Depresyon Belirtileri ve Depresyon Tedavisi

Yazar Seval Hacım KılıçPsikolog • 21 Ekim 2017 • Yorumlar:

Depresyon duygusal, zihinsel, davranışsal ve bedensel bazı belirtilerle kendisini gösteren bir durumdur.
En dikkat çekici belirtisi çökkün ruh hali ile ilgi ve zevk almada belirgin azalmadır. Depresyondaki kişi
duygusal açıdan mutsuz, karamsar ve ümitsizdir. Eskiden en severek yaptığı işler bile artık zevk vermez
olmuştur. Kişi kendini hüzünlü ve yalnız hisseder. Kendisine ve çevresine ilgisi azalır. Yoğun suçluluk
duyguları olabilir. Herkese yük olduğunu düşünüp gereksiz yere sorumluluklarını yerine getirmediğini
düşünür. Genellikle iç sıkıntısı, daralma, huzursuzluk ile birliktedir. Bazen kendisinin tüm duygularını
yitirmiş gibi hissedebilir. Depresyon zihinsel faaliyetlerimizi de engeller. En sık görülen belirtiler dikkatini
toplayamama ve unutkanlıktır.

Depresyonun davranışlardaki etkisi enerji azalmasına bağlı hareketlerde yavaşlama, aşırı halsizlik
şeklinde olur. Basit günlük işler bile kişi için bir yük olmaya başlar. Sosyal ilişkilerden kaçınır, yalnız
kalmayı tercih eder, sorunlarını ve sıkıntılarını paylaşmaz. Cinsel ilgi ve isteğinde de belirgin azalma olur.

Bazı bedensel belirtilerde depresyonda ortaya çıkabilir. İştah da belirgin azalma kilo kaybı bazen tam
tersi aşırı yeme eğilimi olabilir. Sık görülen belirtilerden biri de uykusuzluktur. Uykuya dalamama,
uykunun sık sık bölünmesi veya sabah çok erken uyanma şeklinde sorunlar görülebilir. Bazı kişilerde
aşırı uyuma eğilimi olabilir. Bu kişiler çok uyumalarına rağmen dinlenmiş olarak uyanmazlar. Baş, boyun
sırt, eklem ağrıları, mide-bağırsak şikayetleri eşlik edebilir.

DEPRESYON TANI ÖLÇÜTLERİ (DSM-IV-TR’ye göre):
A-İki haftalık bir dönem sırasında, daha önceki işlevsellik düzeyinde bir değişiklik olması ile birlikte
aşağıdaki semptomlardan beşinin (yada daha fazlasının) bulunmuş olması; semptomlardan en az birinin
ya depressif duygudurum yada ilgi kaybı yada artık zevk alamama olması gerekir.

1-Hemen her gün, yaklaşık gün boyu süren depresif duygu durum,
Depresyonda ki kişilerde gün boyu devam eden bir çökkünlük, umutsuzluk ve mutsuzluk hissederler. Bu
çökkün hissetme hali günün başında daha azken günün ilerleyen saatlerinde daha da artar. Yemek
yemek, yürümek, duş almak, makyaj yapmak gibi rutin şeyleri dahi yapma isteği ortadan kalkabilir.

2- Hemen her gün, yaklaşık gün boyu süren, tüm etkinliklere karşı (yada çoğuna) ilgide belirgin azalma
yada artık bunlardan eskisi gibi zevk alamama. Depresyonda ki kişiler daha eskiden zevk aldıkları
şeylerden zevk alamaz hale gelirler. Sosyal olarak içene kapanıklıkla birlikte her zaman görüştüğü
kişilerle görüşme konuşma gibi aktivitelerden uzaklaşabilirler.

3- Kilo alımı yada kilo kaybı, normalde yediklerinden daha fazla ya da daha az yemek yemeye başlarlar.

4- Hemen her gün, insomnia (uykusuzluk) yada hipersomnia (aşırı uyku) olması, özellikle yataktan
çıkmama isteği, ya da yataktan çıktıktan sonra yeniden yatağa dönme isteği görülebilir. Kendilerini sanki
enerjileri çekilmiş gibi hissederler.

5- Hemen her gün, psikomotor ajitasyon yada retardasyonun olması, günlük davranışlarında ya da okul
iş gibi rutin aktivitelerde yavaşlama ya da gerileme yaşarlar. Başladıkları işi tamamlamakta güçlük
çekerler.

6- Hemen her gün, yorgunluk-bitkinlik yada enerji kaybının olması, yaşadıklarını içinden hiç bir şey
yapma isteğinin gelmemesi durumu olarak tanımlarlar

7- Hemen her gün, değersizlik, aşırı yada uygun olmayan suçluluk duygularının olması, kendilerini
değersiz, yetersiz, sevilemez, çirkin, bakımsız ve beğenilmeyi hak etmeyen kişiler olarak
tanımlayabilirler. Bunun yanı sıra geçmişlerinde yaşadıkalrı olaylara karşı kendilerini sıklıkla suçlar ve
eleştirirler. Gelecekle ilgili bir belirsizlik ya da gelecek planlarının olmaması durumu söz konusu olabilir.

