Duygusal Farkındalık Becerilerini Geliştirmenin Önemi

Yazar Hüseyin AktürkPsikolog • 23 Şubat 2022 • Yorumlar:

Duygular dünyayı nasıl algıladığımızı ve insanlarla nasıl ilişkiler kuracağımızı etkileyen önemli etkenlerdir. Ruh sağlığı alanında yürütülen çok sayıda çalışma duygusal farkındalığı yüksek olan insanların sosyal kaygıyı ve depresyonu deneyimleme oranlarının daha düşük olduğunu, daha iyi aile ve arkadaşlık ilişkileri kurabildiklerini ve kendilerini daha değerli gördüklerini bulmuştur.

Bu kapsamda duyguların ne olduğunu, duyguları nasıl ve ne yoğunlukta deneyimlediğimizi ve duygularımızı nasıl ifade ettiğimizi keşfetmemiz duygusal farkındalık becerimizin de bir o kadar gelişmesine katkıda bulunacaktır.

Bazı zamanlar deneyimlediğimiz duyguların bizde bıraktığı etkileri yoğun olarak hissedebiliriz. Örneğin birisi bizi kızdıracak bir eylemde bulunduğu zaman veya canımızı acıtan bir söz söylediğinde kendimizi huzursuz, üzgün veya kızgın hissedebiliriz. Yaşadığımız olayın hemen ardından ne yaşadığımızı ve bunun bize nasıl hissettirdiğini tanımlamakta güçlük çekebiliriz.

Aynı şekilde bu duygusal deneyimi ifade ederken sağlıklı bir şekilde nasıl hareket edeceğimiz noktasında da kafamız karışabilir veya ne yapacağımızı bilemeyebiliriz. Duygusal farkındalığın ne olduğunu bilmek ve bu beceriyi kazanmaya yönelik çalışmalar yapmak bu noktada katkı sağlayıcı bir faktör olabilir.

Bir duygunun ne olduğunu, vücudumuzda ve zihnimizde nasıl yaşandığını ve bunu nasıl ifade ettiğimizi bilmek duygusal farkındalık becerisini kazanmanın ve geliştirmenin ilk koşuludur. Örneğin bizi mutlu edecek bir haber aldığımızda vücudumuz mutluluk verici hormonlar salgılamaya başlar. Öfkelendiğimiz zaman nefes alış verişimiz ve kalp atışlarımız hızlanır, terlemeye başlarız, tansiyonumuz yükselir ve göz bebeklerimiz büyür.

Bedenimiz savaş-kaç-dona kal olarak adlandırılan ve stres anında beliren üç tepkiden birini vermeye hazırlanır. Bilişsel açıdan bedenimizin duyguları nasıl değerlendirdiğine de kaygılandığımızda “Bu işin üstesinden gelemeyeceğim”, “Sınavım kötü geçecek”, “Yalnız kalacağım”, “Başıma kötü bir şey gelecek” gibi otomatik düşüncelerin ortaya çıkmasını örnek olarak verebiliriz.

Duygusal farkındalık becerimizi geliştirmek adına öncelikle deneyimlediğimiz duygunun ortaya çıkmasına neden olan olayı tanımlamamız gerekmektedir. Ardından bu olay sırasında hissettiğimiz duyguyu adlandırmak, nasıl ifade ettiğimizi fark etmek ve kabul etmeliyiz. Bir olay sırasında beliren duygumuza ilişkin farkındalığımızı geliştirirken duygusal tepkimiz sırasında zihnimizde beliren düşünceleri de ele almamız ayrıca önemlidir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)