Çocuklarda Bademcik Ve Geniz Eti

ÇOCUKLARDA BADEMCİK VE GENİZ ETİ:
Vücudumuzun özellikle dışa açılan yerlerinde savunma amaçlı pek çok lenf dokusu vardır. Ağız ve boğaz en önemli giriş yollarından birisidir.  Boğazı tüm olarak çevreleyen lenf dokularına Waldeyer halkası denir. Bu halkayı yanlarda palatin tonsiller (bademcikler), yukarıda adenoid dokusu (geniz eti, farengeal tonsil), üst yanlarda tubal tonsil (Gerlach bademciği), yutak arka duvarında serbest lenfoid adacıklar, yutak yan duvarlarında lateral bandlar ve altta dil kökü bademciği )lingual tonsil) oluşturur. bu lenf dokuları, hemen yakınlarındaki boyun lenf bezleri ile de yakın ilişkilidir. Bu nedenle boğaz ile ilgili iltihabi hastalıklarda hemen her zaman boyun lenf bezleri de şişer.
Şematik boğaz ve lenf dokularının isimlendirilmesi:

Gündelik kulak burun boğaz pratiğinde çocuklarda en çok karşılaşılan sorunlar bademcikler ve geniz eti ile ilgilidir.
Boğazı çevreleyen lenf dokularının vücudun savunma sistemine çok yönden katkısı vardır. Ancak sanıldığı üzere bademcikler sadece bir süzgeç değildir. Dışarıdan giren mikroplarla savaşmanın yanı sıra, gelen mikropların tanımlanması ve genel bağışıklık (savunma) sistemine tanıtılması (bir tür istihbarat) görevleri vardır. Böylece aynı mikropla tekrar karşılaşıldığında genel savunma sistemi mikrobu tanıyarak süratle koruyucu madde (antikor) üretir ve güçlü bir savunma sağlar. 
Yaşamın ilk yılında bebeğin bağışıklık sistemi kendi görevini henüz yapamaz ve savunma özellikle anne sütünden geçen antikor denen koruyucu maddelerle sağlanır. Daha sonra çocuk kendi bağışıklık maddelerini oluşturmaya başlar. Çocuklar genellikle 3 yaşına dek dış ortama kapalı ve koruyucu bir ortamda yetiştirildiklerinden bademcik sorunları çok fazla olmaz. Daha sonraki yaşlarda daha çok sokağa çıkma, kreş ve anaokuluna başlama ile beraber pek çok mikrop ile karşılaşır, daha sık hastalanır ve bademcik dokularında büyümeler başlar. 7-8 yaşından sonra ise genellikle bu sorunlar azalır. Çünkü bu yaşa dek pek çok mikroorganizma ile tanışmıştır.

Boğaz lenf bezleri ile ilgili iltihabi sorunlar özellikle 3-9 yaş döneminde sıklaşmaktadır. Sık geçirilen üst solunum yolu enfeksiyonları, tekrarlayan ateşli bademcik iltihaplanmaları, boyun lenflerinde iltihabi şişmeler, orta kulak iltihaplanmaları, sinüzit, alerijk nezle ve bağlantılı öksürükler, burun tıkanması, ağızdan nefes alma, horlama ve uykuda nefes durmaları (uyku apnesi) sayılabilir. 
Bu rahatsızlıkların tedavisinde ilaçlar, çocuğun geçici olarak kreşten eve alınması, aşılar, ve bazen de ameliyatlar (cerrahi) uygulanmaktadır.