8- Hemen her gün, düşünme ya da düşüncelerini belirli bir konu üzerinde yoğunlaştırma yetisinin
azalması ya da karasızlık. Bir işe, kitaba ya da konuya odaklanmakta güçlük çekme, dikkat dağınıklığı,
okuduğunu anlamama, tekrara tekrar okuma, düşünmekte zorluk çekme gibi belirtiler sergilerler.

9- Yineleyen ölüm düşünceleri, yineleyen intihar etme düşünceleri ve intihar etmeye yönelik tasarılarının
olması. Yoğun bir şekilde olama da intihar etmeyi düşünme yada intihar girişimleri olabilir.

10- kişiler kendileri, diğer insanlar ve dünya hakkında olumsuz düşüncelere sahiptirler. Yaşadıkları
olayları geçmeyecek, kalıcı ve kendilerinden kaynaklı olarak değerlendirirler.

B- Bu semptomlar, klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya yada toplumsal-mesleki alanlarda yada önemli diğer
işlevsellik alanlarında bozulmaya neden olması. Kişinin yaşadığı semptomlar iş okul gibi temel
aktivitelerde zorlanmaya ya da aksamaya yol açabilir.

C- yukarıda ki belirtilerin en az 2 sini en az 2 yıl süre ile yaşayanlarda depresyonun hafif düzeyde ama
uzun dönemli şekli olan distiminin varlığından söz edilir.

Tüm bu belirtiler en az iki hafta sürekli olarak devam eder. Kişinin mesleki, ailesel ve kendisi ile ilgili
sorumluluklarını yapmasına engel olur.

Sözü edilen tüm bu belirtilerin hepsinin aynı anda olması gerekmez. Bazen depresyon bu belirtilerin bir
kısmıyla kendisini gösterir. Ayrıca belirtiler hafif, orta, ağır şiddette olabilir ve belirtilerin şiddeti kişiden
kişiye değişebilir.

Bunun yanı sıra bir çok psikolojik soruna ek olarak (örneğin; panik atak, sosyal fobi, cinsel işlev
bozuklukları, evlilik sorunları, yakın birinin kaybı vb) depresyon ortaya çıkabilmektedir

DEPRESYON NEDENLERİ
Depresyonun nedenleri ile ilgili bir çok farklı teorik açıklama bulunmaktadır. Medikal açıklamalar
beyindeki bazı nörokimyasal maddelerin (örneğin serotonin) düzensizliğinden kaynaklandığını öne
sürmekte bu nedenle anti depresan ilaç önermektedirler.

Psikolojik açıklamalarda ise kişinin kendisi, diğer insanlar ve dünyadaki olaylar hakkında yapmış olduğu
yanlış ve akılcı olmayan otomatik düşünce ara inanç ve temel şemalardan kaynaklandığını öne
sürmektedir. Geçmişinde, özellikle çocukluğunda olumsuz yaşam olaylarıyla karşılaşmış ya da benlik
saygısı (öz güveni) gelişmemiş ya da dünyayla başa çıkabilme becerisi yeterince gelişmemiş kişiler şimdi

ki yaşamlarında olumsuz yaşam olaylarıyla karşılaştıklarında var olan sorunla baş edebilmekte güçlük
çekmekte ve depresyona girmektedir. Basit bir benzetmeyle; oturduğunuz evin içi ne kadar güzel ve
bakımlı olursa olsun evin temelleri sağlam değilse bir depremde bina yıkılacaktır. Bazlarının kolaylıkla
aştığı ya da takmadıkları olayları eğer siz çok büyütüyorsanız ve bu yaşadığınız olay yaşamınız çok fazla
etkiliyorsa depresyona yatkın bir kişiliğiniz olduğunu düşünebilirsiniz. Örneğin yakın birinin kaybında (
örneğin baba vefatında) ortalama altı aylık bir zamandan sonra kişinin acısının azalarak gerekir ancak
aradan 6 aydan daha uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen kişi hala neredeyse ilk gün ki gibi bir acı ve
depresif duygu durumu yaşıyorsa kişinin zorluklarla baş edebilme becerisinin düşük ve geçmişinde
benliğinin (ego( yeterli düzeyde gelişmediğini düşünebiliriz.

Herkesin depresyona girme nedeni birbirinden farklıdır. Ancak depresyona neden olan bazı genel
durumlardan şöyledir;

Birinci dereceden ailenizde depresyon yaşamış bir birey varsa depresyona yatkınlığınız olduğunu
düşünebilirsiniz.

