Duygusal Yiyicilik (Duygusal Yeme Bozukluğu)

Yazar Beste Ergün ÖzelPsikolog • 26 Ekim 2022 • Yorumlar:

Beslenme, tüm canlılarda olduğu gibi insanlar için de hayati bir gereksinimdir. Çünkü sadece beslenme sayesinde insan vücudu gün içinde harcayacağı enerjinin büyük bir çoğunluğunu sağlar ve bunun sonucunda hayati işlevlerini devam ettirir.

Beslenme, vücudun temel gereksinimi olan enerjiyi vücuda sağlamak dışında besinlerin farklı tatları sayesinde vücudun haz alma ihtiyacını da karşılar. Beslenme ile bu ihtiyacı doyurmak insanlar için beslenmenin keyif verici bir şekilde devam ettirilmesini sağlar. Beslenmenin keyif verici kısmını arzulamak son derece normal olmakla birlikte bazen bu durum, kişinin doymaya yönelik temel gereksinimleri karşılama ihtiyacının önüne geçebilir.

Yani beslenmede doyma hissine karşılık haz alma işlevinin daha fazla ve baskın olması kişinin günlük rutinlerinin ve sağlığının bozulmasına neden olabilir. Bu süreçte gözlemlenen durum daha çok duygusal ihtiyaçlarla ilgilidir.

Siz de bu şekilde fiziksel açlıktan ziyade daha çok duygusal ihtiyaçlarınızı karşılamaya yönelik yemek yediğinizi düşünüyorsanız duygusal yiyicilik yapıyor olabilirsiniz.

Buraya kadar okuduğunuz yazımızda terimsel olarak duygusal yeme bozukluğu olarak da ifade edilen bu durumun sizin hayatınızda baş gösterdiğini fark ediyorsanız yazımızın bundan sonraki devamını okumanızda faydalı olacaktır.

Duygusal Yeme Bozukluğu Nedir?

Duygusal yeme bozukluğu; kişilerin yoğun duygularını bastırmak ve duygusal ihtiyaçlarını gidermek adına kullandıkları yeme biçimidir. Duygusal yeme söz konusu olduğunda açlıktan ziyade kişilerin baş etmekte güçlük çektikleri duygular baskın olarak hissedilir. Bu sebeple tam olarak fiziksel bir açlık hissetmeden yeme davranışı gerçekleştirilir.

Fiziksel Açlık ve Duygusal Yeme İsteği Arasındaki Fark Nedir?

Fiziksel açlık hissi yavaş yavaş hissedilir ve yemek yedikten sonra tokluk hissi oluşur. Duygusal yemede ise genellikle açlık hissi oluşmadan ani bir şekilde yemek yeme isteği hissedilir ve yenen yemek sonrasında tokluk hissi oluşmaz.

Fiziksel açlıkta birçok yemek iştah açıcı olarak algılanırken, duygusal yeme davranışında daha çok bol şekerli, tuzlu, baharatlı gıdalar tercih edilir. Duygusal yeme isteğinin etkisi altındayken genellikle fast foodlar, zararlı paketli gıdalar ve yoğun tatlar içeren besinler tercih edilir. Bu ürünler hızlı bir biçimde tüketilerek yenildiği için besinlerin tadı ve yeme anı kişi tarafından fark edilemez.

Üstelik duygusal yeme sonrasında yoğun suçluluk ve pişmanlık gibi duygular hissedilirken, fiziksel açlığı gidermeye yönelik yeme davranışı sonrasında bu tür olumsuz duygular oluşmaz.

Sonuç olarak fiziksel açlık daha çok mide ile ilgiliyken duygusal açlık beyinle ilgilidir.

Duygusal Yeme Davranışları Gösterdiğimi Nasıl Fark Edebilirim?

Ruhsal açlığımızı doyurmak için yaptığımız duygusal yeme davranışları ile midemizi doyurmak için yaptığımız fiziksel yeme davranışları birbirinden farklıdır.

Eğer yemeklerinizi çok hızlı biçimde yiyor ve kolay kolay doymuyorsanız, açlık hissiniz çok ani bir biçimde geliyor ve bu hisle baş edemeyip genel olarak zararlı gıdalara yöneliyorsanız, yemek yediğiniz anların, ne kadar sıklıkla atıştırdığınızın farkında olamıyorsanız, yediğiniz yemek sonrasında yoğun bir biçimde suçluluk-pişmanlık gibi duygular yaşıyorsanız ve bu durumlar sık sık meydana geliyorsa duygusal yeme bozukluğu yaşıyor olabilirsiniz.

