Çocuklarda Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu
Yazar Aslıhan Erçakar Tellioğlu • 21 Ocak 2019 • Yorumlar:
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu çocuklarda oldukça yaygın olarak görülen bir ruhsal bozukluktur. Bu bozukluk genellikle çocuklarda dikkat eksikliği, dürtüsellik ya da aşırı hareketlilik hali yani hiperaktivite durumu ile karşımıza çıkmaktadır. DEHB olan çocuklar davranışlarını kontrol edemezler ya da bir göreve dikkatini vermekte zorluk yaşayabilirler. Bu gibi durumlar çocuğun öncelikle ev ve okul hayatını etkileyerek hem kendisinin hem de çevresindekilerin yaşam kalitesini bozmaktadır. Erkeklerde görülme durumu kızlardan daha yaygındır. Genellikle okulun ilk yıllarında okul hayatında sorunlar yaşanmaya başladığı zaman fark edilmektedir.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu belirtileri 3 ayrı kategoriye ayrılmaktadır. Dikkat eksikliği boyutunda çocuğun yapılan göreve dikkatini veremediği, verilen görevi tamamlamakta zorlandığı, günlük işlerinde ve ödevlerinde sık hatalar yaptığı gözlenir. Bu çocukların aynı zamanda eşyalarını çok sık kaybettikleri ve günlük işlerinde yoğun unutkanlık durumu yaşadıkları görülmektedir.
Hiperaktivite boyutuyla kendini gösteren DEHB’li çocukların ise aşırı hareketli olmaları en temel belirtidir. Ancak her hareketli çocuğun DEHB olduğunu söylemek doğru olmayacaktır. Bu bozuklukta tanımlanan hareketlilik koşmak, yerinde duramamak, yerinde oturmakta güçlük çekmek şeklinde görülmektedir ve tüm bu davranışların sadece bir ortamda değil her yerde görülmesi beklenir. Çok konuşmak, sorulara aniden atlayarak cevap verme durumu ve tehlikeli aktivitelerle uğraşmak gibi durumlar hiperaktivite bozukluğunun diğer belirtileri olarak karşımıza çıkabilmektedir.
Bozukluğun diğer bir boyutu ise dürtüsellik olarak tanımlanmaktadır. Dürtüsel çocukların ise arkadaşlarına laf atarak sataştıkları, ne söylediklerinin farkında olmadıkları ve özellikle oyun esnasında sıra beklemekte zorluk çıkardıkları görülmektedir.
DEHB’nin tedavi edilme durumu kişiden kişiye değişkenlik göstermektedir. Tamamen iyileşmenin sağlanması ve önlenmesi mümkün olmayabilir. Ancak erken teşhis edildiğinde yapılan uygun tedavi ve eğitim planı ile kişinin sosyal yaşantısı iyileştirilebilir. Kişiye özel uygun eğitim planı için öncelikle uzman tarafından gerekli testler yapılmalı ve bozukluğun boyutu tespit edilmelidir. Sonrasında kişinin hangi alandaki bilişsel becerileri eksik kalmışsa o alana yönelik iyileştirme sağlanmalıdır. Her çocuğun algılama ve öğrenme kapasitesinin farklı olduğu unutulmamalıdır. Dolayısıyla bu noktada çocuğun öğrenme biçimini uzman desteği ile keşfetmek ve bu yönde öğrenmeyi gerçekleştirmesini sağlamak en doğru çözüm yollarından biri olacaktır.
Eğer çocuğunuzda bu gibi belirtileri gözlemliyorsanız en kısa sürede bir uzmandan destek almayı ihmal etmeyin. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ne kadar erken teşhis edilirse çözüme ulaşmakta bir o kadar kolay olacaktır. Ebeveynlerimizin bu konuda daha hassas ve bilinçli hareket etmeleri dileklerimle...