Yanık ülkemizin önemli sağlık sorunlarından biridir. Çocukluk yaş grubunda kazalara bağlı en önemli ölüm nedenlerinden biri yanıklardır. Ülkemizde her yıl 6500-7.000 çocuk yanık nedeniyle doktora başvurmaktadır. Çocuk yanıklarının yarısı vücut yüzeyinin %10’undan daha azdır. Çocuk yanıklarının % 4-5’i yanık merkezine yatırılarak tedavi edilmelidir. Tüm yanıklardan sonra %3-4 oranında ölüm görülür. Yanık yüzdesi arttıkça ölüm oranı da artar.
Ailede yanıkla ilgili bilinçlenme arttıkça yanık görülme oranı azalır. Anne baba eğitimi ve koruyucu sağlık hizmetleri ile yanıklar önemli ölçüde azaltılabilir.
Çocuklarda yanık nedenleri?
En sık neden sıcak su dökülmesine bağlı yanıklardır. Bunu takiben ütüye ve sobaya temas ile alev ve elektrik yanıkları da görülür. Kimyasal maddelerin dökülmesine bağlı ve yıldırım düşmesine bağlı yanıklar da çocuklarda görülebilen diğer yanık nedenleridir.
Çocuklarda yanıklar genellikle kazalara bağlı olarak meydana gelse de çocuk istismarı mutlaka akılda tutulmalıdır. Çocuk yanıklarının % 15’inde anne ve baba ihmali veya istismar olduğunu bildirilmiştir.
Yanıklarda hasarı belirleyen durumlar nelerdir?
Yanık da yanan kısmın genişliği ve derinliği doku hasarını belirler. Isının derecesi, temas süresi, derinin kalınlığı ve yanık yapan nedenin ne olduğu çok önemlidir. Sıcak sıvı yanıkları daha yüzeyel iken alev ve elektrik yanıkları daha derin olur. Yanık miktarının belirlenmesi için yanık yüzeyinin ve derinliğinin bilinmesi gerekir.
Yanık derinliği nedir ve nasıl belirlenir?
Yanık derinliği yanığın deri yüzeyinden ne kadar derine ulaştığını gösterir. Yanık derinliğine göre üç gruba ayrılır.
Yanık yüzeyinin belirlenmesi:
Yanık yüzeyi adelosan çağında ve erişkinlerde dokuzlar kuralına göre belirlenir. Her iki kol ve baş %9, bacaklar ile ön ve arka gövde %18,Perine ve genital bölgesi de %1 olarak değerlendirilir. Çocuklarda 9’lar kuralı yanığı tam olarak yansıtmaz, bu oranlar yaşa göre değişim göstermektedir.
Majör (büyük) yanık nedir?
Majör yanıklar yanık merkezleri bulunan hastanelere veya yanıkla ilgili doktorlara gitmelidirler ve çoğunlukla yatırılarak tedavi edilmeleri gerekir.
Yanığın vücutta meydana getirdiği değişiklikler nelerdir?
Yanık vücutta lokal ve sistemik değişikliklere yol açar.
Lokal değişiklikler: En fazla yanan doku tamamen nekroz olur. Buradaki hücreler ve dokular ölürler. Bu bölgeye “koagülasyon bölgesi” denir. Burada geriye dönüş yoktur ve maalesef iyileşme olmaz. Bu bölgenin etrafında “staz bölgesi” denen bir kısım vardır. Bu bölgede hücrelerin çoğu canlıdır. Fakat kan dolaşımı bozulmuştur. Uygun tedavi ile hücrelerin çoğu iyileşebilir. En dışta “hiperemi bölgesi” bulunur. Burada damarlarda genişleme ve ödem vardır. Sepsis ya da kan dolaşımında bozulma olmadıkça burası tamamen iyileşir.
Sistemik etkiler: Yanığın lokal etkileri yanında tüm vücudu ilgilendiren özellikle kalp akciğer böbrek, mide ve bağırsak sistemini etkileyen sistemik etkileri bulunur. Bu uzak etkiler yanıktan sonra enfeksiyon gelişirse daha da kötüleşir. Bu yüzden yanık yaralarında enfeksiyona engellenmelidir.