Ancak kesin olarak duygusal yeme bozukluğuna sahipsiniz diyebilmek için yeme düzensizliklerinizin öncelikle şeker, diyabet, insülin direnci veya vücutta farklı bir fiziksel rahatsızlıktan kaynaklanmıyor olması gerekir. Yine bu durumu aynı zamanda çeşitli ilaç veya takviyelere bağlı olarak da yaşamıyor olmanız önemli bir ayırıcı kriterdir.

Bundan emin olmak adına söz konusu olabilecek hastalıklarla ilgili öncelikle doktor kontrollerinizi yaptırmanız tavsiye edilir. Eğer yeme düzensizliğini ortaya çıkartacak rahatsızlıklardan herhangi biri mevcut değilse o zaman yaşadığınız durumun psikolojik kökenli olduğunu söyleyebiliriz.

Duygusal Yeme Bozukluğu Neden Olur?

Günlük hayat içerisinde insanlar pek çok duygu durum haliyle baş etmek zorunda kalırlar. Bazen bu duyguların üstesinden gelmek daha kolay olurken bazen de bu duygularla baş etmek oldukça yoğun ve zorlayıcı bir durum haline gelmektedir.

Bahsedilen bu duygular, kişileri rahatsız eden ve baş etmekte zorlandıkları duygular olabilirken bazen de mutluluk ve heyecan gibi keyif verici duygular da olabilmektedir. Burada aslında temel nokta, yoğun duygularla sağlıklı biçimde nasıl başa çıkılacağını bilemiyor olmaktır.

Duygularla başa çıkmada yaşanan zorluklar sonucunda duygusal yeme bozukluğunun oluşmasında etkili olabilecek nedenler şunlardır:

-Yoğun duygularla sağlıklı biçimde baş etmede bilgi eksikliğinin ve deneyimsel tecrübelerin az olması,
– Çeşitli nedenlerden dolayı bazı duyguların konuşulmadan bastırılması gerektiği inancı,
-Yetersiz sosyal destek,
-Yüzleşmekten kaçınılan durumlar,
-Duyguları paylaşmakta güçlük çekme,
-Boş zamanları kaliteli bir zaman dilimi haline dönüştürmekte zorlanma,
-Yeme davranışının ve tatların verdiği hazzın duyguları bastırmada çözüm olarak görülmesi,
-Aile ve çevre tarafından yeme davranışının çeşitli şekillerde ödüllendirilmesi,
-Yemek yemeyi olumlu duygularla bütünleştirmek,
-Stresli yaşam koşulları.

Duygusal Yeme Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?

Duygusal yeme bozukluğu, kişilerin günlük yaşamda kendilerinin de gözlemleyebileceği pek çok işaret verir.

Aşağıda bahsedilecek belirtilerin sizde de var olup olmadığını dikkatli biçimde kendi yeme alışkanlıklarınız üzerinden gözlemleyerek bu konuda fikir sahibi olabilirsiniz.

Duygusal yeme bozukluğuna sahip olabileceğinizi gösterebilecek durumlar şunlardır:

-Kaygı, korku, endişe, utanç, öfke vb. duygular sonrasında yemek yiyerek rahatlamak,
-Boş zamanları yemek yiyerek doldurmak,
-Stresli zamanlarda zararlı gıdalara yönelmek,
-Yoğun mutluluk ve heyecan gibi duygularda sağlıksız gıdalarla kendini ödüllendirmek,
-Aç hissedilmemesine rağmen sosyal ortamın etkisiyle yemek yemek,
-Doygunluk hissedememe sonucunda tıka basa yemeyi normalleştirmek,
-Yemek yedikten sonra tam anlamıyla tatmin olamamak,
-Yemek sonrası yoğun pişmanlık hissetmek,
-Yemek söz konusu olduğunda kendini kontrol edememek.

Duygusal Yeme Atakları Nasıl Önlenir?

Duygusal yeme ataklarını önlemek için ilk adım yeme biçimlerini tanımak ve bunlar arasındaki farkı ayırt edebilmektir. Bu sayede kişiler kendilerindeki duygusal, düşüncesel ve davranışsal belirtileri de gözlemleyerek ne zaman fiziksel açlığa dair bir beslenme biçimi benimsediklerini, ne zaman duygusal ihtiyaçlara yönelik bir açlığı doyurmaya çalıştıklarının farkına varabilirler.

