CİLDİMİZİN GÜNLÜK RUTİN BAKIMI NASIL OLMALIDIR

Yazar Ayfer AydınDermatolog • 16 Aralık 2017 • Yorumlar:

Bedenimizin bir iç ritmi bir dili vardır ve o bizimle bazı sinyaller vererek konuşur...

Nasıl şekerimiz düştüğü zaman bunu hisseder ve acıktım deyip yemek yiyorsak.. ruh sağlığımız ve iç ritmimizde çoğunlukla cildimiz yoluyla bize bir şeyler anlatır..

Deri hastalıklarının çok büyük bir kısmı ruhsal sıkıntılar, öfkeler, stres sebebiyle tetiklenir ve bir döküntü ya da bir kronik tekrarlayıcı hastalık olarak karşımıza çıkar.

24 saat boyunca da nasıl yaşamın içinde bir ritim içindeysek, bütün vücudumuzu kaplayan ve bizi koruyan ve dış görünüşümüzün de aynası olan en büyük organımız derimizde 24 saat aktif yaşamın içindedir. Bu sebepten onun dilini iyi öğrenmek ve ona en doğru şekilde bakmak gerek.. bunun en doğru yolu da herkesin mutlaka hiç değilse hayatında bir kere olsun bir cilt doktoruna gitmiş ve cildi için doğru yaklaşım modelini benimsemiş olmasıyla mümkündür.

 

Sabahın erken saatlerinde uyanır ve aynaya bakarız ve çoğunlukla bu saatlerde duş alırız. Duş sonrası mutlaka seri bir şekilde cildimizin ihtiyaçlarını karşılamak gerekir. Kış mevsiminde kurumaya eğilimli bir cildimiz varsa bütün vücut; kullanımı kolay ve dermatolojik olarak test edilmiş , kokusuz parfümsüz, renksiz bir vücut nemlendiricisi tüm cilde uygulanmalı ve vücut nemlendirilmelidir. Kuru cilt çok sayıda hastalık için özellikle kaşıntılı ekzematöz cilt hastalıkları için davetkardır. Yüz için ise yine cilt yapımıza uygun nemlendiriciler , yaşlanma karşıtı cilt doktorumuzun önerdiği bir krem ve en önemlisi de yaz ve kış farketmez güneş koruyucu kremimiz mutlaka sabah sürülmelidir. Eğer yağlı sivilceli bir cilt yapımız varsa ona uygun kremler ve tedaviler uygulandıktan sonra güne hazır bir hale gelinmelidir.

Yine beslenme ve akşam yediklerimizde çok önemlidir. Sabaha kadar dinlenecek olan ve yeniden yapılanacak olan cildimiz için sağlıklı besinler ve bol su tüketmek önemlidir.

Elbette her yeni güne bir gün daha gençleşmiş bir ciltle değil bir gün daha yaşlanmış bir ciltle uyanıyoruz ve yaşlanma süreci bir yaştan sonra hızlanıyor ve bazen geç kalmış olabiliyoruz. Kozmetik reyonlar çok çekici ve çok sayıda manüplatif yazılarla dolu. ‘’ Bir hafta içinde kırışıklıklara son’’ gibi. Bu tip yazılara aldanmamak ve çok sayıda ürünler alıp yanlış kullanmamak için en doğru yol bir cilt doktoruna başvurmaktır.

İçsel güzellik ve huzurla beraber beslenmenize de özen gösterirseniz yüzünüz ve cildinizde güzelleşecektir.

Ben ruh sağlığının ve iç güzelliğinizin cildinize parlaklık canlılık ve güzellik olarak döneceğine inanıyorum.

Gün boyunca kirlenen ve yorulan cildimiz akşam eve geldiğimizde tıpkı güne hazırlandığımız gibi bakım ve temizlik ister. Cildin yaşlanma sürecini arttıran serbest radikallerin ve toksinlerin en yoğun olduğu zaman dilimi bu saatler olduğu için bu saatlerdeki bakım çok önemlidir.

Bir duş almak hem günün tüm yorgunluğunu atmak hem de cildin temizlenmesi açısından faydalı olacaktır. Sadece yüzün yıkanması dahi çok önemlidir. Bütün gün kirlenen cilt ilk önce temizlenerek bakıma hazır hale getirilir. Akşam saatlerinde antiaging kremlerin yada yine cilt doktorunuzun akşam uygulamanızı önerdiği kremlerin yüze uygulanması kuru cildimizin nemlendirilmesi yada eğer problemleri olan bir cildimiz varsa rutin bakımının yapılması önemlidir.

Gün boyunca cildimiz yaşadığımız her şeye bizimle birlikte maruz kalacaktır. Tüm bedenimize gösterdiğimiz ilgiyi fazlasıyla ona da göstermeliyiz. Zaten aksayan durumlarda o bize mutlaka sinyal gönderecektir.

Daha canlı parlak ve ışıldayan bir cilt istiyorsak bol bol su içmeli ve canlı enzimler içeren pişmemiş sebze ve meyveleri gün boyunca tüketmeliyiz. Özellikle yeşil yapraklı sebzeler kan ph ımızla da uyumlu oldukları için (alkali) daha dengeli ve huzurlu bir ruh sağlığı için önemlidir. Asitli içecekler, fastfood beslenmek (hamburger, patates cipsleri, işlenmiş gıdalar) çalışmalar göstermiş ki hem bedende hem de ruhsal yorgunluk yaparak cildimizin de yapısına dolaylı olumsuz yönde etki yaparlar.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)