çalışılır. Şayet ritim bozukluğu şüphesi yüksek ise ve EKG ile tespit edilememişse son olarak aritmi uzmanları tarafından yapılabilen; Elekrofizyolojik Çalışma dediğimiz kasıktan damar yolu ile girilerek kalp içerisine yerleştirilen kateterler vasıtası ile yapılan test ile tanı konulabilir. 

Taşikardiler nasıl tedavi edilir?

Ritim bozukluklarının tedavisinde iki seçenek mevcuttur. Bunlardan birincisi ritim düzenleyici ilaçlardır. İlaç tedavisi ile çarpıntı sıklığı azaltılabilir veya tamamen baskılanabilir. Ancak ilaç bırakıldığında çarpıntı tekrar ortaya çıkar. Bazı hastalarda ise ilacın hiç etkisi olmayabilir veya ilaca bağlı yan etkiler sebebiyle ilaç kullanamayabilir. Bu gibi durumlarda ikinci ve kesin tedavi seçeneği olan radyofrekans ablasyon tedavisi uygulanması gerekmektedir. 

Ablasyon (yakma) tedavisi nedir ve nasıl yapılır?

Radyofrekans ablasyon tedavisinde; hasta uyutulmaksızın, kasık bölgesi uyuşturularak bir iğne ile damar içerisine kılıflar yerleştirilir. Sonra bu kılıflar içerisinden kateterler ilerletilerek kalp içerisinde belirli yerlere yerleştirilir. Bu kateterler diğer ucundan kablolarla aritmi programı yüklenmiş olan bir bilgisayara bağlanılır. Bu program üzerinden bilgisayar yardımı ile yapılan değişik uygulamalar ile hastanın kalbinin içerisinde aritmiye neden olan odak veya mekanizma tespit edilir. Daha sonra belirlenen bu odağa kateter vasıtası ile radyofrekans enerji uygulanarak (halk arasında yakma tedavisi olarak bilinir) aritmi ortadan kaldırılır. İşlem sırasında hasta uyanık, işlem sonrası kasıktaki kılıflar çıkartılır ve 2-3 saat kadar kanama olmaması için kasığa bandaj uygulanır. Hastalar yaklaşık 3 saat sonra ayağa kalkıp yürüyebilir ve bir gün sonra işine dönebilmektedir. Ablasyon işlemi radyofrekans enerji haricinde cryoablasyon adı verilen dondurma yöntemi ile de yapılabilmektedir. Bu yöntemde aritmi odağına -50/-70 derece soğuk uygulanarak etkisiz  odak hale getirilir. Ablasyon tedavisi ile odak tamamen etkisiz hale getirilmiş ise taşikardinin aynı odaktan tekrarlama riski yok denecek kadar azdır.   

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)

Yazar

Mehmet Yazıcı

Kardiyoloji Prof. Dr.

Randevu al