Özel Öğrenme Güçlükleri

Yazar Deniz CanPsikolog • 8 Şubat 2022 • Yorumlar:

Okulda başarısızlık çocuk ruh sağlığını ve aile içi ilişkileri olumsuz etkileyen bir problemdir. Okul başarısızlığının ve öğrenme sorunlarının nedenleri arasında zeka gerilikleri, görme-işitme özürleri, ciddi ruhsal sorunlar, sosyo-kültürel yetersizlikler, nörolojik-ortopedik özürler, aile içi çatışmalar, motivasyon eksikliği, okul-öğretmen ya da eğitim programından kaynaklanan sorunlar sayılmaktadır. Bu nedenlerle ortaya çıkan öğrenme sorunlarının dışında kalan özel bir durum ise “Öğrenme Bozukluğu”dur.

Öğrenme Bozukluğu zekası normal ve normalin üstünde olduğu halde kendisinden beklenen akademik becerileri kazanamayan çocuklar için kullanılır. Bu bireyler kendisinden beklenenden daha düşük performans gösterirler. Öğrenme Bozukluğu herhangi bir duyusal, nörolojik, fiziksel, ruhsal, kültürel özürü olmayan, okuma, yazma, matematik, kendini ifade etme, mekanda yönelme alanlarından birinde ya da tümünde güçlük çeken çocukları kapsar.

Öğrenme Bozukluğu genel bir terimdir.  Dinleme, konuşma, okuma, yazma, akıl yürütme ile matematik yeteneklerin kazanılmasında ve kullanılmasında önemli güçlüklerle kendini gösteren heterojen bir bozukluk grubudur. Bu bozuklukların bireyin yaradılışıyla ilgili olduğu ve merkezi sinir sistemi işleyiş bozukluğuna bağlı olduğu düşünülmektedir. Ayrıca kendini idare etme, sosyal algılama ve sosyal etkileşim sorunlarının da görülebileceği birçok araştırmacı tarafından dile getirilmiştir. Bu sorunun her yaşta görülebileceği bilinmektedir.

Öğrenme Bozukluklarıyla ilgili pek çok sınıflandırma yapılmıştır. Bunlar içinde akademik becerilerdeki bozukluklar; Gelişimsel Aritmetik Bozukluk, Gelişimsel Yazılı Anlatım Bozukluğu, Gelişimsel Okuma Bozukluğu olarak sınıflandırılmıştır. 

Gelişimsel Aritmetik Bozukluklar (Diskalkuli); matematiksel terimleri, kavramları öğrenmede, yazılı problemleri matematiksel sembollere dönüştürebilmede, sayıları ve sembolleri tanımada, matematiksel işlemleri sıraya koymada, çarpım tablosunu öğrenmede zorluklar yaşayan bireyler için kullanılan tanımdır.

Gelişimsel Yazılı Anlatım Bozuklukları (Disgrafi); harfleri karıştırma, imla hataları, gramer ve noktalama hataları, kompozisyonda zayıflık, eksik veya fazla harf yazma, kelimeleri yanlış yerden bölme, kelime içindeki harfleri çok aralıklı veya çok bitişik yazma gibi özellikler gösteren bireyler için kullanılan tanımdır.

Gelişimsel Okuma Bozukluğu (Disleksi); okurken atlama, anlamı bozma, yer değiştirme, harfleri karıştırma, seslerin kullanımıyla ilgili kuralları hatırlayamama, okuduğunu anlamada zorluk çeken bireyleri ifade eden tanımdır.

Öğrenme Bozukluğu olan çocuklar aşağıda sıralanan özellikleri farklı sayıda ve farklı yoğunlukta gösterebilirler:

  • Zeka düzeylerinin normal veya normalin üzerinde olması,

  • Bazılarının aktivite düzeyinin yüksek (hiperaktif), bazılarının ise çok yavaş olması (hipoaktif),

  • Dikkatin kısa süreli olması, konsantrasyonda güçlükler bulunması,

  • El-göz koordinasyonu, bedeni koordine edebilmede güçlüklerin varlığı,

  • Görsel ayrımlaştırma, şekil-zemin ayırt etme, uzaklık-derinlik algılamada zorluklar,

  • İşitsel ayrımlaştırmada sıkıntılar, işitsel hafızada zayıflık,

  • Dokunarak ayrımlaştırmada güçlüklerin varlığı,

  • Kendini ifadede yetersizlik, gramer kurallarını öğrenmede güçlük,

  • Zamanı ve mekanı organize etmede zorluk çekme,

  • Yön bulmada, mekanda yönelmede, sağ-sol ayırt etmede zorluklar,

  • Zaman kavramını öğrenmede güçlük yaşama,

  • Çapraz lateralleşme (sağ el-sol göz veya sol el-sağ göz),

  • Çalışma alışkanlıklarında yetersizlik,

  • Çeşitli duygusal-sosyal davranış sorunları,

  • Akademik becerilerde aksaklıklar.

Öğrenme Bozukluğu tanısı koyulabilmesi için psikopedagojik değerlendirme ile çocuğun gelişimsel özellikleri, zeka düzeyi, görsel-işitsel algısı, davranışları, okuma-yazma-matematik becerileri değerlendirilir.  Anne-baba ile, çocuk ile, okul-öğretmen ile görüşmeler yapılır, gözlemler yapılır ve çeşitli testler uygulanır. Bunlardan elde edilen bilgiler ışığında öğrenme bozukluğunun bulunup bulunmadığına, hangi alanda ve ne oranda olduğuna karar verilir. 

Bu tanıyı alan bireyler değerlendirmeler sonucu elde edilen bilgilere dayanılarak oluşturulan özel eğitim programlarıyla ve psikopedagojik yaklaşımla yapılacak terapiyle öğrenebilmektedir. Öğrenme bozukluğu olan çocuğun terapisinde; çok yönlü duyusal-akademik terapi, davranış terapisi, aile terapisi gerekiyorsa konuşma terapisi sıklıkla kullanılan tekniklerdir.

Öğrenme bozukluğu olan bireylerin yaşıtlarına yetişebilmesi için erken tanı oldukça önemlidir. Çocuğun sahip olduğu ve kendisinden beklenen performansı gösterebilmesi buna bağlıdır. Erken tanı demek, erken müdahale demektir. Erken müdahale de; var olan ama sadece küçük sorunlardan dolayı çalışmayan sistemlerin, özel olarak hazırlanan programlar sayesinde çalışır hale gelerek büyük sorunlardan kurtulmak demektir. Bu sebeplerle eğer bir çocukta öğrenme bozukluğu ile ilgili bir şüphe var ise en kısa sürede bir uzmana başvurulmalıdır.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Deniz Can Psikolojik Danışma ve Rehberlik, Psikoloji Psk. Dan.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)