Diyaliz Hastaları ?

Yazar Metehan KılıçKalp Ve Damar Cerrahı • 17 Şubat 2018 • Yorumlar:

  • Diyaliz hastaları, Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanlarının yardımına ihtiyaç duyarlar mı?

Evet, böbrek yetmezliği hastaları hemodiyafiltrasyon denen işleme ihtiyaç duydukları son dönemde diyaliz makinesine bağlanmalıdırlar. Bu işlem için bir damar erişim yoluna ihtiyaç duyarlar. Bu damar yolu Kalp ve Damar Cerrahları tarafından sağlanır.

  • Biraz açabilir miyiz?

Diyaliz makinesi belli süreler içinde, belli basınç ve miktarda kanı böbrek benzeri bir mekanizmayla süzer ve vücuda geri pompalarlar. Bu işlemi sağlayabilecek bir damar yolu olmalıdır. Kateter, fistül bu damar erişim yollarının en önemlilerindendir. Eğer hasta günler içerisinde diyalize alınacaksa kateter takılması işlemi, 3 aydan daha uzun süre sonra diyalize alınacaksa fistül (arteriyovenöz fistül -AVF) operasyonu yapılır.

  • Kateter takılması nasıl bir işlemdir?

Diyaliz makinesinin çalışabilmesi için hastanın vücudundaki kanın gerekli tedbirler alındıktan sonra belli bir basınç ve miktarda makineye aktarılabilmesi, temizlendikten sonra vücuda geri verilmesi gereklidir. Bu yüzden hastanın kalbe giden büyük bir damarına büyük olarak nitelenebilecek yapay bir tıbbi malzeme yerleştirilir. Ameliyathane şartlarında lokal anesteziyle yapılır.

  • Çeşitleri var mıdır kateterlerin?

Halk arasında geçici ve kalıcı olarak isimlendirilen kateter çeşitleri vardır, ancak böbrek fonksiyonları bozulmuş, diyaliz ihtiyacının olduğu son döneme gelmiş hastalar için geçici olarak isimlendirilen kateterler değil kalıcı olarak nitelendirilen kateterler kullanılmalıdır. Gerçekte geçici olarak isimlendirilen kateterler sadece birkaç kez diyaliz ihtiyacının olacağı, hastaneden taburcu edildikten sonra diyaliz yapılmayacak hastalara sadece o dönem için takılır. Normalde ismi yatak başı, yatak yanı kateterdir. Böbreklerin süzmekte zorlanacağı zehirlenmeler, ani kalp yetmezlikleri sonrası vücutta sıvı yükünde artma ve bu gibi durumlarda takılır, hastanın mevcut durumu düzeldikten sonra çıkarılır, evine gönderilir, zaten başka diyaliz ihtiyacı olmayacaktır. Bu kateter malzeme niteliği ve formu açısından kolay yerinden çıkmaya, kanama yapmaya, enfeksiyona yol açmaya çok meyillidir.

Gerçekte kateterlerin kalıcı olması istenmez. Yine doğru olmayan bir isimlendirmedir bu. Doğrusu uzun süreli kullanılabilen kateterdir. Geçici olarak isimlendirilen katetere göre farklı bir malzemeden, farklı bir formda üretilmiştir. Üretim özelliği, vücutta bulunduğunda daha az enfeksiyona yol açma, daha uzun süre kullanılabilmesini sağlamaktadır. Kateterler dışarıyla bağlantılı ve vücuda ait olmayan malzemeler olduğundan yabancı cisim reaksiyonu, enfeksiyon, alerji, pansuman ve bakım ihtiyacı, kişisel hijyenin sağlanamasında zorluk açısından yaşam kalitesini olumsuz etkiler. Kateterlerin takılma amacı, gerçekte Fistül denen özel yapılar oluşturulana kadar bekleyemeyecek hastaların zaman kazanmalarını sağlamaktır.

  • Fistül nedir ?

Fistül tıbbi olarak Arteriovenöz Fistül- AVF olarak isimlendirilir. Hastanın diyaliz makinasına bağlanıp gereken basınç ve miktarda kan akımının sağlanması için yapılan özel cerrahi bir işlemdir. Özel tekniklerle usulüne uygun olarak uygun bir toplardamar bir atardamara bağlanır. Başarılı olmuş işlem sonrası ideal şartlarda en az 3 ay bu bölgeden diyalize alınmak gibi herhangi bir işlem uygulanmaz. Bu sürede normalde düşük basıncın olduğu, damar duvar yapısı ince olan toplardamar, bir atardamara bağlandığından içinde daha yüksek basıncın olduğu, damar duvar yapısının bu basınç ve akım miktarına göre kalınlaşıp sağlamlaştığı kendine özel bir damar haline gelir. Bu yapıdaki damarın kontrolü yapılarak, diyaliz için kullanılmasına izin verilir. Kateterler işte bu ameliyat ve damar değişim sürecine zaman kazandırır.

  • Her zaman böyle bir yol mu izlenir, kateter takılır, fistül operasyonu yapılır, beklenir gibi?

Bu nokta çok önemli. Gerçekte ideal olan böbrek yetmezliği ile takip edilen hastanın diyalize girmeden en az 4- 6 ay önce fistül operasyonu için bir kalp ve damar cerrahına yönlendirilmesidir. Böylece hastanın genel durumu daha iyi, damar yapıları daha sağlam ve hasar görmemişken işlem yapılmış olur, başarı şansı ve hasta konforu daha yüksektir.

  • İşlemlerin yapılması zor mudur, tehlikesi, riskleri var mıdır?

Belirtmeden geçemeyeceğim bir konu bu. Kateter işlemi de, fistül ameliyatı da kalp damar cerrahlarının ancak özel ilgi alanları olanları tarafından sahiplenilegelmiştir. Bu yüzden hastalarımızın bu konuyu iyi araştırmaları bu konuda tecrübeli bir uzmana başvurmaları son derece önemlidir. Kateter takılması gibi basit olduğu düşünülebilecek bir işlemde bile akciğerde sönme, kanama, kateterin yanlış damara yerleştirilmesi gibi hastanın kaybına kadar gidecek sonuçlar oluşabilir. Bu nedenlerden dolayı hastanın işlem öncesi değerlendirilip kateterin yerleştirileceği damar yapılarının ultrasonografi ile kontrolü gereklidir.
Benzer konular AVF operasyonu için de geçerlidir. AVF operasyonları kolların, mümkün olan ele en yakın bölgelerinden yapılmalıdır. Böylece hastanın diyalize alınacağı damar uzunluğu arttırılmış ve fistülün tıkanması gibi sorunlar sonrası diğer kola geçilmesi olasılığı azaltılmış olur.

  • Diyaliz hastaları için başka damar erişim yolu yöntemleri de var mıdır, en ideal damar erişim yolu hangisidir?

Baştan belirtmek isterim, en ideal diyaliz erişim yolu fistüldür. Ancak karar hastaya, hastanın durumuna göre verilir. Kendi damarının kullanılamadığı durumda olan hastalara yapay damar yerleştirme ameliyatları, başka şansın olmadığı durumlarda çok kullanılmayan, değişik bölgelerden kateter yerleştirme işlemleri de yapılabilir.

Sonuç olarak diyaliz hastalarının damar yolları hayat yollarıdır. Bu yüzden tecrübeli, bu konuda uzman, işlemler sonrası gelişebilecek sorunları giderebilecek Kalp ve Damar Cerrahlarına başvurmaları önemlidir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Yorumlar: (0)