Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu

Yazar Deniz CanPsikolog • 8 Şubat 2022 • Yorumlar:

DEHB aşırı hareketlilik, dikkat sorunları ve istekleri erteleyememe belirtileriyle kendini gösteren bir psikiyatrik bozukluktur. Ancak bu belirtiler günlük yaşamımızda zaman zaman hepimizin gösterebileceği belirtilerdir. Bu nedenle bu belirtilere dayanarak DEHB tanısı koyulabilmesi için sözü geçen belirtilerin bireyin günlük yaşamını etkileyecek düzeyde, normal kişide görünenden daha şiddetli olması ve belli bir süre devamlılık göstermesi gerekmektedir.

DEHB’nin üç alt tipi bulunmaktadır;

  • Sadece dikkat sorunları olanlar,

  • Sadece aşırı hareketlilik- dürtüsellik sorunları olanlar,

  • Hem dikkat hem aşırı hareketlilik- dürtüsellik sorunları olanlar ( birleşik tip).

DEHB’nin aşırı hareketlilik boyutu kişinin yaşıtlarıyla karşılaştırıldığında belirgin düzeyde daha fazla hareketli olduğu durumları ifade eder. Ayrıca bu hareketlilik günlük işlevlerde çocuk, aile veya öğretmenler için sorun oluşturduğunda aşırı hareketlilikten söz edilir.

Dikkatin bir noktaya toplanabilmesinde güçlük, dış uyaranlarla dikkatin çok kolay dağılabilmesi, unutkanlık, eşyalarını veya oyuncaklarını sık sık kaybetme ve düzensizlik gibi belirtiler bireyde dikkat sorunlarını düşündürür.

Acelecilik, istekleri erteleyememe, sorulan sorulara çok çabuk yanıt verme, başkalarının sözlerini kesme ve sırasını beklemekte güçlük çekme gibi özellikler dürtüsellik boyutunu gösteren özelliklerdir.

Kişiye DEHB denilebilmesi için belirtilerin 7 yaşından önce başlamış olması, en az 6 ay süreyle devam ediyor olması, en az iki alanda görülmesi gereklidir.

Her 10 çocuktan birinde DEHB görülmektedir. Erkeklerde görülme sıklığı kızlara oranla daha yüksektir.  Bununla birlikte erkeklerde aşırı hareketlilik- dürtüsellik boyutu baskın olan tip daha fazlayken kızlarda dikkat eksikliğinin baskın olduğu tip daha fazladır. 

Hiçbir beyin filmi, manyetik rezonans görüntüleme, bilgisayarlı tomografi, neurofeedback veya benzeri işlemler DEHB tanısı konmasında kullanılmaz. Bunun için ebeveyn, çocuk ve öğretmenlerle görüşülüp bilgi alınması, çeşitli değerlendirme araçlarının (zekâ testi, nöropsikolojik testler vs.) sonuçlarının değerlendirilmesi, çocuğun gözlenmesi, ayrıntılı bir tıbbi muayenenin yapılması gereklidir.

DEHB ile ilgili bazı doğru bilinen yanlışlar söz konusudur.  Bu yanlış düşüncelerden birisi DEHB’nin hatalı anne-baba tutumlarından kaynaklandığı inancıdır. Oysaki anne- babanın hatalı tutumları ancak DEHB belirtilerinde artışa veya başka psikiyatrik sorunların eklenmesine yol açabilir. Bir diğer yanlış da DEHB’nin çocuk büyüdükçe düzeleceğine inanmaktır. DEHB büyüme ile kendiliğinden ortadan kalkacak bir durum değildir. Olabildiğince erken tanı konulması sağlanıp etkili bir şekilde müdahale edilmelidir.

DEHB olan çocuklar aceleci olmaları, sıra bekleyememeleri, kurallara uymamaları, sürekli kendi istediklerinin olmasını ister görünmeleri, oyundan oyuna atlamaları, dikkatlerini toplayamamaları, organize olamamaları, sürekli bir şeylerini kaybetmeleri, başladıkları işleri tamamlayamamaları veya kıpır kıpır olmaları nedeniyle öğretmenleri, ebeveynleri tarafından eleştirilme; arkadaşları tarafından dışlanma gibi durumlarla karşı karşıya kalırlar. Bunun sonucunda da ya içe dönme, çekingenlik ya da sinirlilik, saldırganlık gibi özellikler göstermeye başlarlar. 

DEHB olanların yaptıkları davranışların sonuçlarını düşünmedikleri için riskli davranışlara daha fazla yönelebildikleri, kazalara daha fazla karıştıkları, arkadaş ilişkilerinde sorunlar yaşadıkları yapılan araştırmalarda ortaya koyulmuştur. İşte tüm bunların önüne geçebilmek, onların uyum sağladıklarını görebilmek öğretmen, ebeveyn, okul psikologu, psikiyatr vb.nin işbirliği içinde çocuğa destek olmasıyla mümkündür. Bunun için de her şeyden önce bu bireylerin “problemli” değil “farklı” olduklarını kabul etmek gerekir. 

DEHB’nin tedavisi için çeşitli yaklaşımlar olmakla birlikte en etkin tedavi yönteminin çok sistemli tedaviler olduğu kabul görmektedir. Buna göre ilaçla tedavinin yanı sıra davranışsal müdahale ve ebeveynleri bilgilendirmek gibi tedaviye alınan kişiye en uygun seçeneklerin belirlenip bu tedavilerin birlikte uygulanmasıdır. Uygun seçeneklerin belirlenmesi amacıyla bir uzmandan destek almak en doğru yaklaşım olacaktır.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Deniz Can Psikolojik Danışma ve Rehberlik, Psikoloji Psk. Dan.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)