ÇOCUĞUMUN GENİZ ETİ Mİ VAR?
Elbette var. Alınmadığı sürece her çocuğun geniz eti vardır. Geniz bademciğinin gelişim süreci yan bademciklerden farklıdır. Yan bademcikler (palatin tonsiller) ömür boyu varlıklarını korurken geniz bademciği 1-2 yaşından itibaren 7-8 yaşına dek hızlı bir büyüme, daha sonra 15-16 yaşına doğru küçülme sürecine girer. Yani “çocuğunuzun geniz eti var, alınması gerek” cümlesi doğru bir ifade şekli değildir. Eğer çok sık enfeksiyona, sinüzite, sık orta kulak iltihaplanmasına neden olmuyorsa, burundan nefes almayı belirgin şekilde engellemiyorsa, yüz kemiklerinin ve dişlerin gelişimini bozmuyorsa alınması gereksizdir. Doğal sürecini tamamlayarak gerileyecek ve ufalacaktır.

BADEMCİK VE GENİZ ETİ ALINMASI:
Bademcik ve geniz eti dokuları savunma sisteminin önemli bir parçası olmakla beraber alınmaları halinde ciddi bir bağışıklık yetersizliği gözlenmemektedir. Yani zannedildiği gibi mikroplar kolayca boğaz geçip vücuda ve akciğerlere girememektedir. Zira az önce saydığımız diğer lenf bezleri çalışmaya devam etmektedir. Öte yandan bu ameliyatlar genellikle 3-4 yaşından sonra yapıldığından, bu sürede vücut pek çok mikroorganizma ile tanışmış ve bağışıklık sistemi büyük oranda gelişmiştir.

AMELİYAT ZARARLI MIDIR?
Elbette ki en iyi ameliyat, yapılmamış ameliyattır. Böylece anestezi ve ameliyatın riskleri yaşanmamış olur. Ancak bazı durumlarda ameliyat dışı yöntemler işe yaramamakta veya yetersiz kalmaktadır. Yani basit bir ifadeyle bademcik ve geniz etinin zararı yararından fazla olmaya başlamışsa , alınmadıklarında ciddi sorunlar çıkabilecekse ameliyat kararı vermek gerekebilir. Bademcik ve geniz eti ameliyatları için pek çok gerekçe vardır. Gündelik KBB pratiğinde ise en çok iki nedenle ameliyata başvurulur: sık geçirilen bademcik ve geniz eti enfeksiyonları ve bu dokuların aşırı büyümesi.
Bademciklerin her türlü koruyucu önlem ve tedaviye rağmen senede 5-6 kez veya daha fazla ateşli hastalığa neden olması, enfeksiyonlardan sık sık beta streptokok mikrobunun sorumlu olması, beta mikrobuna bağlı romatizmal belirtiler görülmesi, sık geniz eti enfeksiyonu nedeniyle kulaklarda sık sık iltihaplanma olması veya düzelmeyen sıvı toplanması, sinüzit tablosunun tedavi edilememesi enfeksiyonları gidermek ve bu sorunları çözmek için ameliyat kararı verdirebilir.
Öte yandan çocuk çok sık hastalanmasa bile bademcik ve/veya geniz eti dokularının yemek yemeye ve nefes almaya engel olacak kadar büyük olması mutlak ameliyat sebebidir ve gerekirse 3-4 yaşından önce de yapılabilir. Büyük geniz etinin yol açabildiği bir diğer sorun ise yüz kemik gelişiminin ve diş gelişiminin bozulabilmesidir. Bu nedenle ortodontik diş tedavileri öncesinde burun tıkanması olan çocuklarda büyük geniz eti varlığı araştırılmalıdır.
Doğru gerekçe ile yapıldığında bu ameliyatların bilinen bir zararı yoktur. Ameliyat sonrası hastalık sıklığının azalması, romatizmal hastalık gibi ikincil sorunların azalması, çocuğun okul devamlılığının sağlanması ve evde sık hastalanmaktan kaynaklanan sosyal problemlerin azalması, çocuğun boy ve kilo gelişiminde ilerleme sağlanması beklenen yararlanımlardır. Elbette her ameliyat gibi bu ameliyatların da kendine özgü riskleri vardır. Günümüzde kullanılan anestezi ve ameliyat teknikleri ile bu riskler en aza indirilebilmektedir. Öte yandan hiçbir doktor yüzde sıfır komplikasyon vaadinde bulunamaz. Her türlü titiz çalışmaya rağmen istenmeyen sonuçlar gözlenebilir. Burada önemli olan ameliyat sonrası çıkabilecek sorunları giderebilecek donanım, bilgi ve beceriye sahip olmaktır.