Bir yakının kaybı, iş kaybı, şehir değiştirme
Sağlık problemleri özellikle kanser yada kronik bir sağlık sorun
Bazı ilaç veya uyuşturucuların kullanımı
Doğum yapmak
Aile, iş, okul sorunları
Stresli bir ortamda çalışmak
Maddi sorunlar.
Başka bir psikolojik sorununuzun olması (örneğin panik atak, sosyal fobi vb)

DEPRESYONUN TEDAVİSİ
Kişiler çok farklı sebeplerden dolayı depresyona girebilirler. Depresyonun iki ana nedeni vardır; birincisi
kişinin gündelik yaşamında var olan stres veri olaylar ikincisi ise kişinin geçmişine yaşadığı olumsuz
deneyim ve yaşantılardır.

Herkesin depresyona girme nedeninin farklı olduğu gibi çıkma şeklide farklı olacaktır. Ancak şuan için
dünyada depresyon tedavisinde kullanılan en başarılı tedavi yöntemi bilişsel davranışçı terapi yöntemidir.
Bu yöntemde psikolog kişiye olumsuz otomatik düşüncelerin doğasını, bu düşünceleri nasıl
yakalayacağını, nasıl çürütüp yerine daha işlevsel ve sağlıklı yeni düşünceler koyacağını öğretir. Bunun
yanı sıra psikolog kişinin otomatik düşüncelerini besleyen onları ve ortaya çıkartan geçmiş yaşam
olaylarını tespit ederek geçmişte yaşanmış Travmatik, olumsuz olaylar üzerinde çalışarak kişinin
yaşadığı olumsuz durumların bu güne yansıyan etkilerini ortadan kaldırır. Bilişsel davranışçı terapinin
temel amacı kişiye kendi psikoloğu olmayı öğretmektir. Kişi terapi de yaşadığı sorunlarla nasıl başa
çıkacağını öğrenir ve terapi psikolojik destek sürecinde öğrendiği beceri ve yöntemlerle yaşamının geri
kalan bölümünde ortaya çıkan diğer sorunlarla aktif bir şekilde baş edebilme becerisi kazanmış olur.

İzmirde çalışan çok sayıda psikolog bulunmaktadır. Bunun yanı sıra yaşadığınız sorunları NLP, hipnoz
vb yöntemlerle çözebileceğini iddia eden çok sayıda alandan olmayan kişi bulunmaktadır. Depresyon
tedavisi ya da yaşadığınız başka bir psikolojik sorun için destek alırken, gittiğiniz kişinin psikolog olup
olmadığını mutlaka sorgulayın. Bir çok danışanın yaptığı şey arama motorlarına izmirde psikolog, ya da
izmir’de psikolog arıyorum vb anahtar kelimeler girerek ilk gördükleri siteye girip sitede adı geçen kişiden
randevu almak oluyor. Yaşadığınız sorun için başvurduğunuz kişinin mutlaka psikolog olması

gerekmektedir. Ancak bu da yeterli olmamaktadır. 4 yıllık psikoloji lisans eğitimi alan kişilere psikolog
ünvanı verilmektedir. Ancak psikolog ünvanına sahip kişiler psikoloji hakkında genel bir bilgi ve
donananıma sahiptirler. terapi yapabilmek için psikoloji alanda yüksek lisans yapmak gerekmemektedir.
Bu nedenle psikolojik destek alırken başvurduğunuz kişinin uzman psikolog olup olmadığına dikkat
edilmesi gerekmektedir. Bu durum doktorlarda da aynıdır. Pratisyen hekim her konuda az bir bilgiye
sahiptir. Ama ciddi bir sorun için pratisyen hekime değil uzman bir doktora başvurulur. Bu nedenle kalp,
göz, psikiyatri gibi özel uzmanlık alanları vardır.

Depresyon ne şekilde ortaya çıkarsa çıksın depresyon tedavisi olan bir psikolojik problemdir. Birkaç
seanslık psikolojik destek ve psikoterapi ile bu sorundan yaşam boyu kurtulma şansınız bulunmaktadır.

Eğer tedavi görmezseniz, uzun süre depresyonda kalabilirsiniz. Depresyon geri dönebilir ve daha kötü
olabilir. Eğer gerekli yardımı alırsanız, birkaç hafta içinde iyileşmeye başlayabilirsiniz.

Ek olarak depresyon, panik atak, sosyal fobi, aile ve çift sorunları, cinsel sorunlar gibi diğer psikolojik
sorunlarla birlikte de sıklıkla görülmektedir.

DEPRESYONLA BAŞ EDERKEN
Spor yapın spor vücudun zinde ve sağlıklı kalmasında yarar sağlar ve enerji düzeyinizi yükseltir.
Fazla yalnız kalmayın, arkadaşlarınızla, ailenizle zaman geçirin
İş, okul gibi alanlarda zorlandığınızda çevrenizden destek isteyin
Alkolden uzak durun
Yediklerinize dikkat edin
8 saatten fazla uyumayın, yataktan çıkmak için çaba gösterin
Sosyal aktiviteleri için kendinize fırsat yaratın
Problemlerle başa çıkmak için yeni ve daha iyi yollar öğrenin.
Mutlu olduğunuz zamanları hayal edin
Gelecek planları yapın.
Kişisel yardım kitapları okuyun (ama kişisel gelişim değil)

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Yorumlar: (0)