Çocukluk Travması

Çocukluk travması, çocukken yaşamış olabileceğiniz üzücü deneyimlerin tamamını kapsar ve yetişkinlik döneminizde de belirgin bir biçimde hayatınızı etkiler. Maalesef travmasız insan olmadığından bahsedebiliriz. Çoğunlukla ebeveyn tutumlarından kaynaklanan örseleyici davranışlar bireyleri etkiler. Travmalardaki asıl olay, olayın içeriğinden ziyade nasıl etkilendiğimizdir. Farklı şekillerde sizi olumsuz etkileyen bu deneyimlerden doğru terapi yöntemleriyle kurtulmak mümkün olur. Bu örseleyici yaşam deneyimleri bazı davranışları tekrarlamamıza ve aynı tip hatalar yapmamıza ve olumsuz durumları tekrar tekrar yaşamanıza sebep olabilir.

Travmatize bir olay   güçsüzlük duygusu ve ayrıca inançların yıkılması ve beklentilerin yok olması ile izah edilebilir. Kişinin hayatının aşikarlığı gitmiş, dokunulmazlık duygusu, dünyanın iyilikseverliği inancı ve diğer kişilere güvenilebileceği fikri yıpranmıştır. Hayatın tutarlılığı ve güvenirliliği kaybolmuştur. Bireyin kendisi ve çevresi ile alakalı sahip olduğu imgeler bundan böyle yeni duruma yeterince uymaz. Travmatize deneyimlerden sonra dünya artık eskiden olduğu gibi bir mana ifade etmez. Bu anlam arayışı tehdit edici olaylara uyum sağlamada çok önemli bir rol oynar.

Eğer sizde de bunlardan biri ya da birkaçı var ise sizin de iyileşmemiş çocukluk travmalarınızın olduğu anlamına gelir.

* Herkesi memnun etmeye çalışıyorsanız

* Bağımlı kişilik örüntünüz varsa

* Onaylanma ihtiyacı duyuyorsanız

* Terk edilme korkusu yaşıyorsanız

* Kendinizi kanıtlamaya ihtiyaç duyuyorsanız

* Haddini aşan davranışlara tahammül ediyorsanız

* Narsistik kişilik örüntüsüne sahip kişileri sürekli hayatınıza çekiyorsanız

* Sınırları belirlemekte güçlük çekiyorsanız

* Başkalarını düzeltmeye çalışıyorsanız.

Erken çocukluk travması ve yaşam boyu tıbbi ve psikolojik eksikliklere neden olabilecek olumsuz uzun vadeli sonuçlar doğurmaktadır. Erken çocukluk travması, özellikle karmaşık travma, insan gelişimini etkileyen nörobiyolojik değişikliklere neden olabilir ve beyin fonksiyonlarında önemli değişikliklere neden olabilir. Beyin yapılarındaki bu değişiklikler bilişsel ve fiziksel işlevlerden sorumludur. Ampirik kanıtlar, çocukluk çağı travmasının yetişkinliğe kadar devam edebilecek fiziksel, zihinsel ve duygusal semptomlarla ilişkili olduğunu göstermektedir.

Yine de zorlukların kalıcı olması gerekmez. Bazı desteklerle iyileşme mümkündür.