BADEMCİKLER TAMAMEN Mİ ALINMALIDIR, BİR KISMI BIRAKILABİLİR Mİ?
(Ayrıntılı açıklamayı “ameliyatlar” bölümünde bulabilirsiniz)

YETİŞKİNLERDE BADEMCİK VE GENİZ ETİ:
Geniz eti dokusu genellikle ergenlikle birlikte küçüldüğü için, yetişkinlikte nadiren ameliyat edilecek derece büyük geniz eti ile karşılaşılır. Burun tıkanıklığı yakınması ile gelen bir yetişkinde normal burun muayenesinden sonra mutlaka endoskopi yapılarak geniz bölgesine bakılmalıdır. Burada geniz eti görüldüğünde ise her zaman geniz bölgesi tümörleri yönünden şüphe duyulmalı, gerekirse ameliyat önce biyopsi yapılmalıdır.
Yetişkin yaşlarda da en çok görülen bademcik rahatsızlığı kronik ve tekrarlayan enfeksiyonlardır. Sık sık yüksek ateşli bademcik iltihaplanmaları, bademcik absesi, özellikle sabahları daha belirgin olan, soğuk gıda alımı sonrası da görülebilen inatçı boğaz ağrıları, bunlara eşlik eden halsizlik, yorgunluk, bademcik içinde magma adı verilen kötü kokulu beyaz (peynirimsi) birikimlere bağlı ağız kokusu ve boğazda batma ve yabancı cisim hissi önemli belirtilerdir. Bunların yanı sıra horlama ve uyku apnesine neden olacak derecede büyük bademcikler ve çeşitli onkolojik (kanser türü) hastalıklara bağlı şüpheli bademcik büyümeleri yetişkin yaş dönemine özgü bademcik problemleridir.