Yoğun stres ve kaygılı durumlar söz konusuysa, mevcut imkanlar dahilinde bu yaşantılara karşı psikolojik sağlamlığı koruyup, duyguları düzenleyebilmek adına yemek yeme dışında neler yapabileceğinin araştırılması gerekir. Burada yemek yemenin dışında alternatif olarak seçilen diğer davranışların da sağlıklı olup olmadığına dikkat etmek önemlidir.

Örneğin yemek yememek için daha fazla sigara içmeye yönelmek duygusal yeme davranışını iyileştirmediği gibi nikotin bağımlılığını da arttırarak bir başka problem olarak karşımıza gelebilir.

Bu nedenle duygusal yeme davranışının yerine kazandırılan diğer davranışların kişinin yaşamındaki rolü çok önemlidir.

Duygusal yiyicilik konusunda farkındalık oluşturan hatırlatıcı yazı ve notları göze çarpacak biçimde yemek yenilen yerlerde bulundurmak kişinin yeme düzensizliklerini yönetmesinde motivasyon arttırıcı etki sağlayabilir.

Yeme ataklarının sıklıkla geldiği ortamlar ve durumlar önceden tespit edilebilir durumlardır. Bu sayede yeme atakları oluşmadan kişiye özel önlemler alınarak duygusal yeme ataklarının önüne geçilebilir. Böylece bu ataklara dair acil durum planları oluşturmak mümkün hale gelir.

Yeme ataklarının olacağı hissedildiği anlarda bu acil durum planları içerisine kişinin sosyal yönden haz alarak yeme hazzını bastırabileceği sevilen ve güvenilen bir arkadaşını araması, bol su içmesi ve yürüyüşe çıkmak gibi günlük egzersizler yapması önerilir.

Bu önerilenlere uyum sağlanması sonucunda günlük yaşam rutinleri daha sağlıklı döngüler şeklinde pekişerek yemek yeme saatleri ve yemek yeme biçimleri de duygusal yiyicilikten fiziksel doyuma doğru sağlıklı biçimde değişmeye başlar

Duygusal Yeme Bozukluğu Nasıl Geçer?

Duygusal yeme ataklarının önlenmesi adına yukarıda verilen tavsiyeler bir süreliğine kişilere yardımcı olmaktadır. Ancak duygusal yeme bozukluğu, pek çok farklı sebeple oluşup sürdürüldüğü için çoğunlukla karmaşık bir yapıya bürünmektedir.

Bu sebeple duygusal yeme davranışının nedenlerinin tam anlamıyla tespit edilmesi ve durumun çözüme kavuşturulması zannedildiği kadar kolay olmayabilir.

Sebeplerin tespit edilebilen görünür yüzleri dışında çocukluk dönemi yaşantıları, travmalar, öğrenilmiş ve kalıplaşmış davranış biçimleri, problem çözmeye dair bilgi ve deneyim eksiklikleri gibi durumların da duygusal yeme davranışları üzerinde önemli rol oynadığı bilinmektedir.

Bu açıdan bakıldığında duygusal yeme bozukluğu aslında hassasiyetle ele alınması gereken bir konudur.

Ayrıca daha önce yeme ataklarını çözümlemek adına çeşitli girişimlerde bulunulduysa ve kişinin bu süreci olumlu şekilde sonuçlanmadıysa, bu duruma dair kişinin hissettiği başarısızlık ve çaresizlik duygusu da süreci biraz daha karışık hale getirebilir. Tüm bu sebepler düşünüldüğünde yaşanan problem son derece kişiye özel olmaktadır.

Bu açıdan da duygusal yeme bozukluğunun giderilmesine yönelik reçete gibi çözüm vermek doğru bir yaklaşım değildir.

Duygusal yeme ihtiyacının arka planına bakılarak aslında bu yeme biçiminin tam olarak hangi durumla başa çıkmaya aracı olduğu anlaşılmaya çalışılmalıdır.

Bu duygusal ihtiyaçların neler olduğu anlaşıldıktan sonra ise yeme düzensizliğine dair bu davranış kalıbının nasıl ortaya çıktığı, nasıl bu kadar kalıplaştığı ve bu davranışın kronik biçimde nasıl sürdürülür olduğuna dair sorulara mutlaka uzman psikolog eşliğinde yanıt aramak gerekir.

Siz de duygusal yeme bozukluğuna sahip olduğunuzu düşünüyor ve bu durumdan kurtulmakta güçlük çekiyorsanız bu durumun kesinlikle çözümsüz olmadığını bilmenizi isteriz.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Beste Ergün Özel Psikoloji, Psikolojik Danışma ve Rehberlik Uzm. Kl. Psk.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)