Koroner arterler, kalbin kendisini besleyen damarlardır. Bu damarlarda oluşan darlık ve tıkanmalara koroner arter hastalığı denir.
Koroner arter hastalığı, başta kolesterol ve kalsiyum olmak üzere birtakım maddelerin damar duvarında birikmesi ile oluşan tıkanıklar sonucunda gelişir. Kalp, vücudumuzdaki tüm organların çalışması için gerekli olan kanın pompalanmasını sağlayan organdır. Dakikada ortalama 70-80 kez kasılan ve 50-70 ml kanı pompalayan kalp, yaşantımız boyunca 2,5 milyar kere kasılır ve 180 milyon litre kanı vücudumuza pompalar.
Risk Faktörleri
Koroner arter hastalığı için risk faktörleri:
Aile öyküsü (genetik faktör)
Hiperlipidemi
Diyabet
Hipertansiyon
Obezite
Sedenter yaşam
Stres
Cinsiyet ve yaş
Sigara
Aile öyküsü: Birinci derecede akrabalarında, özellikle 55 yaş ve daha erken yaşlarda kalp krizi, ani ölüm, beyin ya da bacak damarlarında tıkanıklık gibi ateroskleroz öyküsü olması önemli bir risk faktörüdür.
Genelde belli ailelerde, özellikle anne, baba, kardeş, amca ve dayılarda koroner arter hastalığı var ise, bu kişilerin de koroner arter hastalığına yakalanma olasılığı çok yüksektir.
Koroner arter hastalığı son derece sinsi seyreden bir hastalıktır. Hastaların yüzde 90’ında ya hiç şikâyet yoktur ya da ‘midemde dolgunluk ve yanma var, sırtımı üşüttüm, kolumu üşüttüm, ateşim yok ama halsizlik ve soğuk soğuk terlemem oluyor’ gibi müphem şikâyetlerde bulunurlar ve bunu başka rahatsızlıklara yorumlarlar.
Bu nedenle de hastaya tanı konulduğunda, hemen hemen tamamında ‘düne kadar ben beş kat merdiveni inip çıkıyordum, beş km yürüyordum, hatta yarı maraton koşuyordum’ şeklinde, yoğun efor sırasında dahi şikâyetlerinin olmadığı dile getirilir. Hastaların olası şikâyetleri göğüs ağrısı, sırta ve kola yayılan ağrı, baskı hissi, ritim problemleri, ve nefes darlığıdır.
Hastalığın tedavisinde en önemli unsur erken tanıdır. Koroner arter hastalığı için olası başlangıç yaşı olan 35 yaş ile birlikte hiçbir şikâyet beklemeksizin yıllık kontroller son derece önemlidir. Öncelikle tanı için yapılması gerekenler, 45 yaşa kadar senede bir kez rutin kan tahlillerinin yanında ekokardiyografi, efor testi ya da duruma göre sintigrafi gibi tarama testlerinin yapılmasıdır.
45 yaş ve üzerinde ise tüm bu testlere ek olarak kardiyak CT, koroner anjiyo yapılarak koroner damarlarının 3 boyutlu görüntülenmesi ile hem tıkanıklık varsa bunun saptanması hem de damar yapısına göre kişinin takip protokolünün belirlenmesi önemlidir.
Hastalığın en önemli tanı aracı, damar içerisine kateter ile girilerek yapılan koroner anjiyografidir. Koroner anjiyografi ile tanının yetersiz olduğu durumlarda, damar içerisinden özel kateterlerle girilerek damarın ultrasonografisinin yapılması ya da fotoğrafının çekilmesi ile tanı konulabilir.
Koroner Arter Hastalığının Tedavisi
Damar sertliğinin önlenmesi çok önemlidir. Koroner aterosklerozun tedavisi, hastalığın önlenmesi ile başlanır.
Öncelikli olarak, yaşam koşullarının düzeltilmesi için; kullanılıyor ise sigaranın bırakılması ve beslenme düzeninin dengelenmesi büyük önem taşır. Temel beslenme prensibi ‘yakabildiğin kadar yemek ye’ mantığıyla yağ, protein ve karbonhidrat dengesinin ayarlanması önemlidir. Diyabeti olanların diyabet regülasyonunun iyi yapılması ve diyete dikkat edilmesi; hipertansiyon gibi başka hastalıklarının tedavisinin kontrol altında tutulması bu açıdan çok önemlidir. Menopoz sonrasında olan kadın hastalarda hormon takibi ile gerekli olan hastalarda hormon tedavisinin düzenlenmesi gerekir.
Her gün 3-5 km arasında hafifin üzerinde bir tempo ile yürüyüş yapılmalıdır. Kan yağlarının düzenlenmesi, kalp hızının kontrol altına alınması, yaşam stresinin azaltılmaya çalışılması önemlidir. Tarama testlerinde pozitif bulgusu olan hastalarda koroner anjiyografisi ile tanı netleştirilerek, uygun tıkanıklıklarda hastaya balon ve stentle darlığın giderilme tedavisi uygulanabilir.
Hastalarda birden fazla ana damarda tıkanıklık olması durumunda hastaya koroner arter bypass cerrahisi uygulanabilir. Hangi tedavi uygulanırsa uygulansın, bu hastalık devam eden bir hastalıktır; bu nedenle ister stent ile isterse de bypass ile tedavi yapılsın, hastalığı önlemek için gereken tedbirlerin ve tedavilerin harfiyen uygulanması hayati önem taşır.
Bu makalenin DoktorTakvimi web sitesinde yayımlanması, yazarın açık izniyle yapılmaktadır. Web sitesindeki tüm içerikler, fikri ve sınai mülkiyet mevzuatı kapsamında uygun şekilde korunmaktadır.
DocPlanner Teknoloji A.Ş. web sitesi tıbbi tavsiye sunmaz. Bu sayfanın içeriği, metinler, grafikler, görseller ve diğer materyaller de dahil olmak üzere, yalnızca bilgilendirme amacıyla oluşturulmuştur ve tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini almak amacı taşımaz. Herhangi bir sağlık sorununuzla ilgili şüpheniz varsa, bir uzmana danışınız.