BADEMCİK VE GENİZ ETİ AMELİYATLARI NASIL YAPILIR? 
Günümüzde bademcik ve/veya geniz eti ameliyatları genel anestezi altında, yani tamamen uyutularak yapılmaktadır. 
Geniz eti ameliyatı genellikle ağız içinden, bazen de burundan geniz ulaşarak yapılır. Amaç burundan genize hava geçişini engelleyen dokunun alınmasıdır. Geniz etini çevre dokulardan ayıran kesin bir sınır olmadığı için tüm dokunun eksiksiz olarak çıkartılması her zaman mümkün olamayabilir. Bu nedenle nadiren de olsa geniz eti büyümesinin tekrarlaması mümkündür. Bu işlem 15 – 20 dakika kadar sürer. Ameliyat sonrası şiddetli ağrı olmaz, yeme içmeyi kısıtlamaz. Sabah ameliyat olan çocuklar, bir problem olmadığı takdirde genellikle akşam evlerine gönderilebilirler. İyileşme 2-3 haftada tamamlanır. Ameliyat sonrası çocuğun 1 hafta kadar okula gönderilmemesi tavsiye edilir.
Bademcik ameliyatları çocuklarda ve yetişkinlerde aynı şekilde yapılır. Her iki tarafta bademcikler “kapsül” adı verilen ve bademcikleri oturduğu çukurdan ayıran bir kılıf ile çevrilidir. Temel prensip bademciklerin kalıntı bırakmaksızın kapsül ile beraber tamamen alınmasıdır. Nadiren bazı yapısal özellikler nedeniyle (bademcik altından/yakınından geçen atardamarlar gibi) tamamen alınamayabilir.
Diğer yandan bazı durumlarda bademciklerin kısmen alınması da istenerek uygulanan bir yöntemdir. Özellikle sık hastalanmayan, ancak aşırı büyük bademcikleri olan çocuklarda bademciklerin boğaza taşan fazla kısımlarının alınması, kalan dokunun görev yapmaya devam etmesinin sağlanması için uygulanan bir yöntemdir.
Bademcik alınırken klasik soğuk diseksiyon denilen cerrahi yöntemin yanı sıra, dokuda fazla yanık hasarı oluşturmaksızın kanamayı en aza indiren yeni cihazların (Thermal Welding, Coblator vb) yardımıyla da yapılabilmektedir. Lazer cerrahisi, ameliyat sonrası fazlaca yanık hasarı ve ağrı oluşturduğu için pek tercih edilmemektedir. Yine güncel tekniklerden biri olan radyofrekans ile bademcikten hiç parça çıkartmaksızın sadece küçültme işlemi de zaman zaman uygulanabilmektedir.
Bademcik alındıktan sonra kanayabilecek yerler koter cihazı ile yakılarak veya gerekirse dikiş ile kapatılarak ameliyat sonlandırılır. Ameliyat 20-40 dakika kadar sürebilir. Ameliyat sonrası ağrı, geniz eti ameliyatına göre daha belirgindir. Ameliyat sahası tam yutma ve gıda geçiş bölgesinde olduğundan, 2-3 hafta süreyle sulu ve yumuşak beslenme önerilir, bazı gıdalardan kaçınılır. Bademcik ameliyatı sonrası hasta genellikle bir gece hastanede kalır ve bir problem görülmezse ertesi gün evine gönderilir. Bir hafta kadar ev istirahati gereklidir. 
Bademcik alınması sonrası ağrı ilk günlerde hafif olup 5-6. günlerde oldukça artar, daha sonra azalmaya başlar ve 10-15 günde biter. Yetişkin ameliyatlarının sonrası ağrı daha şiddetli olup, çocuk hastalar genellikle daha kolay atlatmaktadırlar. Ağrı nedeniyle yeme içme düzenini aksaması, yeterli gıda ve sıvı alınamaması, iyileşmeyi olumsuz etkiler ve ağrı daha uzun sürer. Bu nedenle tonsillektomi sonrası beslenme çok önemlidir. Bademciğin alındığı yerlerde iltihaba benzeyen beyaz bir tabaka oluşur. Bu tabaka iyileşme tamamlandıkça azalacak ve nihayet yara yerleri yanak içerisindekine benzer bir mukoza örtüyle kaplanacaktır.
Geniz eti ve bademcik ameliyatları sonrası nadiren de olsa enfeksiyon ve kanama görülebilir. Enfeksiyon ayaktan veya hastanede yatarak ilaç tedavileri ile giderilir. Kanama bazen tükürüğe karışık birkaç damla şeklindedir ve kendiliğinden geçer. Ancak nadiren inatçı ve fazla miktarlı kanamalar olabilir. Bu durumda en kısa sürede müdahale edilerek kanama kontrolü sağlanmalıdır. Ameliyat sonrası kanama riski ilk 24 saatte en fazladır. Fakat iyileşmenin her hangi bir devresinde, özellikle de bademciğin alındığı yerlerdeki yara kabuklarının döküldüğü 10 – 14. günlerde de olabilmektedir.
BADEMCİKLER ALINDIKTAN SONRA FARANJİT OLUNUR MU?
Farenjit, yukarıda genizden aşağıda ses tellerine kadar olan boğaz arka duvarının her türlü rahatsızlığıdır. Bademcikleriniz alınsa da alınmasa da farenjit olunabilir. Bademcikleri alınan kişilerde farenjitin daha sık görülme nedeni, buradaki lenf bezlerinin daha fazla çalışması ve bademcik alınmasıyla birlikte boğazda kuruyabilecek yüzeyin daha fazla hale gelmesidir ve ameliyat olmaktan kaçınmayı gerektiren bir durum değildir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)