Dental İmplantlar

Yazar Fikri Onur AlpakDiş Hekimi • 29 Mayıs 2017 • Yorumlar:

Günümüzde kullanılan dental implantlar çene kemiğine yerleştirilen saf ve özellikle biyokompatibıl (vücut tarafından kabul edilen) titanyum vidalardır. Diş hekimi bu yapay kökler üzerine kron, köprü veya hareketli protezleri bağlayabilir. Yaklaşık 3 ilâ 6 ay içinde kemik implant yüzeylerini yaygınca kavrayacak ve sıkıca çene içinde tutacaktır.

HANGİ DURUMLARDA İMPLANT'A GEREK OLUR?
Diş hekiminiz öncelikle:

  • Çene kemiği yoğunluğu ve hacmini,
  • Doğal dişlerin sayısı,
  • Yeri ve sıklığını,
  • Diş etlerinin durumunu,
  • Karşıt çenedeki dişlerin sayı ve durumunu

kontrol eder.

İmplantasyon için gerekli koşullar:

Eskiden kemik hacmi implant kararını vermek için en önemli kriterlerden biriydi. Bugün artık diş hekimi ameliyatla kemiği implantasyona uygun şekle getirebilmektedir. Fakat bazı hastalıklar implant için elverişsiz bir durum yaratabilir. Örneğin:
Kan pıhtılaşma bozuklukları.

Metabolik hastalıklar (örneğin: kontrol altında olmayan diyabet, yani şeker hastalığı)
Mukoza ve çene kemiklerinde değişikliklere neden olan çeşitli hastalıklar.
Kortizon veya Kemoterapi gibi uzun yıllar ağır ilaç tedavisi gerektiren hastalıklar.
Yaş esas olarak çok önemli değildir. Ancak, implant işlemi düşünülmeden, hastanın büyümesini tamamlamış olmasına dikkat edilmelidir. Büyümenin tamamlanması kızlarda ortalama 18, erkeklerde ise 20 - 22 yaştır. Büyümenin tamamlanıp tamamlanmadığı radyolojik olarak tespit edilir.
Hastaların ağız hijyeni konusunda çok duyarlı olmaları gerekmektedir.
Sigara, iyileşmeyi tehlikeye sokacağından, tavsiye edilmez.

Bazı ayrıntılar
Oral implantasyon, yapay diş köklerinin çene kemiğine veya üzerine yerleştirilmesi işlemidir.
İmplantlar protez veya köprü ayağı olarak görev yaparlar. Böylece dişler tekrar fonksiyonel ve estetik görünümlü hale gelirler.

Yeni jenerasyon implantlar doku dostu malzemelerden yapılmıştır; çene kemiği tarafından kolayca tolere edilirler ve kemikle kaynaşırlar. Her vaka farklı olduğundan bir süre garantisi verilememekle beraber, implantlar çene kemiğinizde ömür boyu da kalabilirler.
İmplantlar 30 yılı aşkın süredir diş hekiminin hizmetindedir.

Bu 30 yıl zarfında implantolojide ve implant tip ve şekillerinde büyük değişiklikler ve çeşitlilikler ortaya çıkmıştır. implantolojinin ilk 15-20 yılındaki kaos, yerini özellikle son 10 yılda düzenli, herkesin kabul ettiği belirli kurallara bırakmıştır.

Artık implantların mucidi Prof. Dr.Brånemark dahil, tüm ileri gelen implantologlar vida şeklinde (diş kökü şekline de çok benzediği için), titanyum metalinden yapılma implantları ideal olarak kabul etmektedirler.
Ağız içi implantlar çene kemikleri içine yerleştirilen yapay diş kökleri gibi düşünülebilir.

Tekrarlamakta yarar görüyorum:
İmplantlar doku dostu maddelerden yapılmaktadır, böylece kemik tarafından rahatlıkla kabul edilebilirler.
İmplantlar çene kemiğinde 10 yıldan fazla, hatta bir ömür boyu kalabilirler. Ancak her vaka için garanti vermek mümkün değildir. Başarı oranının %95'ler civarında olduğunu bilmeniz sanırım ne denli başarılı bir tedavi olduğunu anlamanıza yardımcı olacaktır.