Yanık da ilk yapılacak işlemler nelerdir?
Yanığın türüne ve etkene göre farklılıklar gösterir. Fakat genel olarak yanığa sebep olan etkenden çocuk uzaklaştırılır. Daha sonra hızlı bir şekilde hayatı tehdit eden acil bir durum var mı o araştırılır. Hava yolu ve dolaşımla ilgili hayatı tehdit eden bir durum varsa öncelikle bunlar düzeltilmelidir. Yanan kıyafetler ve metal takılar çıkarılır. Acilen yanık yeri soğutulur. Yanık bölgesine oda sıcaklığında su dökülür. Büyük yanıklarda ısı kaybı önlenmelidir. Sık soluma, gürültülü soluma gibi problemler varsa hastaya %100 oksijen verilmelidir. Damar yolu açılmalı ve uygun sıvı tedavisine başlanmalıdır. Ağrı kesici verilerek mümkün olan en kısa zamanda bir yanık merkezine ulaştırılmalıdır.
Kimyasal yanıklarda yanığı yapan kimyasal ajan çocuktan uzaklaştırılır. Bol suyla yanık yeri yıkanır ve kimyasal maddenin etraf dokulara bulaşması engellenir. Kimyasal maddeyi nötralize edecek kimyasal bir ajan kullanılmaz. Çünkü bu reaksiyon esnasında ısı açığa çıkar ve yanığı artırır.
Minör (küçük) yanaklar:
Yanık vücut yüzeyinin % 10-20’sinden az, yanıcı madde ile temas çok az olmuşsa ve yanıcı madde kimyasal bir ajan değilse bunlara minör yanıklar denir.
Yanık bölgesindeki su toplamaları (bül) patlatılmalı mıdır?
Küçük büller kendiliğinden patlamamışlarsa, ve özellikle avuç içindeyse patlatılmazlar. Bülün üzerindeki deri tabakası çevre şartlarına ve enfeksiyona karşı bariyer oluşturur. Patlamamış büllere her gün pansuman etmeye de gerek yoktur. Bül içindeki su yaklaşık bir hafta içinde kendiliğinden emilir. Bu arada yanık yerinde epitelizasyon (yara iyileşmesi) da başlar. Büyük bülleri açıp üzerindeki ölü dokuyu temizlemek gerekir.
Yanık tedavisi
Yanık Tedavisinde Kullanılan Pansuman Çeşitleri:
Tüm yanıklar bol izotonikle yıkanmalı, büyük büllerin tavanı eksize edilebilir. Küçük büller ise dokunulmadan bırakılabilir. Yanıkta kullanılan pansuman çeşitleri;
Yanıkta yapılan pansumanın üç amacı vardır;
Hipertrofik skar ve kontraktür gelişmesinin önlenmesi:
Özellikle 2. derece derin ve 3. derece yanıkların iyileşmesi ister epitelizasyonla, ister greftle olsun hipertrofik skar gelişme olasılığı vardır. Skar matürasyonu tamamlandıkça rengi farklılaşır, yumuşar ve kabarıklığı normal deri seviyesine iner. Bu süreç 6-24 ay arası bir dönemdir. Eğer epitelizasyon (yaranın kapanması);
Bu durumu önlemek için üç yöntem var;
Bu makalenin DoktorTakvimi web sitesinde yayımlanması, yazarın açık izniyle yapılmaktadır. Web sitesindeki tüm içerikler, fikri ve sınai mülkiyet mevzuatı kapsamında uygun şekilde korunmaktadır.
DocPlanner Teknoloji A.Ş. web sitesi tıbbi tavsiye sunmaz. Bu sayfanın içeriği, metinler, grafikler, görseller ve diğer materyaller de dahil olmak üzere, yalnızca bilgilendirme amacıyla oluşturulmuştur ve tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini almak amacı taşımaz. Herhangi bir sağlık sorununuzla ilgili şüpheniz varsa, bir uzmana danışınız.