1. Planlama safhası
İlk muayene sonucu implant'ın sizin için geçerli çözüm olduğu ve sizde bir implant uygulamasının mümkün olduğu ortaya çıktığı takdirde, diğer aşamaların planlamasına geçilebilir ve diş hekiminizin tetkikiyle size uygun implant tipi ve çalışma şekli seçilir. Bunun için röntgen incelemeleri, modeller (alınan ölçülerle elde edilen), bazen de tahliller ve tıbbi konsültasyonlar gerekmektedir. Hasta olarak sizin de gayretiniz, implantınızın başarısını etkileyecektir. Ağzınızda, özellikle ağzınızdaki implantlar çevresinde mükemmel bir hijyen sağlamanız şarttır. Ben size bu konuda ayrıntılı bilgi vereceğim.

2. Uygulama
Genelde implantasyon lokal anestezi ile muayenehane ortamında rahatlıkla yapılabilen bir işlemdir. Her ağız içi ameliyatta olduğu gibi, bu operasyon sonucu da yanak ve dudaklarda şişme veya kan toplanması olabilir. Ağrı daha az ve nadir görülür.
Ameliyatın özel bir zorluğu yoktur. İtina ve titizlikle çalışıldıktan sonra, ağız içi herhangi bir ameliyattan farkı yoktur.
Zaman zaman ameliyat sırasında, önceki tetkikler olumlu gözükmesine rağmen, operasyon sırasındaki bulgular doğrultusunda implantasyondan vazgeçilebilir.
Planlamada belli olmamasına rağmen, her zaman implantasyon için çok elverişli bir durum olmayabilir ve ilave tedbirler gerekebilir (örneğin kemik ekimi, membran uygulaması ile yönlendirilmiş kemik rejenerasyonu vs.)

3. İyileşme süresi
Hemen yüklenemeyen tip implantlarda, ki biz bunları genellikle tercih ediyoruz, iyileşme genelde 6-12 (alt çene) ilâ 12-24 (üst çene) hafta sürer. Bu süre zarfında implantlar çiğneme basıncına karşı korunmalıdır ki, iyileşme tehlikeye atılmasın. Son zamanlarda bazı özel durumlarda implant firmalarının geliştirdiği özel teknolojiler sayesinde hemen yükleme, yani protetik üst yapının takılması mümkün olabilmektedir.

4. Komplikasyonlar
Hiçbir tedavi risksiz değildir. Bir enfeksiyon ihtimali her zaman bulunmakla birlikte, ciddi bir durum hemen hemen hiçbir zaman oluşmaz.
Üst çenede maksiller sinüs ve burun tabanı implantasyon sırasında açılabilir. Ancak bu bir başarısızlığa sebep olacak diye bir kural yoktur.
Alt çenede alt dudak duyusunu alan (ancak hareketle ilgisi olmayan) nadiren de olsa sinir zedelenebilir. Bu tür sinir zedelenmelerinde oluşan alt dudak his kaybı genellikle geçici olur, ancak nadiren de olsa kalıcı olabilir. Böyle bir durumda implantın yerinde bırakılıp bırakılmayacağına karar verilmelidir. Bazen implantın kemikle bütünleşmemesi sonucu implant gevşeyerek düşer veya hekim tarafından uzaklaştırılmak zorunda kalır. Her vakada ayrı ayrı değerlendirilmek suretiyle, hastada tekrar bir implantasyon düşünülüp düşünülemeyeceğine karar verilir.

5. Bakım
Yetersiz bakım (kötü ağız hijyeni), çoğunlukla implant çevresinde bir enfeksiyona neden olur. Bu durum bir implantın ömrünü oldukça kısaltabilir. Bu nedenle hasta implant ve ağzının bakımına mutlaka hassasiyet göstermelidir ve diş hekimine en az 6 ayda bir kontrole gelmelidir.
Bu yazı size genel bilgiler vermektedir. Ancak her vakanın kendine has ayrı ayrı özellikleri olabilmektedir.

 

 

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)